Mossad’ın Gizli Planları

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Koray KAMACI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
23.12.2013

Evet, sevgili dostlar son zamanlarda biz yine kendimiz ile uğraşırken İsrail bölgede yeni planlarını hayata geçirmeye yavaş yavaş başladı. Son dönemde birçok Mossad ajanı Ortadoğu’da bazı önemli suikastlar için görevlendirildi. Bu hazırlanan suikast timi İsrail’in elit suikast timi Kidon’un (Süngü) gizli ajanlarıdır. Özellikle Suriye’de türlü oyunlar oynanıyor ve yakın zamanda önemli suikastlar olacağı kanaatindeyim.

Baktığımız zaman, İsrail istihbarat servisi Mossad'a bağlı yetkililerin görüştükleri İranlı terör örgütü liderlerine, kendilerini Amerikan istihbarat servisi CIA 'nın yöneticileri olarak tanıtıp Tahran yönetimini hedef alan suikast ve eylemler düzenlemeye ikna ettikleri ortaya çıktı. Mossad yetkilileri İngiltere'nin başkenti Londra'da, Amerikan doları ve pasaportları kullanmış ve kendilerini “CIA Ajanları” olarak tanıtarak Cundullah ile temas kurmuştur. “Foreign Policy” dergisinin, resmi yazışma belgelerine dayanarak verdiği haberinde, İran-Pakistan sınır bölgesinde faaliyet gösteren ve Beluçi halkı için mücadele eden Cundullah örgütünün, Zahedan'da düzenlediği bir saldırıda İran Devrim Muhafızları'nı hedef alarak 28 kişiyi öldürdüğü ayrıca hatırlatıldı. Özellikle ABD’nin son dönem İran yakınlaşması Tel-Aviv’de bir hayli rahatsızlık yaratmıştır. İsrail Başbakanı Netanyahu da bu rahatsızlığını açıkça dile getirmiştir.

Mossad, PKK’nın İran kolu olan PJAK'ı kullanmak ve bu yolla hem İran’ı hem de Türkiye’yi yıpratmak istemiştir. İsrail'in amacı aslında bir nevi İran'daki azınlıkları harekete geçirmekti. Eski Mossad Başkanı Meir Dagan, Ağustos 2007'de ABD Dışişleri Bakanlığının kilit isimlerinden Nicholas Burns'e yolladığı bir mesajda “İran'ı Irak gibi yapmak için fırsatların olgunlaştığını” söylemişti, fakat İsrail’in bu isteği ABD tarafından tepki ile karşılanmıştı. Daha o zamanlar uzun vadede ABD, İran ile anlaşma olasılığını her daim diri tutmuştur. Hatta yakın zamanda ABD Başkanı Barack Obama'nın, İranlı nükleer bilimci Mustafa Ahmedi Ruşan'ın suikast sonucu öldürülmesinden bir gün sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu telefonla arayıp konuştuğu bilinmektedir. Obama bu görüşmede İsrail'in bölgedeki eylemlerinden dolayı Netanyahu'ya sert tepki göstermişti.

Son zamanlarda ise İsrail'in bölgede belirttiğimiz gibi Mossad’a bağlı özel bir birliği görevlendirdiği kulağımıza gelen son bilgilerdendir. Bu özel suikast timi özellikle bölgede daha öncede operasyon yapmış, sahada deneyimli bir tim idi. Hatta üst düzey Hamas üyesinin Suriye'nin başkenti Şam'da öldürülmesinin altından İsrail istihbarat örgütü Mossad çıkmıştır. Lübnan'da açıklama yapan Hamaslı bir üst düzey yetkili, Nizar Ebu Müjdat kod adlı Kemal Ranaja'nın Şam'daki evine birkaç kişinin girerek infazı gerçekleştirdiğini söyledi. Hamaslı yetkili, infaz sonrası elde ettikleri istihbarî bilgilere göre, saldırının arkasında İsrail istihbarat örgütü Mossad’ın olduğu sonucuna vardıklarını belirtmiştir. Ranaja'nın nasıl öldürüldüğü konusunda ise bir açıklama yapılmadı. Hamas üyesi Kemal Ranaja'nın, Mossad tarafından iki yıl önce Dubai'de bir otel odasında öldürülen Hamas liderlerinden Mahmud el Mabhuh'un yardımcısı olduğu da bilinmekteydi.

