İçeriği Yazan: Edgar ŞAR[1] Zaman: Per, 15/09/2011 - 13:53
Yorumlar
Yorumunuz için teşekkür
İçeriği Yazan: Edgar ŞAR Zaman: Paz, 23/10/2011 - 11:04
Yorumunuz için teşekkür ederim..
Öncelikle dediğiniz doğrudur, siyaset bilimin derin kavramları, toplumdan topluma, olaydan olaya değişiklik gösterebilmektedir. Bunlar aslında çok büyük ölçüde, yıllardan beri süre gelen politik davranış kalıplarının yansıttığı, siyasi kültür dediğimiz olguyla ilgili. Bu bakımdan bizler, değişik etki ve tepkiler yaratabilecek bu kavramları, mümkün mertebe yerine göre değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu noktadan baktığımızda eleştiriniz asla yersiz değildir fakat bir noktaya açıklık getirmem gerekir diye düşünüyorum: Seçimler, demokratik kültürün sadece bir parçasıdır. Bundan ötürü demokratik kültürü tam oturmamış olan ülkelerde, seçimler maalesef sadece demokrasinin işlediği tek yer olarak lanse ettirilmeye çalışılır, aynı bugün Türkiye'de yapıldığı gibi... Bu sebep, ülkemizde seçimlerin sonuçlarının olduğundan daha çok şeyi yansıttığının zannedilmesine ve bizlerin de artık beklentilerimizin tek gerçekleşme platformunun seçimler olduğunu kabul etmemize yol açıyor. Bu noktadan seçimlerden yeni çıkmış olan Türkiye'nin yanında, seçimlere hazırlanan bir Fransa örneğini, yazımdaki diğer bazı unsurlarla (medya, Arap Baharı vb.) bağlantılı olarak vermek istedim. Açıkça da "güçlü toplum"un nispi anlamda Fransa'da var olduğunu açıklarken de, "güven" kelimesini kullanmayı tercih etmişim. Sonuç itibariyle, umudumuz tabi ki önce Türkiye'de ama tüm dünyada da bazı şeylerin değişmesi ve belki de bir başlangıç, bir vesile olmasıdır.
Yazdıklarımı lütfen bu açıklamalar çerçevede değerlendirin.
Yorumlar
Yorumunuz için teşekkür
Yorumunuz için teşekkür ederim..
Öncelikle dediğiniz doğrudur, siyaset bilimin derin kavramları, toplumdan topluma, olaydan olaya değişiklik gösterebilmektedir. Bunlar aslında çok büyük ölçüde, yıllardan beri süre gelen politik davranış kalıplarının yansıttığı, siyasi kültür dediğimiz olguyla ilgili. Bu bakımdan bizler, değişik etki ve tepkiler yaratabilecek bu kavramları, mümkün mertebe yerine göre değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu noktadan baktığımızda eleştiriniz asla yersiz değildir fakat bir noktaya açıklık getirmem gerekir diye düşünüyorum: Seçimler, demokratik kültürün sadece bir parçasıdır. Bundan ötürü demokratik kültürü tam oturmamış olan ülkelerde, seçimler maalesef sadece demokrasinin işlediği tek yer olarak lanse ettirilmeye çalışılır, aynı bugün Türkiye'de yapıldığı gibi... Bu sebep, ülkemizde seçimlerin sonuçlarının olduğundan daha çok şeyi yansıttığının zannedilmesine ve bizlerin de artık beklentilerimizin tek gerçekleşme platformunun seçimler olduğunu kabul etmemize yol açıyor. Bu noktadan seçimlerden yeni çıkmış olan Türkiye'nin yanında, seçimlere hazırlanan bir Fransa örneğini, yazımdaki diğer bazı unsurlarla (medya, Arap Baharı vb.) bağlantılı olarak vermek istedim. Açıkça da "güçlü toplum"un nispi anlamda Fransa'da var olduğunu açıklarken de, "güven" kelimesini kullanmayı tercih etmişim. Sonuç itibariyle, umudumuz tabi ki önce Türkiye'de ama tüm dünyada da bazı şeylerin değişmesi ve belki de bir başlangıç, bir vesile olmasıdır.
Yazdıklarımı lütfen bu açıklamalar çerçevede değerlendirin.
Yorumunuz için teşekkür ederim... Saygılar