Ulus Devletler ve Türkiye - 2

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Gökhan Cebeci

‘Biz yapamayız… Bizden adam olmaz… Gelsinler bizim için yapsınlar…’

Kendi ulusuna güveni olmayan ya da ulusunu aşağı gören yerli taşeronların sıkça kurduğu cümlelerden bazıları...

‘Ne varsa yabancıda var’. Ulusal değerler, bağımsızlık vs. bunlar boş sözler, küreselleşen dünyada yeri olmayan savlar onlar için.

Her şey satılmalıdır onlara göre. Ama bununla da bitmez. Yabancıya satılmalıdır. Öyle ya Türkler beceremez. Hem ‘ulusal kalmak içe kapanmaktır.’ Yani, dışa açılmak için ‘değerlerini çiğnemeli, varlıklarını yabancıya satmaktan korkmamalısın’dır düşünceleri.

Ancak, ABD’li Unocal petrol şirketinin, ulusal kaygılar nedeni ile, Çinlilerin verdikleri tekliften 1 milyar dolar aşağısında bir paraya yine ABD’li bir şirkete satılması (1) örneğinde olduğu gibi, diğer ulusal devletlerin bu konulardaki tutumları asla ilgilendirmez onları.

‘Onlar ‘büyük devlet’ olduklarından haklarıdır, istediklerini yaparlar.’ Hem ‘Ne demektir bağımsız olmak! Küreselleşen dünyada bağımsızlık mı kalmıştır artık?’ bu kişilere göre. Örnekleri de hemen hazırdır. ‘İşte en basitinden AB örneği… Üye ülkeler egemenliklerinin bir bölümünü devretmediler mi?

Yani, ‘Ulusal olmak, bağımsız olmak… Bunlar dünyadan koparır Türkiye’yi.’ Oysa, söyledikleri gibi ‘dışa karşı kapanma’, ‘Kuzey Kore olma’ vs değildir ulusalcılık. Dünyanın en büyük ulus devleti ABD dışa kapalı mıdır yani? Peki nedir ulusal olmak? Orhan Bursalı’nın tanımı ile: “Ulusalcılık, Türkiye’nin dış ilişkilerindeki bu müthiş dengesizliğini gidermek ve dengeli ilişkileri kurmak istemektir! Bu bir tecrit olma veya durup dururken büyük batılı güçlere kafa tutmak demek değildir. Bu konuda bir kavga aptallıktır. Ama, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak, demokrasiyi ve insan hak ve özgürlüklerini geliştirmek isteğidir.” (2)

Yani kısaca ‘dünya devletleri ile eşit olma’ isteğidir. Ancak aşağılık duygusu gelişmiş kişilerce bu istek Türkiye’ye çok görülmektedir. Öyle ya, bizden daha iyi bilen birilerinin bize ne yapmamızı söylemesi gerekmektedir. Bu yüzdendir ki, haşa, onlarla nasıl eşit olunabilinir?

Bu şekilde düşünen kişilerin ellerini vicdanlarına koyarak Bursalı’nın şu sorularını yanıtlamaları gerekir: “Küreselleşmenin sürükleyicisi ABD bağımsız değil mi? Çin, Güney Kore, Brezilya, İran, Yunanistan, İngiltere… Bu ülkeler de bağımsız değiller mi?

Karşılıklı bağımlılıkların, ortaklıkların, uluslar arası anlaşmaların getirdiği yükümlülüklerin, dünyada bağımsız ülke bırakmadığını ileri sürmek, hangi gerçeklikle bağdaşıyor? Her ulus, bütün bu anlaşmalardan, ilişkilerden, işbirliğinden, kendisi için en çok yarar sağlama peşinde!

Ulusu için, yurttaşı için, kimliği ve kültürü için…” (3) Bilmeli ve kabul etmeliler ki, “Yurtsever ve ulusalcı insan içe kapanmaz, dış ilişkileri geliştirmek için çırpınır, çünkü bu ilişkilerden en çok yararı elde etmeye çalışır.” (4) Son yıllarda sayıları bir hayli artan bu kişiler, başka ülkelere hak gördüklerini kendi ülkelerine çok görmekten vazgeçmeliler.

Ulusal değerlerine sahip çıkmayı amaç edinenleri, ülkesinin tam bağımsızlığını hedefleyenleri, ülkesinin diğer ülkeler ile ilişkisinin denge ve eşitlik üzerinde sağlanmasını isteyenleri… Kısaca yurtsever insanları ‘çağdışı’ ve ‘faşist’ olmak ile suçlamaya da bir son vermeliler.

İngiliz, Alman, Fransız, ABD’li vs. yurttaşı olduğu ülkesi ve bireyi olduğu ulusu ile gurur duyacak, bayrakları ülkelerinin her yanını donatacak, ulusu için her ortamda ‘yaşasın’ naraları atacak, çektikleri filmlerde bile her defasında insanlığı ve dünyayı kurtaran onlar olacak ve ulusal simgelerini gözümüzün içine sokacaklar… Ben ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ diyince hem de Büyük Kurtarıcı Atatürk’e ait olan bu eşsiz sözü yineleyince, çağdışı ve faşist olacağım. Faşistliğin ne olduğunu bilmesek kandırabilirler bizi belki. Ama yemezler…

1) Ulus Yıkıcılığı Zamanları, Orhan Bursalı, Cumhuriyet Kitapları, sayfa 156

2) a.g.e sayfa 96

3) a.g.e sayfa 97-98

4) a.g.e sayfa 100

 

Gökhan CEBECİ

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.