Graham Fuller

Turkuaz Konseyi’nin Şubat 2010 Toplantısında “Mustafa Kemal devrimlerinin etnik temelli bir ülke olma hedefi” olarak değerlendiren

Günümüzün çok bilen adamı Graham Fuller;

Mustafa Kemal devrimleri ile hilafetin kaldırılması sonucu İslam dünyasında travma yaşandığını beyan etmektedir.

Travmayı İslam dünyası değil, İslam dünyasını kirli emelleri için kullananların yaşadığını itiraf etmekten kaçınmaktadır.

Malum, günümüzde çok bilen adamlar bizlerin ne düşünmemiz gerektiğine bile karar veriyorlar...

Öncelikle hepimiz insanız, “İnsanlık adına bir araya gelmeliyiz.” söylemi bir türlü hayata geçirilmiyor.

İnsanların sürekli birilerinin işine gelen bir temel de birleşmesi gerekiyor.

İnsanlığı kabul etmeyen çok bilenler, ırksal birlikteliğe etnisite olarak baktıklarını söyleyip, insani duygularımızı depreştirirken,

Yahudi Devleti- Ermeni Devleti- Büyük Kürt Devleti gibi projeleri de ezilmişlerin koruma altına alınması yaklaşımı ile bizlere kabul ettiriyorlar. Tezatlığı görmemizi engelliyorlar.

“Türklerin Birliği”nin kurulmasını 20 yıldır baltalayanların,

Ülkemizdeki “milliyetçi parti”nin sırf Türk Birliğine engel olsun diye Türk-İslam ülküsünde teşkilatlanması komedi değil mi?

İslam hangi mezhepte Türkleri birleştirecek?

Kaldı ki çeşitli dinlere mensup birçok Türk var. Sadece İslam ile Türkleri birleştireceğini savunmak Hristiyan-Siyonizme hizmetin acı göstergesi değil mi?

Neyse ırkçı veya bölücü değiliz.

Irkçılık temelinde insanların sınıflandırılmasına da karşıyız.

Ama tavsiyemdir:

“Laik sosyalist Türk birliği” kurmak isterseniz, dünya üzerindeki Türkleri birleştirebilirsiniz.

Yok, bize Sünni Türkler yeterli diyorsanız, Türk-İslam ülkünüzde başarılar diliyorum.

Biz yine şu çok bilen adam Graham Fuller’e dönelim...

Abisinin akıllısı neden ABD’de Protestanlığa karşı yeni bir din geliştirmeye çalışıyor?

Katolik olmak veya Ortodoks olmak neyine yetmedi de önce Protestan, sonra da Evangelist oldunuz.

Ben cevap vereyim:

Din temelli bir milli birlik sağlamak adına, karma din anlayışı geliştirmeye çalışıyorsunuz. Çünkü din insanları kontrol altında tutmak adına kullanılmaktadır.

Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına tavsiye etmek ne kadar yardımsever bir davranış, anlatamam...

Mustafa Kemal devrimleri;

Irk ve din adına çok kültürlü yapıya sahip ülkemizde;

Milli mücadeleyi, insanlık onuru adına paylaşan yurttaşların birlikteliğine dayanır.

Ülkenin kalkınmasının, akıl ve ilim yolunu esas almakla geçekleşeceğini savunan Mustafa Kemal devrimleri, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ideolojisini benimsemiştir.

Gerçekleştirmeye çalıştığınız Şii-Sünni savaşının tarafı olmasını istediğiniz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları,

“İnsanları parça parça gruplara ayıranlar, onların işi ancak Allah’a kalmıştır.” (En’am -159) ayetine sadık kalacaktır.

Sünni halife yaratıp Müslümanları yüzyıllar boyu bitmeyecek bir savaşın içine sokma projeniz çökmüştür.

Bu projeyi hayata geçirip emperyalizmin ekonomik hezimetini, zengin Müslüman coğrafyasına hâkimiyet kurarak gidermeye çalışmanız;

Mustafa Kemal’i Müslümanların gözünde daha da inandırıcı kılmaktadır.

Bu yüzden teşekkür ederiz.

NOT: Turkuaz (Turquoise); denizin rengi, Türk taşı, mavi renkli süs taşı, Türk’e dair (turkî) anlamlarını taşır. Konseyin adı ile toplantı konuşmalarının tezatlığına dikkatinizi çekerim.

Serhat KUŞDOĞAN

iletisim@PolitikaDergisi.com