Dünya Konfederasyonu Devleti (Dünya Ticaret Örgütü)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Sedat ERGENÇ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
03.11.2011

Tarihsel olarak Devlet'in doğuşu, gelişimi ve yapılanması
 
Bilinen tarih boyunca insanlar gerek güvenlik ve gerekse sosyal sebeplerden dolayı birlikte yaşama gereği hissetmişlerdir.
 
Bir arada yaşamanın bir gereği olarak da hukuk oluşmuş, hukukun uygulaması için de organizasyonlara ihtiyaç duyulmuştur. Organizasyonların en ileri hali olarak da devlet yapılanmasına gidilmiştir.

Klanlardan ilkel feodal devletlere, derebeyliklerden teokrasiye, din devletlerinden demokrasiye, üniter devletlerden birliklere geçiş insanoğlunun sancılı binlerce yılını almıştır. Savaşlar, işgaler, kıyımlar halinde tarihte yer bulmuştur.
 
Tüm bu değişiklikler bir akım halinde dünya üzerinde cereyan etmiş, dünya coğrafyasının herhangi bir yerinde başlayan yeni devlet akımı, enformasyon hızına bağlı olarak dünyanın tüm bölgelerine yayılmış ve zamanla bu yeni akım tüm dünyada egemen olmuştur.
 
Devlet yapılanması ve modeli değiştiğinde evvela toplumlar bunu anlayamamışlar, algılayamamışlardır. Ancak üzerinden uzun zaman geçtikten sonra devlet yapısındaki bu değişiklikler normlandırılmış, siyaset biliminin konusu haline gelmiş ve insanlar için anlaşılabilir ve kabul edilir hale gelmiştir.
 
Dünyadaki son durum şöyledir: Üniter devletler (Türkiye, Uruguay vb), birlikler (AB), federasyonlar (ABD)...
 
Küreseleşmenin/globaleşmenin bir gereği olarak devletler üstü yapılar her alanda kendini göstermekte, etkililiğini her geçen gün biraz daha artırmaktadır.
 
Askeri alanda: NATO,
 
Kültürel alanda: UNICEF, Eurovizyon
 
Ekonomik alanda: Dünya Bankası IMF, Unesco, WTO
 
Siyasi alanda: BM, İslam ligi, AB, Şangay İşbirliği Örgütü, EFTA
 
Hukuksal alanda: Uluslararası Adalet Divanı, Avrupa Adalet Divanı, Nürnberg
 
STK alanında: Bilderberg, Habitat, Greenpeace, Kızılay, Kızılhaç
 
örnek olarak verilebilir. Bu örneklerin sayısını artırmak mümkündür.
 
Egemenliğin devri
 
Çağdaş anayasaların hemen hemen tamamında mealen şöyle bir hüküm vardır: "Usulünce kabul edilmiş Uluslararası anlaşmalar milli mevzuat hiyerarşisinde Anayasa maddesi hükmündedir" Yani uluslararası anlaşmalar etkisi itibariyle kanunların üstündedir, öncelikli olarak uygulanır, bir çelişki halinde uluslararası anlaşma hükmü geçerlidir.
 
Ekonomik ve siyasi anlamda uluslararası anlaşmalar,  üniter devletlerin/halkların egemenlik haklarını birnevi Dünya Ticaret Örgütü gibi küresel örgütlere devretmesi anlamına gelmektedir. Küresel örgütlerin kararları üniter devletleri bağlamakta, hem ekonomik, siyasi ve askeri alanda bu karara aykırı işlem yapamamaktadır.
 
Bu yeni bir devlet yapılanması biçimidir. Yapısal ve fonksiyonel olarak incelendiğinde yeni yapı ne konfederasyona benzemekte, ne birliğe benzemekte, ne de federasyona benzemektedir.
 
Siyasi bakımdan farklı bir Dünya Devleti, ekonomik bakımdan farklı bir Dünya Devleti, askeri bakımdan farklı bir Dünya Devleti karşımızda durmaktadır.
 
