Patriot Krizi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Meçhulyolcu
Yazının Yazıldığı Tarih: 
17.12.2012

PATRİOTLAR NEDEN GETİRİLİYOR?

Bu ülkenin insanları, emin olun Türkiye’nin on yıl önceki durumunu mumla arar olmuştur. Çünkü hükümet, söylemleri ve eylemleriyle vatandaşlara hiçbir şekilde güven vermiyor artık. Birkaç gün önce söyledikleriyle yaptıkları tamamen birbiriyle zıt olmakla birlikte kafalarda tonlarca soru işaretleri de oluşturuyor. Patriot (vatansever) füze bataryalarının Türkiye’ye konuşlanması söz konusu olduğu bir dönemde başbakan çıkıyor; ‘bu topraklar NATO topraklarıdır’ diyor ve bir bakanı da aynı sözleri söyleyerek bu sözlerin altına adeta imza atıyor! Bu noktada, hangi insanın aklı karışmaz; hangi insanın yüreği sızlamaz? Bu vatan topraklarını kaşla-göz arasında ne zaman NATO toprağı yaptınız da hiç kimsenin haberi olmadı? Başbakan ve hükümet sözcüleri, Patriotların savunma amaçlı getirileceğini; tetiğin de Türk Komutanlarda olacağını söylemişlerdi; ancak tetiğin, NATO komutanlarında olacağı açık ve net bir şekilde ABD yetkililerince ifade edilmiştir. Bu net açıklamalardan da anlaşılacağı üzere hükümet, bu konuda kesinlikle inisiyatif sahibi değildir!

Batılı emperyalist devletler, Türkiye’yi işgal etmek amacındadır. Ortadoğu coğrafyasına, BOP’a ve Dinlerarası Diyalog projelerine baktığımızda bu sinsi niyetlerin birer birer yürürlüğe konulduğunu rahatlıkla görebiliriz. Yine on yıl öncesine baktığımızda, sınır komşularımız olan Irak, İran, Libya ve Suriye ile herhangi bir sorunumuzun olmadığını; ayrıca bu İslam ülkeleriyle ticari, kültürel ve sosyal alanlarda güçlü ilişkiler kurulduğunu görebiliriz. Bu ilişkilerin doğal sonucu olarak milli gelirlerimiz milyar dolarlarla ifade ediliyordu. Ancak birden bire ABD’nin ve batılıların projesi sinsi ve tehlikeli bir şekilde Türkiye gündemine oturuverdi. Bir anda Başbakan emperyalistlerin hazırladığı BOP’a eş başkan seçildi. Bu projenin kimlerin elinde şekillendiği ve amacının neler olduğu artık gün gibi ortadadır. BOP’un nihai hedefi Ortadoğu coğrafyasında bulunan 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmek; etnik ve dini parçalara bölmek, iç kargaşa oluşturmak ve nihai olarak ta kukla yönetimlerle İslam ülkelerinin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olmaktır.

 

Bunlar aslında ezberlenmiş bilgilerdir. BOP’u, Dinlerarası Diyalogu ve Medeniyetler İttifakı gibi projeleri iyi bilen genç-yaşlı herkesin ortak endişesi şudur ki; yakın ve orta vadede Türkiye’yi bir savaş beklemektedir.

 

Türkiye’nin savaşa girmesi için öncelikle kılıflar hazırlanmalı; gerekçeler üretilmelidir. Ortadoğu coğrafyasında ve Türkiye’de yaşananlara kafa yoranlar; Türkiye’nin Libya, Irak, Suriye ve İran ile neden düşman olduğunu artık sorgulamaya başlamıştır. Batıdan üflenen ‘Arap Baharı’ rüzgârı da bu soruların daha da derinleşmesine sebep olmuştur. Libya yerle bir edildi; demokrasi ve insan hakları gelmedi! Irak paramparça edildi; demokrasi ve insan hakları gelmedi! 8 yıl süren İran-Irak savaşının çıkmasına ABD sebep oldu! ABD, Saddam Hüseyin’i Kuveyt’e saldırtarak Kuveyt’in kaynaklarına çöreklendi!

 

Batılı emperyalistler, Irak ve Libya’dan sonra İran’ın işini bitirmeyi planlamışlardı. İran ise; batılı emperyalistlerden korkmadığını tüm dünyaya duyurmuştu. İran yönetimi, daha önceden Rusya Federasyonu, Çin ve Hindistan ile sıkı bir işbirliği yapmıştı. Bir başka önemli husus; ABD için İsrail Devleti ne anlam ifade ediyor ise; Rusya Federasyonu için de Suriye o anlamı ifade etmektedir. Suriye’nin düşmesi, Rusya’nın Doğu Akdeniz’de silinmesi anlamına gelecektir. Ayrıca Rusya, Suriye ve İran’da milyar dolarlık yatırım yapmıştır ve bu yatırımlarını hiçbir şekilde heba etmeyecektir. ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa donanmaları Suriye kara sularında savaş tatbikatları yapmaya niyetlenirken; Rusya Federasyonu da iki savaş gemisiyle boy göstermiştir. Ayrıca Rusya, Çin ile ortak hareket ederek işgal amaçlı çalışmaları BM’lerde veto ederek engellemiştir. İran’ın, batılılar tarafından (şimdilik) işgal edilmemesinin sebebi Rusya ve Çin’dir.

