Türkmenler de Varmış!

Ortadoğu’da yıllardır bölgesel güç, bölgesel lider rollerine aday olan ülkemiz bırakın bu rolünü yerine getirmeyi aksine kendi sınırlarını bile koruyamayan, Ortadoğu ülkesi komşuları ile sorunlarını çözemeyen, bu ülkelerde barınan ve onların desteğiyle 30 yıldır binlerce şehit vermemize neden olan ve milyarlarca dolar  zarara uğratan terör örgütünü bitiremeyen aciz bir ülke durumundadır. Maalesef bu acı gerçeği kabul etmek zorundayız.

AKP Hükümeti ile dış politikada başlayan ‘sıfır sorun’ politikası çöktükten ve  devamında  ‘stratejik derinlik’ adı altında yürütülen politikalardan sonra Kuzey Irak’taki gibi Kuzey Suriye’de de bir Kürt Bölgesi kurulma olasılığı ile birlikte bu bölgeye ne kadar hakim olduğumuzu görmüş olduk.

Yıllardır Kuzey Irak’ta aleyhimize gelişen tablonun bir benzerini de önümüzdeki yıllarda Suriye’de göreceğimiz belli oldu. Her ne kadar ‘stratejik derinlik’ uzmanı Dışişleri Bakanı’mız Suriye’nin kuzeyinde ki 900 km lik sınırında sadece Kürtlerin bulunmadığını, Arap ve Türkmenlerin bulunduğunu söylese de tarihin bize verdiği dersler çok farklıydı!

ABD Irak’a girdiğinde, Kuzey Irak’ta, Musul’da, Kerkük’de de sadece Kürtler bulunmuyordu. O bölgede de milyonlarca Arap ve Türkmen yaşıyordu. Gelinen nokta ortada.!

Bu noktada stratejik derinlik uzmanı politikacılarımızın on yıllardır neden şu tabloyu bizim lehimize çeviremediğine bir bakalım:

Irak’ta ki Kürt nüfus yaklaşık 5-6 milyon, Türkmen Nüfus 2-3 milyon
Suriye’de ki Kürt nüfus yaklaşık1,5-2 milyon, Türkmen nüfus 2-2,5 milyon
İran’da ki Kürt nüfus yaklaşık 5 milyon, Türkmen nüfusu 1-1,5 milyon, Azeri Nüfusu 25 milyon

Bu bölgelerde ülkelerine karşı hep ayaklanan, bağımsız devletler, özerk yönetimler kurmaya çalışan ve PKK gibi terör yoluyla başkaldıranlar hep Kürtler olmuştur. Hadi Arapları asli unsur kabul edelim. Ya Türkmenler? Neden onlar aşağı yukarı aynı haksızlıklara maruz kaldıkları halde Kürtler gibi İran’da bir bağımsız devlet ya da Kuzey Irak’ta ki gibi özerk bir devlet için mücadele etmemişlerdir? Ve şimdi Suriye’de?

Acaba sorunun cevabı şu soru olabilir mi: Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden PKK, neden Türkiye’de ki Kürtlerden daha kötü durumda ki Suriye’de, Türkiye’de on yıllarca gerçekleştirdiği kanlı eylemlerin benzerlerini gerçekleştirmemiştir? Kürtler kendi hür iradeleriyle bağımsız  bir devlet istediği için mi yoksa bu bölgeyi şekillendiren ABD ve İsrail gibi güçler olduğu için mi?

Neyse esas noktamıza gelelim. Şunu söylemek istiyorum. Ortadoğu’da 30 yıldır aleyhimize gelişen bu manzara, tıpkı ABD ve İsrail gibi güçlerin kullandığı yöntemlerle, Türkmen nüfuslarını verdiğim bu ülkelerde lehimize çevrilebilirdi. Azımsanmayacak bir nüfusa sahip Türkmenlerle stratejik planlar yapılıp en az Kürtlerin o bölgelerde kazandığı haklar ve egemen olduğu bölgeler kadar Türkmen özerk bölgeleri kurulabilirdi. Bu bölgeler, en ufak sorunda ayaklarına kadar gittiğimiz, PKK’yı her zaman destekleyen bir Kürt Özerk Yönetimi’nden daha çok uzun vadeli stratejik derinliğe sahip dış politikamıza yardımcı olmaz mıydı?  Bu bölgelerde Türkmenlerin yaşadığı, 900 km’lik sınırımızda PKK Bayrakları asıldığı zaman mı aklınıza gelecekti? O zaman doğal olarak bizim de sizlerin stratejik derinlik uzmanı olduğunuzu düşünmemizi beklemeyiniz!

Yeri gelmişken bir başka soru yine. Hani iktidar sözcülerinin ülkemizde milli birliği sağlayacak tek unsur olarak durmadan dile getirdiği ‘din kardeşliği’ de mi bu bölgelere hakim olmamıza yetmiyor? Yoksa din kardeşliğinden daha önemli silahları mı var birilerinin bu bölgede?

‘Stratejik derinlik’ gibi makyajlı sözlere gerek kalmadan bu basit sorulara cevap vermek çok zor değil tabi ki. Dışişleri Bakanlığımız, İstihbarat Teşkilatlarımız hiç bilmezler mi bu basit bilgileri değil mi..? Bilmediğini söylemek ülkemizi ve kurumlarımızı hafife almak ve saygısızlık olur…Yorumu sizlere bırakıyorum o yüzden… 

Oğuz Kemal ÖZKAN

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com [2]