Yeryüzünde bu standarda aykırı duran devletlmerin sayısı çok azalmış, İran, Kuzey Kore ve nisbeten Küba dışında mevcut statükoya aykırı hiçbir devlet bulunmamaktadır.
 
Üniter devlet veya federasyon veya birlik halindeki devletlerin bu küresel devletlerle ilişkisi, feodal beyliklerin imparatorluklarla ilişkisine çok benzemektedir. İçişlerinde kısmen bağımsız, dışişlerinde tek başına karar alamayan, bağımlı...
 
Dünya Ticaret Örgütü, Dünya devleti haline gelmiş bir konfederasyon devlet gibi görünmektedir. DTÖ'nün geçmişi ve gelişimini incelediğimizde karşımıza çok eski bir tarih çıkmamaktadır.
 
Dünya Ticaret Örgütü (WTO)
 
GATT : İngilizce adı “General Agreement on Tariffs and Trade” kelimelerinin baş harflerinin bir araya gelmesinden oluşan GATT, “Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması” anlamına gelmektedir.
 
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, dünyada barışı sürekli kılmak amacıyla, uluslararası ekonomik işbirliğinin tesis edilmesinin gerekliliği düşüncesi genel kabul görmüştür. Bu çerçevede, ülkelerin kalkınma çabalarına yardımcı olmak, uluslararası likidite ve mali güven gibi ihtiyaçlara cevap vermek ve uluslararası ticareti serbestleştirip artırmak amacıyla yeni kurumların oluşturulması yoluna gidilmiştir. IMF, Dünya Bankası gibi “Bretton Woods” kurumları bu çabaların sonucunda ortaya çıkmıştır.
 
Uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi yönünde benzer bir işbirliği için, 50 kadar ülkenin temsilcisi tarafından “Uluslararası Ticaret Örgütü” (International Trade Organisation-ITO) adı verilen bir uluslararası örgütün kurulması amaçlanmış, bu esnada belirli mallar üzerinde tarife indirimlerinde bulunmak amacıyla, 23 ülke Ekim 1947'de Cenevre'de “geçici” olarak nitelendirilen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasını (GATT) imzalamışlardır.
 
Türkiye anlaşmayı 1953 yılında imzalamıştır, ancak DTÖ üyeliğinin yürürlüğe giriş tarihi 26.03.1995’ dir.
 
GATT’ın temel ilkeleri
 
GATT dört temel prensip üzerine inşa edilmiştir:


Kayrılan Ülke Kuralı: Sözkonusu ilke, üye ülkelerin ticari partnerleri arasında ayrım yapmamasını zorunlu kılmaktadır.
Ulusal Muamele Kuralı: Söz konusu kural, iç pazara ilişkin düzenleme ve uygulamalar yönünden ithal ve yerli mallar arasında ayrım yapılmamasını öngörmektedir.
Gümrük Vergilerinin İndirilerek Konsolide Edilmesi: GATT çerçevesinde öncelikle gümrük tarifelerinin indirilmesi üzerinde yoğunlaşılmıştır.
Tarifeler Yoluyla Koruma: Ticarette şeffaflığın sağlanmasının en etkin yolu korumaların tarifeler yoluyla yapılmasıdır.
 
GATT’ın Dünya Ticaret Örgütü (WTO)’ne Dönüşmesi:

Uruguay Round'a taraf olan GATT üyesi ülkeler 15 Nisan 1994 'te ilan edilen Marakeş Deklerasyonu ile GATT’ın "dünya ekonomisini güçlendirdiği ve daha fazla ticaret, yatırım, istihdam ve gelir artışı sağladığı"nı ilan etmesiyle birlikte DTÖ 1 Ocak 1995'te kurulmuştur.
 
DTÖ, Uruguay görüşmelerinin şekillendirdiği bir anlaşmadır ve GATT'ın devamıdır.
 