 

ABD, Türkiye ile İslam ülkelerinin arasını açarak Türkiye’yi olası bir savaşın merkezi ve üssü haline getirmiştir. Şimdi, Suriye ve İran yönetimlerini düşürmek ve Amerikancı bir kadroyu iş başına getirmek suretiyle Suriye’yi ve İran’ı sömürmek ve Akdeniz’de tamamen egemenliğini ilan etmek amacındadır. Bunu başarabilmek için Suriye Devleti’ni içeriden parçalaması gerekiyordu; bunun için milyar dolarlar harcayarak ABD yanlısı bir ordu kuruldu ve adına da ‘Özgür Suriye Ordusu’ denildi! ABD’ye hizmet amaçlı kurulan bu orduya Türkiye, ABD’ye biat etmiş Arap ülkeleri ve Körfez ülkeleri silah, mühimmat, para, istihbarat ve teçhizat yardımında bulunmaktadır. Peki, gerekçe nedir? Gerekçeler şeytanca! Esad bir diktatördür! Suriye’de barış, huzur ve demokrasi yoktur! ABD ve Batılılar, demokrasiden ve insan haklarından çok iyi anladıkları için bu ülke insanlarına hizmet etmek amacındadırlar. Suriye Halkı, ABD patentli demokrasiyle, insan haklarıyla ve barış ile tanışacaklar! Az önce verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere, ABD’nin ve batılı emperyalist devletlerin ayak bastıkları yerlerde kan, gözyaşı, tecavüz ve sömürgecilik hiçbir zaman eksik olmamıştır. ABD’nin demokrasisi bunlardan ibaret olup; Türkiye’yi de çeşitli projelerle bu işin içine çekmeye çalışmaktadır.

 

Buraya kadar aktarılanlar, ülkemizin ve sınır komşularımızın yakın tarihli fotoğraflarıdır. Bu fotoğraflara bazı gelişmeleri de eklediğimizde başta ABD’nin ve batılıların Türkiye üzerindeki niyetlerini daha net olarak görme imkânı bulabiliriz.

 

Suriye’ye göre; Türkiye yönetiminin bir anda batılı-emperyalistlerin yanında yer alması bardağı taşıran son damla olmuştur. Buna bağlı olarak; İran, Irak ve Suriye yönetimleri, PKK Terör Örgütü’ne her alanda destek vermeye ve Türkiye’ye terör ihraç etmeye başlamıştır. Suriye yönetimi; Türkiye’nin, ABD’nin, batılıların ve ABD’ye biat etmiş olan bir takım Arap ülkelerinin desteklediği Özgür Suriye Ordusu ile mücadele etmekte; bu durumu dış destekli bir iç isyan olarak görmektedir. Dost ve kardeş ülke olarak gördükleri Türkiye’nin batılıların yanında yer almasını Suriye’nin iç işlerine karışmak olarak değerlendirmektedirler. Türkiye’nin, Suriye’ye saldırmasını dört gözle bekleyen batılı emperyalistler, şimdilerde Suriye’nin nükleer silah ürettiğini ve bu silahların Türkiye için çok büyük bir tehdit olduğunu iddia etmektedirler. İşte bu sebepledir ki; Türkiye’nin batılı ülkeler tarafından korunması icap etmektedir! Nede olsa Türkiye bir NATO ülkesidir ve menfaatleri korunmalıdır! O halde yapılması gereken şey; Suriye ve İran’dan gelebilecek saldırıların önlenebilmesi için Türkiye’ye Patriotların konuşlanması şarttır! Yukarıda belirttiğim gibi; Türkiye’yi savaşa sürükleyebilmek için kılıflar ve sebepler üretilmiştir. Suriye yönetimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu’nda pek çok CIA ve MOSSAD ajanı stratejik çalışmalar yapmaktadırlar. Güvenilir olmayan bu ajanlar, Türkiye’yi provoke etmek için Suriye’den Türkiye’ye bir bombanın atılmasını sağlayabilirler; zira zaman, zemin ve niyetler buna oldukça müsaittir.

 

Türkiye’nin yedi ilinde atom deposu bulunduğu dillendirilmektedir. Suriye iç isyanları gerekçe gösterilerek şu günlerde Patriotlar Türkiye sınırlarına birer ikişer konuşlandırılmaktadır. Hükümetin bu adımları nasıl attığını ve Patriotların nerelere konuşlandırıldığını ayrıntılarıyla görmekte fayda vardır.

