Bazı çevreler tarafından, CHP'nin yenileşmesi eleştirilirken ya da CHP Genel Başkanı'nın devrim niteliğindeki adımları görmezden gelinirken, adaletle kalkındığı iddia edilen, konuşulması pek istenmeyen “Yeni Türkiye”nin, nasıl yenileştiğine bir bakalım:
Bir Türk Destanı olan Ergenekon'u yargılayarak demokratikleşiyoruz, deniz feneriyle aydınlanıyoruz.
Türkan Saylan'la PKK'lılaşıyoruz, Habur'da sınırları kaldırıyoruz.
Kuzey Irak'ta, Kürt Devleti istemiyoruz, ama suyu elektriği Türk'den daha ucuza veriyoruz, okulları binaları sadece çağdaşlaşsınlar diye yapıyoruz.
Necip Hablemitoğlu 10 yıl önce, Hanefi Avcı bugün 'cemaat devleti ele geçirdi' diyor, Hablemitoğlu öldürülüyor, Hanefi Avcı tutuklanıyor, ama irtica tehdit olmaktan çıkarılıyor.
Referandum’da, '12 Eylül' yargılanacak diye oy kullanılıyor, Kenan Evren'in maaşına zam yapılıyor, 12 Eylülcüleri yargılamaya mahkeme görevsizlik kararı veriyor, faili meçhullerin araştırılması için komisyon kurulmasına karşı çıkılıyor.
Çocuklara çikolata, oyuncak, kadınlarımıza türbanla pozitif ayrımcılık yapıyoruz, başı açıkları türbanlıları savunmaya çağırıyoruz.
Askeri susturup, darbeler dönemini bitirildiği iddia edilirken, basın özgürlüğünde Afrika ülkeleriyle yarışıyoruz.
İhracatımız artıyor, nedense kalkınırken ithalatımız 5 kat artıyor.
Yollar, köprüler, tüneller, toplu konutlar yapılıyor, borç yiğidin kamçısıdır, cari açıklar ve borçlar, tarihin en yüksek seviyesine ulaşıyor.
Enflasyon düşüyor, ama domatesten fasulyeye, ete, toplu ulaşıma yapılan zamlar enflasyon sepetine bir türlü giremiyor.
Sigaraya, alkole zamlar yapıyoruz, ama nedense toplanan vergi azalıyor, sigara alkol tüketimi artıyor.
Milyonlarca işsizimiz, milyonlarca asgari ücretli çalışanımız varken, kişi başına düşen milli gelir, on üç bin dolarlara ulaşabiliyor.
Emir Kusturica'yı Sırp diye kovarken, Sırp etini yiyoruz.
Dünya'da ve özellikle Ortadoğu'da saygınlığımız artarken, Dışişleri Bakanımız Dubai'de 2 saat havaalanında bekletiliyor.
Siyasete katılanları değerli olsalar bile, rektör diye atamıyoruz derken, AKP'den milletvekili adayı olanları, siyaset yapmış olarak saymıyoruz.
Bu anlayışla, dünyanın 17. ekonomisi olmaktan memnunsanız, bu tabldotdan yemeye devam ediniz, yememe gibi bir şansınız olduğuna inanıyorsanız, bir Silivri'ye bakınız bir de Tanrı'nın adaletine!..
oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com
Bağlantılar:
[1] http://www.politikadergisi.com/pd-uye/oguz-kemal-ozkan
[2] http://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/guncel
[3] http://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
Yorumlar
BİZ KULLARINI BUNLARIN ELLERİNDEN KURTAR RABBİM
benim işçim, benim memurum, benim köylüm , dilediği hastaneye gidebiliyor.
sağlık devrimi yaptık, sağlıkta ab ölçülerine eriştik.
diyerek meydanlarda hava atıyorlardı.
özel hastane sayıları , devlet hastanelerini geçiyordu.
fakat özel hastanelerin ne kadar katkı payı alındığı hiç söylenmiyordu.
haberlerde hep seyrederiz.
sigortalı bir işçi ambulansın içinde hastane hastane dolaştırıldı.
parası olmayan bir hasta , hastane kapısında sedyede kaldı.
bu devirde atılan nutuklara inanmamak gerekiyor.
hatta hasta olmamak , hastaneye gitmemek gerekiyor.
bir devlet büyüğümüz babalar gibi satarım demişti de.
damardan acil bir operasyon gerekli olmuştu.
sağlıkta avrupaya fark atmıştık ya.
damardan anlayan bir hastane ,
devlet büyüğümüze her nasılsa bir türlü bulunmamıştı.
eşi de gece rüyaya yatmıştı.
eşimin ameliyatı nerede iyi olursa orada yapalım.
bize yardım et, hayırlı yolu göster, diye rabbime dua ettim demişti.
benim gönlümde de taaaa amerikalardaki ,clevaland kiliniği yatıyordu.
kısmet oldu, ameliyat için oraya gittik.
ayrıcalıklı kişilerdi , gittiler damar açtırdılar.
amerikadaki damar operasyonu bitmiş.
geri dmndüklerinde , birde damar töreni yapılmıştı.
istihareye yatan hanımefendi , damardan yürekten bir konuşma yapmıştı.
RABBİM BANA DOĞRU YOLU GÖSTERDİ , demişti.
benim işçim , benim memurum , benim köylüm,
hasta olunca , telefonun veya pc nin başına geçiyor.
muayene sırası için , randevu almaya çalışıyor.
sistem çoğunlukla çalışmıyor.aldığı maaş belli , cepte kalan belli.
konu komşudan alırsın sonra , edebiyatı yapılarak borç para bulunuyor.
ver elini doğru özel hastane.
yok kan tahlili , yok çiş tahlili , yok boh tahlili.
bilmem ne sayımları , falan filan kontrolleri.
para yettiyse yetti. yetmediyse yanladın.
en sonunda reçeteyi eline verdiler mi ,
vakit geçirmek olmaz , doğru eczaneye.
ilaç almak mı , nerdeeee.
SİSTEM ÇÖKTÜ , veremiyorlarmış.
ama siz kızmayın gevşeyin ,biraz sırıtın , hafiften gülücükler atın.
hatta kendinizi tutamazsanız kahkahalar atın.
gerile gerile bağırın , ben evet vermiştim evet deyin..
_______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)_________ŞİZOFRENİ_KUBİ.