Uluslararası ticarete ilişkin temel kural ve disiplinlerin belirlendiği, aynı zamanda serbest, öngörülebilir ve adil ticaret hedefi ile yeni müzakere turlarının sürdürüldüğü bir uluslararası teşkilat olan DTÖ, çok taraflı ticaret sisteminin merkezini oluşturmaktadır. (2011/17 Başbakanlık Genelgesi)
 
Bilgi ve iletişim imkân ve teknolojilerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda, uluslararası ticaretin değişim ve dönüşüme uğrayarak daha karmaşık bir hal aldığı günümüzde, DTÖ’nün önemi daha da artmakta, özellikle son yıllarda ortaya çıkan küresel ekonomik ve finansal krizle birlikte uygulanmaya başlanan korumacı politikalarla mücadele edilmesinde DTÖ önemli rol oynamaktadır.
 
2008 itibariyle DTÖ’nün 153 üyesi vardır ve BM ye kayıtlı hemen hemen tüm ülkeler DTÖ üyesidir.
 
DTÖ GATT’a nazaran oldukça kapsamlıdır. Tarım Ürünleri, Hizmetler, Fikri Mülkiyet Hakları, Ticaretle İlgili Yatırım Tedbirleri ve Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Mekanizması DTÖ kapsamına alınmıştır.
 
DTÖ Anlaşması, dört ekve eklerin alt başlıklarından meydana gelmektedir.
 
EK-1A: Mal Ticaretinde Çok Taraflı Anlaşmalar, Gümrük Tarifeleri ve Ticareti Genel Anlaşması (GATT) 1994, Tarım Anlaşması, Bitki ve Hayvan Sağlığı Önlemleri Uygulama Anlaşması, Tekstil ve Giyim Anlaşması, Ticarette Teknik Engeller Anlaşması, Ticaretle Bağlantılı Yatırım Tedbirleri Anlaşması, GATT 1994’ün VI’ncı Maddesinin Tatbikine İlişkin Anlaşma, GATT 1994’ün VII’nci Maddesinin Tatbikine İlişkin Anlaşma, Sevköncesi İnceleme Anlaşması, Menşe Kuralları Anlaşması, İthalat Lisansları Anlaşması, Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Anlaşması, Korunma Tedbirleri Anlaşması
 
EK-1B: Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ve Ekleri
 
EK-1C: Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması
 
EK-2 Anlaşmazlıkların Halli Kural ve Yöntemleri Hakkındaki Mutabakat Metni
 
EK-3 Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Mekanizması
 
EK-4 Çoklu Ticaret Anlaşmaları, Sivil Uçak Ticareti Anlaşması, Devlet Alımları Anlaşması, Uluslararası Süt Ürünleri Anlaşması, Uluslararası Sığır Eti Anlaşması
 
DTÖ’nün Örgütsel Yapısı :


 •Bakanlar Konferansı:Örgütün en yüksek karar alma organı ise Bakanlar Konferansı’dır. Konferans her iki yılda bir toplanmaktadır. Bu toplantılar 1996’da Singapur’da başlamıştır. Konferans Çok Taraflı Ticaret Anlaşmalarına ilişkin hususlar da dahil olmak üzere, DTÖ’yü ilgilendiren her konuda karar alabilmektedir.
 
 
 •Genel Konsey:DTÖ’nün Bakanlar Konferansları arasında kalan dönemlerde daha sık toplanan, yapılan olağan ve günlük çalışmaları Genel Konsey tarafından yürütülmektedir. DTÖ’nün ikinci derecedeki karar alma organı olan Genel Konsey üç ayrı işlevi yerine getiren üç organı teşkil etmektedir. Her üç organda da DTÖ üyelerinin tümü temsil edilmekte ve bu organlar Bakanlar Konferansına sorumlu bulunmaktadır.
 
