Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Kim Bölünsün: AKP mi yoksa TSK ve/veya Türkiye mi?
- Anıtkabir'de 500'lük YAP-BOZ; Atatürk portreleri
- Kızdırmayacaksın Kimseyi...!!
- Ben-Merkezci Ayrışma ve Birleşme Zorunluluğu...
- "Başaramadınız"
- III. Meşrutiyet
- Birlikten Kuvvet Doğar mı?
- Derbeder AKP, Boşa Kürek Çekiyor Darbe Dönmez Geri
- Metrobüs Rantı
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Eyüboğlu Rahmi Bedri Sağ Olsaydı…
- Balık Başı mı, Ayaklar mı?
- Yalan Gerçek Oldu
- 19 Mayıs 2010
- Kılıçdaroğlu'nun Kılıcına Karşılık Kampanya
Dön Dolaş Aynı Şey...
Bağımsızlık ve Atatürk ilkelerini savunmak neredeyse suç halene getirilmiştir. Devlet ele geçirilmiş, derinlere doğru hızlar yürünmektedir.Ve bu handikaptan ancak birleşerek, omuz omuza vererek çıkılabilir.
Evet…
Dön dolaş aynı şey.
Aynı doğrular, aynı hedefler, aynı düşünceler…
İnsanın böyle bir ortamda üretken olabilmesi, yeni çağdaş düşünceler üretebilmesi ve “güzel ve yüksek şeyler” denen düzleme ulaşıp, böyle bir katta dolaşılabilmesi mümkün mü?..
Değil…
Peki ne yapacağız?..
Usanmayacağız, sıkılmayacağız…
Kendimizi tekrardan korkmayacağız.
Bir meydan muharebesinde düşmana kurşun sıkan asker, kendi kendini tekrar etmekten şikayet edebilir mi?
Etmez… Edemez!
Bu noktada içinde bulunduğumuz ortam, ben-merkezci bir bireycilik değil; toplumsal yararı bayrak yapmış, özverili “milli mücadele” ruhudur…
Çünkü insanca yaşama hakkına ulaşabilmek için, içinde yaşanacak bir “vatan” gereklidir…
Eğer o vatan tehlikede ise, artık hiçbir şeyin önemi yoktur.
Tüm kavramlar, bu tehlike karşısındaki duruşa göre yeniden anlam kazanmak zorundadır.
İstemeseniz de bu böyle olacaktır…
Çünkü, eskilerin “eşyanın tabiatı,” dedikleri bir doğa yasası vardır…
Eşya, nesnelerin kanuna göre var olur, yok olur ve hareket eder…
Eğer vatan yoksa, belirli bir toprak parçası üzerinde egemen, bağımsız ve devletiniz yoksa, özgürlüğünüz, haysiyetiniz de yoktur ve hatta yaşamınız dahi tehdit altındadır…
Eğer, “vatanın bağrına düşman hançerini dayamış ise…” o hançeri o bilekten söküp atmak zorundasınız.
Bu işi başarabilmek için ise, en geniş anlamda “milli güçleri” birleştirmek, güçlendirmek ve düşmanın üzerine seferber etmek zorundasınız…
Sıkılmaya hakkınız yoktur…
Usanmaya hakkınız yoktur.
Bıkkınlık göstermeye, suratınızı asmaya, moralsiz gözükmeye hakkınız yoktur…
Bu bir sorumluluk meselesidir.
Ve bireyleri bu sorumluluğu idrak etmemiş ve yaşamlarına kılavuz etmemiş toplumlar vatanlarını yitirmeye, özgürlüklerini terk etmeye mahkûmdurlar…
- Faruk HAKSAL içeriği
- 16961 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder