Okulumu Elimden Alma…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
FAİK ERYAŞAR
Yazının Yazıldığı Tarih: 
12.07.2012

Kas hastası olduğu için yürüyemeyen ilkokul öğrencisi   ‘’Eğer bu okul elimizden alınırsa benim için çok kötü olacak. Zor, sıkıcı, bağımsız olmayan ve özgür olmayan günler yaşayacağım… Başbakan okulumu elimden almasın...’ ’ cümlesiyle sesini duyurmaya çalışırken annesi yardımına koşuyor  ve diyor ki ‘’ Öncelikle ben bir anneyim ve herkese sesleniyorum, Bu okulun asansörü, rampası, engelli tuvaleti var.

Benim oğlum kas hastası ve bu yüzden tekerlekli sandalye ile okula geliyor. Kimse evden çıkıp okula nasıl geldiğimizi tahmin edemez. Bu çok zor bir durum. Benim oğlum dışında bu okulda başka engelli ve özel öğrenciler de var. Bunlar özel eğitim öğretmeniyle eğitim görüyorlar. Şimdi bu okulu kapatıp yerine imam hatip ortaokulu açacaklar. Üstelik gerekçe de okulun imam hatip olmaya uygun olmasıymış… Erişilebilir tek okul bu okulken, bize bu okulun hangi gerekçeyle imam hatip olmaya uygun olduğunu dahi açıklamadılar. Yaşadığımız büyük sıkıntıları kimse tahmin edemez .Şimdi bize açıklasınlar bu çocuklar nereye gidecekler. Benim başka şansım yok. Ben anne olarak sesleniyorum bu değişikliği durdursunlar...

Eğitim sistemini gericiliğin ve piyasacılığın dayanılmaz hafifliğine teslim edenler ilkokul öğrencisi ve annesine   diyorlar ki  “Okulu İsrail’e mi veriyoruz.”

Deve kuşu gibi  başını kumlara gömen yöneticilerin  engelli çocuğu ve annesini anlamasını ; onların sorunlarına çözüm üretmesini beklemek safdilliktir.

AKP'nin İkinci Cumhuriyet'in inşasına yönelik planlarının bir parçası olan 4*3 hayata geçirilirken daha dar ama birleştirilmiş bir toplumsal taban olarak görülen gericilere yaslanılarak insanların eşit yurttaşlık hakkı olan eğitim hakkına saldırılıyor ve uygulamadan zarar gören insanlar baştan savılıyor.

Toplumsal muhalefetin etkili ve güçlü bir biçimde sergilenmesi AKP’ ye geri adım attırabilir mi sorusuna cevap verecek olursak bu sorunun cevabı evettir. Kadın düşmanı nevrotik bir bozukluğa dönüşen kürtaj ve sezaryen tartışmalarında geri adım atılmasında kadınlardan gelen tepkilerin önemi kesinlikle tartışılmaz.

2002’den beri iktidarda olan dinci gericiliğe fren yaptırmak , çocuklarımızın okullarına sahip çıkmak , bilimsel , aydınlanmacı , eşit , özgür ve kamucu  eğitim sistemi , daha güzel daha aydınlık , insandan, emekten yana bir dünya  için bana dokunmayan yılan bin yaşasın gömleğimizi çıkartıp tepkilerimizi büyütmeye devam etmeliyiz…

 

Faik ERYAŞAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.