Genel Konsey, tüm DTÖ konularında Bakanlar Konferansı adına hareket etmektedir. Üyeler arasındaki ticari anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin prosedürlerin incelenmesi ve karara bağlanması ile üyelerin ticaret politikalarının incelenmesi işlevleri Anlaşmazlıkların Halli ve Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Organları tarafından yerine getirilmektedir.
 
Ayrıca, Genel Konsey düzeyinde, Anlaşmazlıkların Halli Organına bağlı olan iki alt birim bulunmaktadır. Bunlardan ilki ticari anlaşmazlıkların halli konusundaki uzmanlardan oluşan panellerdir. Söz konusu paneller üyeler arasında çözüme kavuşturulamayan ticari anlaşmazlıklar hakkında karar vermek üzere oluşturulmakta ve görevlendirilmektedir. Temyiz Organı ise kararların yeniden gözden geçirilmesine yönelik temyiz taleplerini incelemektedir.
 
Dünya Ticaret Örgütünün Amaçları:
 •DTÖ'nün kurulması ile oluşturulan geliştirilmiş ve güçlendirilmiş kurallara dayalı sistem, uluslararası ticaretin teşviki ve genişlemesini hedeflemektedir. Sistemin temel amacı, ihracatçı kuruluşların mal ve hizmet ürünleri için yabancı pazarlara liberal, güvenli ve öngörülebilir erişimlerini sağlamaktır. Dünya Ticaret Örgütü'nü kuran 15 Nisan 1994 tarihli Marakeş Anlaşmasında örgütün amaçları aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:


• Hayat standardının yükseltilmesi, tam istihdam ve istikrarlı bir şekilde artan gelir dağılımı ve talep hacmini sağlamak, üretim ve ticareti geliştirirken dünya kaynaklarının sürdürülebilir kalkınma hedefine uygun olarak kullanımını sağlamak, çevreyi korumak ve farklı ekonomik düzeylerdeki ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vermek;
• Gelişmekte olan ülkeler ve özellikle en az gelişmiş olanlarının artan dünya ticaretinden ihtiyaçları ile orantılı olarak pay almalarını sağlamak;
• Bu hedeflere ulaşılmasına yardımcı olmak üzere uluslararası ticari ilişkilerde ayrımcılığı ve ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldıran karşılıklı anlaşmalar yapmak;
• Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması ve Uruguay Turu Çok Taraflı Ticaret Müzakerelerinin sonuçlarına uygun bütünleşmiş, uygulanabilir ve kalıcı bir çok taraflı ticaret sistemini geliştirmek;
• Çok Taraflı Ticaret Sisteminin temel ilkelerini korumak.
 
Anlaşmazlıkların Halli

DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizmasının gayesi, anlaşmazlıklara müsbet bir çözüm sağlamaktır. Bu nedenle, üyeler arasında olan bir problemde, DTÖ kurallarıyla uyumlu, karşılıklı kabul edilebilen bir çözüm geliştirmeyi anlaşmazlıkların halli süreci boyunca teşvik etmektedir.
 
Anlaşmazlıkların çözümünün ilk aşamasında, taraflar aralarındaki anlaşmazlığın çözümü konusunda istişarelerde bulunurlar. Şayet bir üye Anlaşmanın 22. ve 23.  maddelerine göre istişare talebinde bulunduysa, karşı tarafın bu talebe 10 gün içinde cevap vermesi gerekmektedir. Talep tarihinden itibaren 30 gün içinde de istişarelere başlanmış olması lazımdır. İstişare talebine 10 gün içinde cevap verilmez veya istişarelerde talep tarihinden itibaren 60 gün içinde anlaşma sağlanamazsa, şikâyetçi taraf Anlaşmazlıkların Hali Organından (AHO) panel kurulmasını isteyebilir. Bu arada,  tarafların kabulü halinde, DTÖ Genel Müdürü gayri resmi olarak anlaşmazlığın çözümü için uzlaştırmaya veya yeniden düşünmeye yönelik iyi niyetli girişimlerde bulunabilir.  
 
