Taksim’in “geri zekâlı”ları… Brezilya’nın “aptal”ları…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer YAZAR
Yazının Yazıldığı Tarih: 
3-7-2013

Taksim’in “geri zekâlı”ları…

Brezilya’nın “aptal”ları…


Onlar, Dünya’ya farklı bakanlar…
Türkiye’yi farklı kucaklayanlar…
Farklılıkları zenginlik sayanlar…
Parçalanmışlıkları tamir edenler…
Uzakları yakın edenler…

Onlar, Akil Adamlar… !!!
Abarttık mı?
Tamam, belki biraz…
Dünya’yı kurtaran adamlar değiller belki ama, Türkiye’yi kurtarma noktasında “kahramanlık” tacı ile taçlandırılanlar onlar…
Hani kabul etmeseler de…
Ya da toplumsal beklentilerin çokluğunda kendilerini baskı altında hissetseler de…

 
Yeni Akit Gazetesi Köşe Yazarı ve aynı zamanda aynı gazetenin Genel Yayın Koordinatörü olan Hasan Karakaya’nın 1 Temmuz tarihli köşe yazısından bir kaç alıntı ile başlayalım bugüne ve o alıntılar noktasında ilerleyelim…
Ama aynı ismin, Akil İnsanlar Ege Bölgesi heyetinde görev yapan bir isim olduğunu da unutmadan… !!!

Evet, son köşe yazısında, Taksim Gezi ile başlayan eylemleri konu almış Sevgili Akil Adamımız ve Brezilya örneği ile birleştirmiş “analizini” ve bakın neler damlamış o yazıdan…

***

-Taksim’in “geri zekâlı”ları gibi, Brezilya’nın “aptal”ları da, bir “kukla” gibi oynatıldıklarının farkında değiller!

***

“Mursi’nin halk desteği yüzde 70’lere ulaşmış” ama yine da “Mursi istifa etmeli”ymiş!..
Gel de çıldırma!..
Adamın halk desteği yüzde 70...
Ama “istifa” etmeliymiş!.
Orası, “Tahrir” değil de, sanki “Taksim” meydanı... Çünkü Taksim’deki “embesiller” de aynı sloganı atıyorlardı;
“Taaayip istifa!”
Ulan “salak oğlu salak”lar;
Tayyip Erdoğan veya Mursi, ya da Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff istifa edince kim gelecek yerine?..

***

Sizi gidi “halk düşmanları” sizi!..
Ama, “maske”leriniz düştü!..
Sizi iyi belledik, iyi tanıdık!..
Bundan sonra da;
“Çok iyi belleyeceğiz!”

***

Sanırım Ankara Hükümeti’ne teşekkür etmeliyiz, barış (!) sürecine katkı (!) yapan isimleri seçme şeklinden dolayı…
Ama var olan bu tabloyu vicdana hava ederken bizler de bir cevap verelim o “barış” adına algılayışlarımıza uçurum ekleyenlere ve şunu söyleyelim ama en anoniminden, hepimizden…

Son iki haftadır bıkmadan usanmadan parklara, forumlara giden,
can kulağıyla dinleyen, kendini ifade eden,
çalışma gruplarına giren,
ben ne yapabilirim diye düşünen,
sorumluluk alan,
gönül penceresini açan, dayanışan,
sonu gelmeyen eylemlerde "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için"i haykıran, yasayan, yaşatan,
"off bundan da bi şey çıkmaz, ne ugraşacam" demeyen,
işinden gücünden çıkıp, ailesinden önce bile mahalle forumunu kosan,
mahallesi, komsusu, çoluğu çocuğu, dağ tas börtü bocuk daha iyi günler görsün diye kendini paralayan...

ey güzel insan:

sen bir mucizesin, sen bir şahesersin, sen bir hediyesin!
iyi ki varsın,
lütfen, umudunu kaybetmeden güzellikler yaratmaya,
sabır ve hoşgörüyle 'ötekini' dinlemeye,
kendini en içten, en gerçek şekilde ifade etmeye,
bu topraklara ve dünyaya armağanlarını vermeye devam et.

hepimizin mutluluğu ve hatta varoluşu buna bağlı...

 

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.