Tehdit Ediliyorum!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
17.12.2010

Tercih hakkım olsaydı; Dedemin ermeni, babaannemin yahudi olmasını isterdim. Annemin babasının kürt annesinin Çerkez olmasını, eşimin Ortodoks olmasını isterdim. Çocuğumun bir Katolik ile evlenmesini...
Ben,
Çok kültürlü ailelerin Medya da sık sık yer almamasını, kendilerini sürekli gizlemek zorunda olmasını, Anadolu coğrafyasında çok kültürlü aile yapısının özendirilmemesini,
(Büyük Osmanlı Projesinin mimarlarının, çok kültürlü Osmanlı ailesini görmezden gelmesini...)
Tehdit olarak algılıyorum.

Diyanet işleri Başkanlığının, farklı inançların geleneksel uygulamaları hakkında yasaklayıcı açıklamalar yaparak,
köktenci ve aşırı gurupların şiddet eylemlerini, saldırılarını haklı çıkarmak için vesile yaratmasını,
Tehdit olarak algılıyorum.

Müslüman bir Ülkede, Müslümanların arasında doğup büyümüş bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak,
İslamın, uyumsuzlaştırıcı tarikat anlayışının hakim kılınmaya çalışılmasını, yaşam şekillerinin tarikatlara göre şekillendirilmesinin mahalle baskısına dönüştürülmesini, yaygınlaştırmak için zihinsel ve fiziksel işgence uygulanmasını,
Tehdit olarak algılıyorum.

Kendi inanç sistemlerini ve etnik kimliklerini muhafaza ederek ortak hedefe yürüyen insanların yok sayılmasını, Kendi davaları doğrultusunda Halkı, Etnik Kimlik ve Mezhep temelli siyaset anlayışı ile kin ve düşmanlığa tahrik edenleri, gerilim ve düşmanca yaklaşımları tetikleyenleri,
Tehdit olarak algılıyorum.

Türbanı masaya yatırıp günlerce özgürlükten bahseden aydınların, Christmas, Hz. Isa’ nin doğumu kutlamalarının (en az bir hafta) resmi tatil olmamasını doğal karşılamalarını, Kerbela şehitlerinin anıldığı aşura törenlerine katılmayı siyasi propaganda haline getirenlerin, bu özel günleri resmi tatil ilan etmemelerini ve hala benden inançlarına saygı beklemelerini,
Tehdit olarak algılıyorum.

Almanya’nın ortaya çıkardığı, insanların dini duygularını istismar ederek yapılan yolsuzluğu araştırmamakta direnenleri, aylarca süren soruşturma gecikmeleri ile karartılan belgeleri,
Tehdit olarak algılıyorum.

Hakkında onlarca suç duyurusu bulunan, görevi kötüye kullandığı kesinleşen, adil yargılanma hakkını engellediği sabit görülen, sanıklarla dini husumeti bulunan yargı mensuplarının hala aynı görevde bulunmalarını,
Bende adaletsizlik duygusunu körükleyen Hakim ve savcıları, Bizimkiler diye sınıflayan anlayışı,
Tehdit olarak algılıyorum.

İnandığım Temel değerlere karşı vahşice saldıranların, inançlarını sorguladığım da RADİKAL ilan edilmemi,
Tehdit olarak algılıyorum.

Bir Ülkeye karşı uygulanan Uluslararası ilişkilere aykırı eylemi, İnsani yardım ve bireysel özgürlük olarak adlandıranların, Hükümete karşı protestolara SAVAŞ açmasını,
Tehdit olarak algılıyorum.

Sayın Başbakan Tayyip ERDOĞAN’ın meclis kürsüsünde sürekli arapça (veya farsça, anlamadığım bir dilde kelimeler ile) konuşmasına müdehale etmeyen Meclis Başkanı’nın, Kürtçe konuşmaları sürekli tenkit etmesini,
Tehdit olarak algılıyorum.

Patilileri ile birlikte meydanlara çıkan bir Milletvekilinin, Polis tarafından darp edilmesini; “sokakta fazla dolaşma” diye doğal karşılayanları,
Tehdit olarak algılıyorum.

“Sünni’nin Caferi’ye, Caferi’nin Sünni’ye, Türk’ün Kürt’e, Laz’ın Çerkez’e, Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur.” Diyen, İnsanın insana üstünlüğü yoktur diyemeyen, Halkı karşılıklı saflara bölen anlayışı,
Tehdit olarak algılıyorum.

Musevi-Katolik-Ortodoks-Budist-Alevi ve sayamadığım bir çok inancı içinde barındıran Etnik kültürlere, Din ve mezhep temelinde bölücüklük enjekte edilmesini,
Tehdit olarak algılıyorum.

İnanç özgürlüğü kavramının yerini, İnanca saygı kavramının almasını,
Tehdit olarak algılıyorum.

İnsan haklarının Türban ile sınırlı tutulmasını,
Tehdit olarak algılıyorum.

Vafat etmiş protest aydınların şatafatlı gösterilerle, gözyaşları arasında anılmasını, Hayatta olan protest aydınların ceza evlerinde çürütülmesini,
Tehdit olarak algılıyorum.

Ben bu tehditler manzumesine İRTİCA diyorum.
İRTİCAYI hala öncelikli tehdit olarak algılıyorum.

Ya siz ?

Din konusunda çekimser kalanları ?

Türküm diyenleri ?

Tehdit olarak algılıyor musunuz?

Laik Demokratik Sosyal bir Hukuk devleti çatısı altında özgürce yaşamak isteyen insanların, Hükümete yönelik protestolarını, TEHDİT OLARAK ALGILIYOR MUSUNUZ?

Ve Doğa katillerini, Tehdit olarak algılıyor musunuz?

İnanıyorum ki; birgün, ülkemde “Devlet Terörü” yargılanacak...

 

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.