 

a-) Malatya-Kürecik Bölgesi’nin ABD’ye tahsis edilmesinin anayasaya aykırı olduğu belirtilmektedir. Bu bölgeye yerleştirilen füze savunma sistemleri, gerektiğinde İsrail amaçlarına hizmet edebilecek, istihbarat aktarabilecek ve gerektiğinde de taarruz edebilecek niteliktedir.

b-) İzmir, NATO’nun kara komutanlığının kumanda ve Ortadoğu Operasyonunun karargâh merkezi yapıldı.

c-) Ankara, Karamürsel, Sinop, Hatay, Erzurum, Hakkâri Kargapazarı dinleme üsleri yapıldı.

d-) Ankara-Cevizlibağ-Elmadağ, İstanbul, İzmir dinleme ve harekât merkez üsleri yapıldı.

e-) Adana-Hatay Toroslar: CIA, Gladio eğitim üssü yapıldı.

f-) Tekirdağ-Çorlu Havalimanı: Lojistik destek üssü yapıldı.

g-) Konya; AWACS erken uyarı uçakları bu üste konuşlandırıldı.

h-) Gaziantep-Batman Havalimanı; lojistik destek amaçlı havalimanları Heronların üssü yapıldı; 1. Patriot savunma sisteminin montajları yapılmış.

I-) Sabiha Gökçek Havalimanı, lojistik destek havalimanı yapıldı.

i-) Mersin-Taşucu Limanı; liman ve helikopter pistine çevrildi.

j-) İskenderun Limanı; Türkiye’nin en geniş konteynır alanıdır. Hollanda’dan getirilen Patriotlar buraya indirilmiş ve Amerikan askerlerinin gelmesi beklenmektedir.

k-) Adana-İncirlik üssü, nükleer bombaların yer aldığı, ABD’nin bölgedeki harekât üssü yapıldı.

l-) Diyarbakır Hava Üssü’ne 2 adet Patriot sistemi kuruluyor.

m-) 1991 Körfez Savaşı’ndan bu güne, Amerikan ve İngiliz orduları tarafından kullanılmaya devam eden Şırnak-Silopi Üssü lojistik depolama yeri olarak kullanılmaktadır.

n-) Mardin; İncirlik Üssü’ne ve İskenderun’a gelen ABD asker ve teçhizatları için geçiş yeri olarak kullanılacak.

o-) Şanlıurfa; yakıt ikmal üssü olarak kullanılacak.

Ö-) Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Oyalı bölgesi ile Diyarbakır-Dicle, Gaziantep-Oğuzeli, Şanlıurfa-Birecik ve Viranşehir ilçelerinde örtülü kara üsleri için tahsis edilecek.

 

Ülkemizin şu haline baktığımızda; “neler oluyor? Ülkemiz işgal mi ediliyor? Türkiye, kime karşı niçin savaş hazırlığı yapıyor?” demekten kendimizi alamıyoruz. Sağımıza-solumuza baktığımızda uzun zamandır hiçbir sınır komşumuzla savaşı gerektirecek herhangi bir meselemizin olmadığını görebiliriz. Bu hazırlıklar elbette Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında bir takım emelleri olan ülkelerin işini kolaylaştıracak savaş yatırımlarından başka bir şey değildir.

 

Türkiye’nin olağanüstü savunma ve saldırı sistemleriyle bir ağ gibi örülmesinin Ortadoğu Coğrafya’sı için büyük bir tehdit olduğunu; bu projelerin bir ABD projesi olduğunu İran, Irak, Suriye ve Rusya Federasyonu defalarca dile getirmiştir. İran Dış Politika Komitesi Üyesi Muhammed Salih Coker; Suriye sınırına yerleştirilecek Patriot füzelerinin, NATO’nun Suriye’ye yapacağı askeri müdahalenin ilk adımı olduğunu belirterek endişesini dile getirmiştir. İran Devlet televizyonu Pres TV ise, 3 bin Amerikan askerinin Suriye’ye müdahale etmek üzere Kuveyt üzerinden gizlice Irak’a dönerek El Anbar eyaletine konuşlandığını; 17 bin Amerikan askerinin daha aynı rota üzerinden gizlice Irak’a gireceğini ileri sürerek Türkiye üzerinden gelebilecek tehlikelere dikkat çekmiştir.

 

Bütün temennilerimiz odur ki; savunma sistemleri Türkiye için olsun ve asla Batılılara hizmet amacı gütmesin. Yine temennilerimiz odur ki; Hükümet, BOP gibi batı patentli projelere destek vermesin; Patriotları bir silah olarak kullanmasın. Zira ülkemiz büyük bir savaşın içine düşer ve bu savaş en baştan beri belirtmeye çalıştığım gibi ABD’yi ve emperyalist batılıları nihai hedeflerine ulaştırır; kaybeden Türkiye ve İslam ülkeleri olur! Yüce Allah (c.c), stratejik ve politik derinliği olmayan günümüz iktidarına bol miktarda akıl ve fikir versin!

 

Halit DURUCAN

iletisim@politikadergisi.com

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.