Evet, sevgili dostlar İsrail bölgede stratejilerine ve suikastlarına devam ederken, bundan en çok etkilenecek ülkeler; Suriye, İran ve Türkiye olacak. İranlı Kripto Yahudiler adlı yazımda da belirttiğim gibi, İran’daki Yahudi-Siyonist düşmanı olan kanata karşı hamleler ve suikastler yoğunlaşacaktır. Bu hamleler de Mossad ve İranlı Kripto Yahudiler eli ile yapılacaktır. Suriye’de ise özellikle önemli devlet adamlarına suikast hazırlıkları yapıldığı ve Esad sonrası hesapların ve çıkarların güçlendirilmesi hedefinde hazırlık yapıldığı bana gelen bilgiler arasındadır. Türkiye’de ise BOP çerçevesinde yeni adımların atılmış ve hem suikast hem de başka yöntemlerle Ortadoğu’da güçsüz ve yetkinsiz bir Türkiye için Mossad önderliğinde yoğun bir çalışma başlamıştır. ABD’den ise şu kertede herhangi bir karşı hamle veya konjöktürel bir engelleme söz konusu değildir. Özellikle bu yapılacak olanlara hazırlık olarak birçok yerde imaj düzeltmesi yapan İsrail’in, Papa ziyareti başta olmak üzere yakın zaman ziyaret ve ilişkilerine bakmak yeterli olacaktır. Olacaklardan sonra İsrail kendisini aklama ve kamuoyu nezdinde fazla yaygaraya mahal vermeyecek şekilde psikolojik harb hazırlığı yapmaktadır.

Türkiye ise Hakan Fidan ile yakaladığı sağlam bir istihbarat havasını asla kaybetmemelidir. İsrail’in yakın zamanda Türkiye’de başlatacağı "Karanlık Savaş’’ın bir hayli yıkıcı etkisinin olacağı muhakkaktır. İsrail bu yönde hazırlıklara tam gaz devam etmektedir. Yakın tarihte İsrail istihbarat servisi Mossad ile Rum istihbarat servisi "KİP’’ arasında gizli anlaşma imzalandığı bilinmektedir. İki istihbarat servisinin Türkiye'nin bölgedeki hareketleriyle ilgili de bilgi alışverişinde bulunacağı gelen bilgiler arasındadır. Rum Kathimerini gazetesi, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres'in geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında iki önemli gizli anlaşma imzalandığını yazdı. Birinci anlaşmanın iki ülke arasında askeri alanlarda ve savunma alanlarında işbirliğine ilişkin unsurlar içerdiğini, diğerinin ise Mossad ile "KİP’’ arasında sürekli bilgi alışverişinde bulunulması olduğunu kaydetti.

Evet, hal böyleyken Hakan Fidan ile birlikte Mossad’a karşı önemli hamleler yapan MİT, İsrail’i çok kızdırmıştı. Mavi Marmara olayı ile ipler gerilmiş, İsrail kendisi adına çalışan 10 İranlı ajanı Tahran’a bildirdi diye Hakan Fidan hedef tahtasına oturtulmuştu. ABD’nin de bu yüzden, Predatorları Türkiye’ye vermediği ortaya çıkmıştı. Bu süreçte, CIA, Mossad, KGB ve İran istihbarat teşkilatı SAVAK arasındaki gizli savaş alevlendi. Gelinen noktada ise Mossad hamleleri Ortadoğu’da artacak ve özellikle üstte saydığım üç devlet üzerine yoğun bir faaliyet başlayacak. Suikastlar ve "Karanlık Savaş’’ Suriye, İran ve Türkiye üzerinde giderek artacak. Bu savaşlardan en çok etkilenecek ve ağır darbeler alacak ülke ise şüphesiz ‘’TÜRKİYE’’ olacaktır… Yazılacak çok husus var ama şimdilik yazımı burada bitiriyorum.

Ve son söz: "Bu bölgede İstihbaratı güçlü olan devlet söz sahibi olur.’’

 

Koray KAMACI

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.