Böldükçe Bölmeye Meraklı, Bizi Büyük Lokma Görüp de Yutamayanlar (Sesleniş)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Sehat KUŞDOĞAN

Kurtuluş Savaşımızı sahiplenmek neden zor geliyor?

Padişahımız efendimiz cihad ilan etmedi mi?

Etti!

Ne oldu; herkes arkasını döndü, hatta Arap milliyetçiliği ile bize düşman oldu.

İşte tam bu sırada biri çıktı ve adına “Ya İstiklal ya ölüm” dedi.

“Milli Sınırlar” dedi.

Burası “Ülkemizdir” dedi.

“Milli sınırlar içinde ülke bütündür bölünemez.” dedi.

Efendim falanca yeri niye bu sınırlara dahil etmedi?

Bölgesel direniş ve mücadele gurupları, cemiyetler ile yazışmalar yapıldı, okumadınız mı?

Amaç, yapılması gerekenler anlatıldı. Milli Mücadeleye destek veren ve Milli Orduya katılmayı kabul edenler ile kongreler düzenlendi.

Okudunuz da, küresel tekelci sermayenin egemenliğinde, rantçı ekonomik yükselişinize engel olan gerçekleri saptırmayı, demagoji yapmayı tercih ettiniz.

Neyse...

Geldik bugünlere, hadi bakalım zararın neresinden dönseniz kârdır.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızı sahiplenmenin tam zamanıdır.

Ulusal tam bağımsızlığımızı kazandığımız halde,

İnadına kutuplaşma, inadına kendi haklılığına zorlama ki;

Savaşarak kazandıklarımızı sırf “Cihad” çağrısına uymayıp Arap milliyetçiliği yapanlarla aynı eksende kalabilmek adına Arap milliyetçiliğini savunmaktır,

Kazanılmış savaşı kaybettirmek adına ülkemi ağzı sulanarak parçalamaya çalışanlarla ötekileştirmektir yaptığınız.

“Tam bağımsızlık” diyenleri ırkçı ilan edip, Güneydoğu’da yaşayan insanlara Kürt demeyenleri suçlamak kendi içinde çelişki değil midir?

Kurtuluş Savaşımızı sahiplenenlerin kendilerine Türk demesini,

Kurtuluş Savaşımızın Ulu Önderini saygıyla anan, gösterdiği ülküde sürekli devrimcilik ilkesini benimseyenlerin inançlı olmasını,

Kabullenemezsiniz...

Kürt ırkçılığı yaparak ülkemi parça pinçik kabilelere bölenler, Nakşibendi tarikatına üye olursa haklı, yok kendi Kürt milliyetçiliğine bağlı kalırsa vay anam vay...

Türk olmak zaten suç da…

Kürt siyasetçi olarak kale alınmak için nurcu olmanız gerekmektedir,

Herhangi bir Türk boyuna veya başka bir ırka mensupsan, tarikat üyesi olman gerekir.

Türbana özgürlük diye başlayan, Devletin tüm erklerini ele geçirme süreci tamamlandı.

Şimdi gerçek yüzünü ortaya koyacaktı ki;

Cihad çağrısına, kol kanat gerdiği Hamas bile sırtını döndü...

Kardeşim dediği Ermeniler yarı yolda bıraktı.

Bak birader son kez söylüyorum, iyi dinle ve anlamaya çalış;

Kurtuluş Savaşımızı sahiplenen insanlar, bu topraklarda kendilerine “Türk” der.

Bu topraklarda yaşayan insanlar,

Senin halifen tarafından da zulüm görmüştür. Padişahın tarafından da…

Bu toprakları vatan belleyen insanların işgale karşı, küresel sermaye ile işbirliği yapanlara karşı, mazlum insanları köleleştirmek adına topraklarımızı bölüşenlere karşı, emperyalizme karşı

Verdiği mücadelenin adıdır “Kurtuluş Savaşı”...

Ben Kürt nedir, Türk nedir, Laz nedir bilmem,

Ben Yahudi nedir, Hristiyan nedir, Şii nedir, Sünni nedir de bilmem.

Ben Kurtuluş Savaşımızı sahiplenen insanları yurttaş, din kardeşi bellemişim.

Bu topraklarda yaşayan insanların bu topraklar için döktüğü kan ile kan bağım var.

Bu kan bağını tarikatın adına, ırkın adına, mezhebin adına kabileleştirip birbirine kırdırmaya çalışan politikaların rant için işe yarar da;

İş ülkemin bölünmez bütünlüğüne gelince,

Senin aklın da imanın da bu kan bağını söküp atmaya yetmez.

Benden sana son uyarı...

Ülkemde bölücü terör sorunu vardır.

Radikal dini şeriat yanlısı irtica sorunu vardır.

Kürt sorunu yoktur.

Kürt sorunu diye köşe köşe yazanlar, program program dolaşanlar, demokratik açılım yapanlar, Kürt diye ötekileştirdiği insanları radikal dini şeriatçı irticai yapılanmalarının içinde yer almadıkları takdirde Kürt’ten saymamaktadırlar.

Ey kendilerine Kürt diye hitap edilen bu toprakların gerçek sahibi, Kurtuluş Savaşımızın yenilmez kahramanları;

Sizi benden Kürt diye ayıramazlar!

Oldu ki ayırdılar;

Unutmayın ki sizi sizden mezhep kavgaları içinde ayırmaya çalışmaktadırlar.

Böldükçe bölmeye meraklı, bizi büyük lokma görüp de yutamayanların,

Ağzına layık lokma haline gelmeyin...

Bölücü terör örgütüne karşı mücadele, son terörist etkisiz hale getirilene kadar devam etmek zorundadır; ki yarın aynı örgüt yeni bir bölünmenin “taşeronluğuna” soyunmasın!

Serhat KUŞDOĞAN
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.