Panel kurulması otomatik olarak gerçekleşir. Bunun anlamı, taraflardan birinin, eski durumun aksine, panel kurulmasını engelleyemeyecek olmasıdır.  Panel,  AHO’nın ikinci toplantısından sonraya kalmayacak bir sürede kurulur. Taraflar, Panelin kurulmasından sonra 20 gün içinde başka bir şekilde anlaşamazlarsa, panelin standart talimatlarına uyacaklardır. Keza, panel kompozisyonun oluşumu yani tarafların panelistler üzerindeki anlaşmaları, kuruluşundan itibaren 20 gün içinde gerçekleşmezse Genel Müdür panelistleri atayacaktır. Panelin görev süresi altı ayı, acil durumlarda (çabuk bozulan mallarla ilgili durumlarda) ise üç ayı geçemez. Panelin kurulması ile panel raporunun üyelere dolaşımı süresi dokuz ayı geçemez. Panelin görev süresi boyunca Uzman (panelist) İnceleme Grubu,  konu ile ilgili olarak taraflarla ve üçüncü taraflarla toplantılar yapar.  Taraflardan birinin temyize gitmediği veya raporun kabulü aleyhinde yani raporun reddi hususunda bir konsensüs oluşmadığı durumlarda, AHO, panel raporunu 60 gün içinde kabul eder. AHO, raporun taraflara sirküle edilmesinden sonraki 20 günlük sürede raporun kabul edilmesi ile ilgilenemez. Rapora itiraz eden üyelerden, itiraz sebeplerini, (dolaşımın sağlanması için) raporun görüşüleceği AHO toplantısından önce yazılı olarak beyan etmeleri istenmektedir.  
 
Taraflara, panel sonunda anlaşmazlık durumunda temyiz hakkı tanınmıştır. Temyiz müracaatlarını TO (Temyiz Organi) karara bağlamaktadır. Temyiz Organı AHO tarafından kurulmuştur. TO, DTÖ üyesi ülke temsilcisi sekiz üyeden oluşmaktadır ve görev süresi dört yıldır. Üyeler, hukuk ve uluslararası ticaret alanlarında kabul edilen kişilerden olmalıdır ve aynı zamanda herhangi bir hükümetle ortaklığı olmamalıdır. Üyelerden üçü,  müracaatları dinlemek üzere herhangi bir zamanda toplanabilmektedir. Bunlar, panel sonuçlarını ve resmi kararları aynen kabul edebilir, değiştirebilir veya aksi bir karar alabilir.
 
Temyiz prosedürü yani temyiz kararının açıklanması, kural olarak 60 günü, fakat hiçbir zaman 90 günü geçmemelidir. Kabulüne karşı, yani reddi hususunda oybirliği olmadığı sürece, Raporun yayınlanmasından sonra 30 gün içinde Temyiz Organı Raporu AHO’ca  onaylanır. AHO’ca kabul edilen raporu, aralarında anlaşmazlık bulunan tarafların şartsız olarak kabul etmeleri gerekmektedir.
 
AHO’nun 30 gün içinde yapacağı, panel raporunun veya temyiz raporunun onanması ile ilgili toplantıda, ilgili taraf, tavsiyelerin uygulanması konusundaki niyetini beyan etmek zorundadır. Eğer bu tavsiyelere hemen uyması mümkün değilse kendisine “makul bir süre” tanınır. Bu süre zarfında da yerine getiremezse karşılıklı olarak kabul edilebilinecek bir tazminatın belirlenmesi maksadıyla, şikayetçi tarafla görüşmelere girmesi zorunludur. Şayet 20 gün geçtiği halde tatmin edici bir tazminde anlaşma sağlanamamışsa, şikayetçi taraf AHO’dan, karşı tarafa uygulanan tavizlerin veya taahhütlerin askıya alınması (ertelenmesi) hususunda müsaadesini isteyebilir. Bu isteğe karşı  (istek aleyhinde) oybirliği yoksa, AHO makul sürenin sona ermesinden itibaren 30 gün içinde bu isteğe müsaade eder.
 
