Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Ba(*)baya Mektup
- Sağdan Çarklı Havariliğin Son Perdesi
- "Erzurum’dan Çevirmişler Yolumu" / Cumhurum, Sen Rahat Uyu (!)
- Referandum Hikâye, AKP’nin Kendini Kurtarma Operasyonu Şahane
- Askere Cami Duvarı Muamelesi!
- "Onlar"
- O Dediğin Şey Bayrak Değil, Trafik Işığı!
- Kış Soğuğunda Eriyen Hepar
- ETÖ ile FETO Kapışması
- Rol Model Ülke
- “Toplumun Tüm Kesimlerine Hitap Eden Parti Safsatası"
- Laiklik Vurgusu
- Gerçeklerle Yüzleşmek
- Bugüne Kadar Ne Yaptıysak, Bundan Sonra da Aynısını Yapmaya Devam Edeceğiz...
Farkında mısınız?... Ve Hastane Sendromu…
Yazar:
Ziya BEKAR
Dün sabah erkenden katlım, saat 06.00’da doğru hastaneye kolumdaki bir ağrıdan dolayı, bir de endokrinoloji doktoruna görünmek için. Sağlık Bakanlığı açıklama yapıyor, hastanelerde randevu devri başladı diye…Aydın Devlet Hastanesi internet sitesine girdim, randevu al bölümünden gerekli istenen tüm bilgilerimi girdim, doktorumu da seçmeme rağmen randevu alamadım. Hastaneye vardığımda endokrinoloji polikliniği önünde uzun bir kuyruk. Gelen vatandaşın eline sıradakiler tarafından eline tutuşturulan bir kalem, kendisini duvara asılmış bir kağıt üzerine isimlerini yazarak kendi kendilerine sıra veriyorlardı. Bende ismimi yazdım ve beklemeye başladım.
Görevli hemşire geldiğinde sordum;
- Hemşire hanım bu günkü hasta sayınız ne olacaktır.
- (Hemşire): Beyefendi, Doktor hanım günde 30 hastaya bakıyor.
- Desene bize sıra gelmeyecek dedim.
- (Görevli gayet sakin bir şekilde): İnternetten sıra alabilirsin dedi.
- Peki, O mümkün mü?
- Evet, mümkün dedi.
- Yanlış olmasın hanımefendi, ben iki gündür internetten randevu almaya çalışıyorum, ama nafile alamadım. Bugün buraya gelmek için saat 06.00 da yollara düştüm. Onun için buradayım. Ama ne acı ki sırayı gene alamayacağım.
- Hemşire hanım: Beyefendi onu benimle değil hastane bilgi işlem bürosu veya santral ile görüşün.
Hastane santralini telefonla arayarak Konuyu anlattım. Santraldeki görevli beyefendi endokrinolojiye internet üzerinden randevu verilmiyor dedi. Niye ben bu gün endokrinoloji polikliniğindeydim, buradaki hemşire internetten beş kişinin randevu aldığını bildiriyor. Bölüm hemşiresi yanlış bilgi veriyor size dedi. Nasıl yani onun ekranında beş kişi randevu almış görünüyor. Yanlışın var beyefendi dedi, peki teşekkürler diyerek telefonu kapattım.
Sağlık bakanından tutunda en alt kademedeki görevliler bile vatandaşa rahatlıkla yalan söyleyebiliyorlar. Ve sıra alamayarak muayene olamadım…
Oradan doğruca fizik tedavi polikliniğine gittim. Fizik tedavi bölümünden muayenemi oldum, ilaçlarımı almak için eczaneye gittim. Eczanede beni güleç yüzlü bir bayan karşıladı. Buyurun oturun elemanlarımız ilaçlarınızı hazırlasınlar dedi.
Oturdum bir de sıcacık bir çay geldi. Çayımı yudumlarken, gözüm masa üzerinde duran FARKINDA MISINIZ? Yazılı bir el buruşuru ilişti. Okudum, bir daha okudum...
Maalesef bizler farkında değildik, ancak okuduktan sonra farkında olduk. Ve işte sizlerde farkında olasınız diye, sizlere sunuyorum:
FARKINDA MISINIZ?
- “Sosyal devletin” gereğine aykırı bir biçimde muayene ücreti alınıyor, farkında mısınız?
- Muayene ücretleri 1 Ekim’den beri kat be kat yükseldi, Farkında mısınız?
- İlaç fiyatları düşüyor ama muayene ücretlerinin ve ilaç fiyat farkının yükselmesi nedeniyle eczanede ödediğiniz para artıyor, farkında mısınız?
- SGK’nın reçete onay sistemi sürekli arızalı olduğundan ilaç almak için sürekli beklemek zorunda kalıyorsunuz, farkında mısınız?
- Hiçbir bilimselliği olmayan, hastalıkları tedavi etmekten uzak “Benzer” ilaç listeleri yayınlanıyor, farkında mısınız?
- Binlerce eczane batacak dediğimizde, “güçsüzler batsın, güçlülerle yola devam edin” diyorlar, farkında mısınız?
- Türkiye’nin dört bir yanında her siyasi görüşten eczacıların tamamı, meslek ve ekmek dertleri için “Artık yeter!” diyor. Ama sorun çözmek yerine sadece sağlık alanında büyük bir kaosa zemin hazırlanıyor, farkında mısınız?
- 16 Ocak’tan itibaren ilaçlarınızı para karşılığı almak zorunda kalacağınızın, farkında mısınız?
Bütün bu sorunlar sağduyulu ve adaletli bir biçimde kolaylıkla çözülebilir. Yeterki siyasi irade eczacıların birlikteliğini ve birliğini hedef almak yerine çözüm için adım atsın… Bu adım atılmadığında hepimizi zor bir kış bekliyor…
Tüm bu uygulamalara karşı bir imzada siz verin!...
Sağlık ışığınızın sönmesine izin vermeyin…
Eczacınız
FARKINDA MISINIZ?
Farkındayız diyorum ve sonuna kadarda destekliyorum…
Her konumda her yerde “sosyal devletiz” diyenlere karşı, böyle sosyal devlet ilkeleri olmaz diyerek imza atmaya varım… Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı kınıyorum…
İstifaya davet ediyorum...
iletisim@politikadergisi.com
- 10481 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder