Askerin Hükümete "İlk" ve En Net" Eleştirisi

Davutoğlu, çok önceden belirlendiği gibi, Başbakan oldu…

Erdoğan da, çok önceden belirlendiği gibi, Cumhurbaşkanı…

Merak ettiğimiz şey, çok önceden BAŞKA nelerin belirlendiği… !

Aslında bunu merak eden sadece biz SİVİLLER değiliz…

ASKER de o MERAK konusunda hayli net…

Ve hatta hayli SERT…

Evet…

Asker, Genelkurmay başlığında uzun zamandır gündeme dair konuşmuyordu, ki VESAYET tartışmalarını dillendiren SİYASET noktasında belki de bir geri çekilişti bu, kendini sessize alıştı, ama öyle görülüyor ki, o GERİ çekiliş İLERİ bir adımla format değiştirmeye başlamış… !

Nasıl mı?

Genelkurmay Başkanı, adına Çözüm Süreci ya da Barış Süreci de denen ve Kürt sorunsalı noktasında Türkiye’nin şu ana kadar yaşadığı çıkmazları sonlandırmayı hedefleyen (!) adımlara ilişkin belki de altı çizilmesi gereken cümleler sarf etmiş, ASKER, rahatsızlığını ama ilk elden dile getirmiş, POLİTİK kararların Asker’den alınan BAĞIMSIZ kararlar olduğuna işaret etmiş, açık açık ŞİKAYET etmiş …

Şimdi o cümlelere geçelim mi?

Özellikle de BÜYÜK harfli olanlara…

“Hükümetin bir politikası var, o politika yürüyor. Biz çözüm sürecine ilişkin yol haritasını BİLMİYORUZ, o çalışmanın içinde YOKUZ. Bu konuya ilişkin yol haritasını BİLMİYORUZ. Yol haritasını koyduklarında göreceğiz. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay çalışmanın kamu kuruluşlarına gönderileceğini söylemişti, henüz bir şey GÖNDERİLMEDİ. Kırmızı çizgilerimiz aşılırsa GEREKENİ SÖYLERİZ.”

Ve gelelim şu “PARALEL” OKYANUS çalışmasına… !!!

Asker bu noktada da HUZURSUZ ve hatta atılan adımlardan RAHATSIZ…

Bunu dile getiren Genelkurmay ise en tepedeki ismi ile MESAJ vermiş… !

Yapılan operasyonlara “HUKUK” eklensin noktasında hele ki… !!!

 “TSK, bilgi ve belgeyle çalışır. Esas aldığımız şey hukuktur. MİT ve emniyetten belge istedik. Şu ana kadar herhangi bir bilgi ve belge bize gelmiş değil. İmzasız ihbar mektuplarıyla işlem başlatamayız. TSK, hukukun üstünlüğüne inanır, buna göre gereğini yapar. TSK, etnik, dinsel her türlü ayrımcılığa karşıdır. Bu her zaman böyle olmuştur. Biz kimsenin etnik kökenini, dini inancını, nereye mensup olduğunu, neye inandığını sorgulamayız, bunu sormayız bile. Bize belge getirilirse, biz yasalar çerçevesinde, eğer suç oluşturan bir durum varsa bunun gereğini yaparız.”

Ve tabi ERGENEKON, ona ekli BALYOZ ve diğerleri…

Şu ana kadar Asker Aileleri ile dayanışma içinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, bu sürece dahil edilen on binlerce sayfalık iddianamelerin içeriğine ekli tüm o SUÇLARLA ilgili çok konuştuğuna TANIKLIK etmedik, ama bildiğimiz bir şey vardı ki, ne o iddianamelere OMUZ verildi ne de gözaltına alınıp tutuklanan isimler SUÇLU ilan edildi…

Ve bugün…

Tüm bu tabloya kendi cümlelerini ekledi Genelkurmay Başkanı, ve dedi ki…

“Anayasa Mahkemesi kararını verdi, arkadaşlar özgür. Benim için önemli olan onların özgür olmasıdır. Ben her zaman geleceğe bakarım. Ama özgür olmalarına çok seviniyorum. Şimdi mahkeme devam ediyor. Beraat ederlerse daha da mutlu olurum. Benim de dileğim beraat olması ve dosyanın kapanması…”

Evet…

Gündem net…

Hatta oldukça net…

Barış Süreci, Paralel Operasyonları ve Ergenekon-Balyoz Tutukluları…

Sizi bilmem ama, Asker ilk kez “RAHATSIZIZ” dedi…

Sürece “DAHİL DEĞİLİZ” diye de ekledi…

Bu durum, ASKERİ VESAYET tartışmalarını geride bırakan (!) Türkiye adına yeni bir tartışma başlığı yaratrır mı bilinmez ama, uzun süredir eleştirilen bir Genelkurmay Başkanı için beklenenden bile öte açıklamalar oldu tüm bu duyduklarımız, şaşırtan işittiklerimiz, sarf edilenler, gündeme iliştirilenler…

Kim bilir, YENİ TÜRKİYE diyen Erdoğan belki de haklıdır…

Tam olarak bunu kastetmemiş de olsa… !!!

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com