Eğer ilgili üye, askıya alma seviyesine itiraz ederse, sorun “hakeme” havale edilir. Hakemlik görevi panel üyelerince yerine getirilir. Bunun mümkün olmaması halinde, DTÖ Direktörünce bir hakem atanır. Hakem kararı ile çözüm, belirlenen makul sürenin bitiminden itibaren 60 gün içinde sonuçlanmış olmalıdır. İlgili tarafların bu süreçten çıkan kararları nihai karar olarak kabul etmeleri gerekmektedir. Zira başka bir hakeme başvurma imkânı yoktur. AHO, yapılan talep üzerine, hakem kararlarına uygun tavizlerin askıya alınması hususunu, talebin reddedilmesiyle ilgili bir oybirliği yoksa onaylar.
 
Prensip olarak, tavizlerin askıya alınması aynı sektörde olmalıdır. Bu uygulanabilir veya etkili değilse, erteleme(askıya alma), aynı anlaşmanın farklı sektörlerinde yapılabilir. Şayet bu da etkili veya uygulanabilir değilse ve şartlar da ciddi olarak yeterli ise tavizlerin askıya alınması, başka bir anlaşma altında yapılabilir.
 
Her durumda, AHO, kuralların veya onaylanmış tavsiyelerin uygulanmasını gözlemeye devam edecektir ve çözümlenmemiş bir konu çözülene kadar kendi gündeminde tutmaya devam edecektir.
 
Anayasal Durum
 
Anayasa’nın 90. Maddesinde yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz” hükmüne göre ülkemiz,  DTÖ Kuruluş Anlaşması ve anılan anlaşmanın ekinde yer alan çok taraflı DTÖ anlaşmalarının tümünü imzaladığından AHMM kanun hükmündedir.
 
Türkiye’nin Taahhütleri:
 
Türkiye’nin GATS kapsamında sunmuş olduğu hizmetler taahhüt listesinin başında Genel Taahhütler yer almaktadır. Genel Taahhütlerin pazara giriş koşulları bölümünde, söz konusu taahhütlerin listedeki bütün dallar için geçerli olduğu belirtilmekte ve pazara giriş için gerekli koşullar ortaya konmaktadır. Ayrıca, hizmet ticaretine ilişkin olarak hangi gerçek kişilerin ülkeye girişi ve geçici süre kalışının serbest olduğu da yine Genel Taahhütler bağlamında yer almıştır.
 
Ticari Hizmetler 46, Haberleşme Hizmetleri 24, İnşaat ve Mühendislik Hizmetleri 5, Dağıtım Hizmetleri 5, Eğitim Hizmetleri 5, Çevre ile ilgili Hizmetler 4, Mali Hizmetler 17, Sağlık ve Sosyal Hizmetler 4, Turizm ve Seyahat Hizmetleri 4, Eğlence, Kültür ve Spor Hizmetleri 5, Ulaşım Hizmetleri 36 alt sektöre ayrılmıştır.
 
Türkiye, aşağıda sayılan hizmet sektörlerinde taahhütte bulunmuştur:
 
1-Ticari Hizmetler: (46)
 
a-Uzmanlık gerektiren hizmetler
 b-Bilgisayar ve ilgili hizmetler
 c-Diğer mesleki hizmetler
 
2-Haberleşme Hizmetleri: (24)
 
a-Posta hizmetleri
b-Kurye hizmetleri
c-Telekomünikasyon hizmetleri
 
3-Müteahhitlik ve İlgili Mühendislik-Mimarlık Hizmetleri (5)
 
4-Eğitim Hizmetleri: (5)

 
a-İlk, orta ve diğer öğretim hizmetleri
b-Yüksek öğretim hizmetleri
 
5-Çevre Hizmetleri: (4)
 
a-Kanalizasyon hizmetleri
b-Çöplerin kaldırılması hizmetleri
c-Sağlık-Çevre ve benzeri hizmetler
 
6-Mali Hizmetler: (17)
 
a-Sigortacılık ve sigortacılık ile ilgili hizmetler
b-Bankacılık ve diğer mali hizmetler
 
7-Sağlık İle İlgili ve Sosyal Hizmetler: (4)
 
8-Turizm ve Seyahat İle İlgili Hizmetler: (4)
 

a-Oteller ve lokantalar
b-Seyahat acentaları ve tur operatörü hizmetleri
 
9-Ulaştırma Hizmetleri: (36)
 

a-Deniz taşımacılığı hizmetleri
b-Hava taşımacılığı hizmetleri
c-Demiryolu taşımacılığı hizmetleri
d-Kara taşımacılığı hizmetleri
 
Başbakanlık Makamının 13 Eylül 2002 tarih ve 2002/39 sayılı Genelgesi’yle, DTÖ'de müzakereye açılan konulara yönelik ulusal hazırlıklarda etkin ve verimli bir eşgüdümün sağlanabilmesi ve ülkemiz görüşlerinin kapsamlı olarak belirlenebilmesi amacıyla, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı bulunduğu Devlet Bakanı veya gerekli görülen durumlarda Dış Ticaret Müsteşarı Başkanlığında, aşağıdaki Bakanlık, Kurum ve Kuruluşlarımızın temsilcilerinin katılımıyla "DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ İLE KOORDİNASYON KURULU" kurulması kararlaştırılmıştır.
 
 • Adalet Bakanlığı
 • Dışişleri Bakanlığı
 • Maliye Bakanlığı
 • Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
 • Sağlık Bakanlığı
 • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
 • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
 • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
 • Kültür ve Turizm Bakanlığı
 • Çevre ve Orman Bakanlığı
 • Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı
 • Hazine Müsteşarlığı
 • Gümrük Müsteşarlığı
 • Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
 • Rekabet Kurumu Başkanlığı
 • Kamu İhale Kurumu Başkanlığı
 • Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı
 
Ayrıca, 12 Mart 2003 tarihli ilk Kurul toplantısında alınan karar uyarınca, özel sektörü temsilen TOBB, TUSİAD, TİM ve TURKTRADE temsilcileri de Kurul toplantılarına davet edilmektedirler. Dış ticareti hızla büyüyen bir ülke olan Türkiye bakımından DTÖ'nün giderek daha da önem kazanacağı değerlendirilmektedir.
 
Dünya Ticaret Örgütü ile Koordinasyon Kurulu, DTÖ üyesi ülkeler tarafından 2001 yılında başlatılan Doha Müzakere Turu kapsamında eş zamanlı olarak yürütülen münferit müzakere konularındaki gelişmelerin, genel denge gözetilmek suretiyle, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile koordinasyon halinde takip edilerek Türkiye'nin pozisyonunun belirlenmesi ve müzakere konularına yönelik ulusal hazırlıklarda etkin ve verimli bir eşgüdüm sağlanabilmesi amacıyla oluşturulmuş, Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı bir kuruldur. DTÖ ile ilgili çalışmalarının bir bütünlük içinde yürütülmesi ve eşgüdümün sağlanması için oluşturulmuştur.
 
"Söz konusu Kurulun yapısı, "Dünya Ticaret Örgütü Müzakereler Koordinasyon Kurulu" (Kurul) adıyla yeniden düzenlenmiştir. Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 637 sayılı KHK'de; ülkemizin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlarla olan ikili, bölgesel ve çok taraflı ticarî ve ekonomik ilişkilerinin düzenlenmesi ve yürütülmesi, Ekonomi Bakanlığının görevleri arasında sayılmıştır. Bu kapsamda; ikili ticarî ve ekonomik konularda uluslararası müzakerelerin yürütülmesi ve gerekli koordinasyonun sağlanması, DTÖ üyeliğimizden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimizin takip edilmesi, ülke pozisyonunun belirlenmesi ve DTÖ bünyesindeki müzakerelerde ülkemizin temsil edilmesi görevleri anılan KHK'nin 9'uncu maddesi ile Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
 
Bu itibarla DTÖ Müzakereler Koordinasyon Kurulu'nun, Ekonomi Bakanının veya gerektiğinde Ekonomi Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında; Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Rekabet Kurumu, Kamu İhale Kurumu ve Türk Patent Enstitüsünden kurumları adına karar vermeye yetkili üst düzey temsilcilerin katılımıyla oluşturulması uygun görülmüştür.
 
Kurul çalışmalarında ihtiyaç duyulacak ayrıntılı teknik bilgilerin alınması ve değerlendirilebilmesi amacıyla, müzakereye açılan konulara ilişkin alt kurullar, teknik komiteler ve çalışma grupları oluşturulabilecektir. Bu kurul, komite ve gruplarda; gerekli görüldüğünde, diğer bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları, üniversitelerin yanı sıra sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve özel sektör temsilcileri de yer alabilecektir. Konu ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'nın görev ve yetki alanına giren hususlar, bu bakanlık tarafından yürütülecek ve sonuçlarından Ekonomi Bakanlığına bilgi verilecektir.
 
Sonuç
 
Sonuç yerine makalenin başındaki "Tarihsel olarak devletlerin doğuşu ve yapılanması" ile "Egemenliğin Devri" başlığı altındaki metni okuyunuz....
 
 
Sedat ERGENÇ
ASP Bakanlığı İç Denetçisi
Kamu Yönetimi Uzmanı

 

iletisim@politikadergisi.com


KAYNAKÇA:

-----------------------

-2011/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi
 
-637 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
 
-Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT)
 
-Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) ve Türkiye’nin Durumu
 
-Türkiye’nin Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS)’na ilişkin Taahhüt ve Derogasyon Listeleri (Hazine Müsteşarlığı Ankara 1999)
 
-Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması (TRIPS)
 
-Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) İrfan KIZIKLI Ankara 1963
 
-Gelir İdaresi Başkanlığı GATT Bilgilendirme Rehberi
 
-World Trade Organization, WT/ACC/5, 31 October 1996.
 
-World Trade Organization, WT/L/113/Rev.5, 15 November 1996.
 
-World Trade Organization, WT/MIN(96)/INF/6, 2 December 1996.
 
-Turhan, Ali. “GATT ve Uruguay Round Müzakereleri Hakkında Not”, DPT, Kasım 1988.
 
-Turhan, Ali. “Uruguay Round Çoktaraflı Ticaret Müzakereleri Sonuçlarının
 
-Düzenlendiği Nihai Senet, Özet Not”, DPT, Ocak 1994.

Yorumlar

DTO gerçeği

Böyle cesur, açık, anlaşılır bir izahla yeni küresel oluşumların izahı yeni akımları güçlendirecek, yeni dimağlara yeni fikirler oluşturacaktır.
Teşekkürler....

teşekkür

ilginiz ve dikkatinize teşekkürler...

iyi uykular

Günaydın dünyalı, bari bunu oku da uyan... YOK ARTIK SINIR DİYE Bİ ŞEY... BOŞ YERE SINIR DALGASINA BİRBİRİMİZİ ÖLDÜRMEYELİM....

kime iyi uykular

Mehmet bey, geç de olsa biz uyanmışız ve henüz uyanamamış olanları uyandırmak için çaba içine girmişiz, yazmışız dilimiz döndüğünce... ama buna rağmen uyuyan varsa sizin temenniniz onun üzerine olsun :)  

Dünyalı

Evet sınırlar kalkalı 50 sene oldu!!!!!!!!!

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.