Yurt Partisi Siyaset Okulu Duyurusu

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Yurt Partisi İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Koordinatörlüğünü Yurt Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Politika Dergisi Yazarı Dr. Gamze Güngörmüş Kona’nın yürüttüğü Siyaset Okulu Programı Türkiye’nin iç ve dış siyasetini ilgilendiren temel konuları kapsamakta. 27.12.2008 tarihinde başlayan Siyaset Okulu seminerler dizisi, cumartesi günleri 12.00–15.00 saatleri arasında, Yurt Partisi’nin Mecidiyeköy’deki İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilecek ve 14 hafta sonunda düzenlenecek bir törenle katılımcılara sertifikaları verilecektir. Katılım halka açık ve ücretsiz olup, seminer başlıkları ve seminerleri veren uzmanlar göz önünde bulundurulduğunda Yurt Partisi tarafından düzenlenen Siyaset Okulu, siyaset alanında gerçek bir bilinçlendirme kampanyası olarak düşünülmelidir. Siyaset Okulu programı hakkında detaylı bilgi ve her türlü soru için : gamzekona@gmail.com ya da www.yurtpartisi.org.tr

YURT PARTİSİ SİYASET OKULU PROGRAMI
Koordinatör: Dr. Gamze Güngörmüş Kona - Yurt Partisi Genel Başkan Yardımcısı (gamzekona@gmail.com)
27/12/2008 -TÜRKİYE-ORTA DOĞU İLİŞKİLERİ (1950’den bugüne İran-Irak-Suriye-Arap Orta Doğu)
03/01/2009-ORTA DOĞU’DA TERÖR VE TÜRKİYE’YE YANSIMALARI
10/01/2009-TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ (Ankara Anlaşması’ndan bugüne)
17/01/2009-TÜRKİYE – ABD İLİŞKİLERİ (Nato üyeliğinden bugüne)
24/01/2009-KIBRIS-TÜRKİYE-AB 
31/01/2009-TÜRKİYE – YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ (1955’ten bugüne)
07/02/2009-TÜRKİYE-KAFKASYA İLİŞKİLERİ (Ermenistan-Azerbaycan-Gürcistan)
14/02/2009-TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA TÜRK DÜNYASI (Orta Asya-Balkanlar)
21/02/2009-TÜRKİYE-SOVYETLER BİRLİĞİ-RUSYA FEDERASYONU İLİŞKİLERİ
28/02/2009-MEDYA / İÇ SİYASET / DIŞ POLİTİKA
07/03/2009-TÜRKİYE’DE İÇ SİYASETİ ŞEKİLLENDİREN UNSURLAR (darbeler-İş dünyası-Din-Mezhepler-Cemaatler-Laiklik-Milliyetçilik-Ekonomi-STK)
14/03/2009-TÜRKİYE’DE SEÇMEN DAVRANIŞLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
21/03/2009-ULUSLARARASI KURULUŞLAR/ AB/ ABD: TÜRKİYE’DE İÇ SİYASETİ BİÇİMLENDİREN UNSURLAR OLARAK
28/03/2009-İÇ SİYASETTE LİDERİN BELİRLEYİCİLİĞİ (güvenilirlik-hitabet-vücut dili)
DÜZENLEYEN: YURT PARTİSİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI (KATILIM ÜCRETSİZDİR-KATILIMCILARA SERTİFİKA VERİLECEKTİR)

SİYASET OKULU BAŞLANGIÇ TARİHİ: 27 ARALIK 2008

SİYASET OKULU SEMİNERLERİ: CUMARTESİ GÜNLERİ – 12.00-15.00 SAATLERİ ARASINDA – 14 HAFTALIK PROGRAM (27.12.2008-28.3.2008)

YER: YURT PARTİSİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI – MECİDİYEKÖY (Mecidiyeköy katlı otopark yanı-cadde üstü)

www.yurtpartisi.org.tr

 

Yorumlar

İroni siyaseti

Üniversite yıllarında;

Demokratik özerk üniversite talebi yüzünden Sadettin TANTAN Bey'in Gönderdiği Çevik Kuvvet görevlileri, bir çok öğrenci arkadaşımızı yaka paça "demokratik" bir şekilde götürürken, "1 Mayıs İşçi Bayramı"nda hak arama ve Tam Bağımsız Türkiye sloganları joplarla darbelenirken, Sadece ülkesini ve milletini sevdiği için, pek çok gencin fişlenerek, apolitik siyaset ortamına zorlandığı bir süreci bire bir yaşamış olan biri olarak, Sadettin Bey'in kendilerinin Parti kuracağı hiç aklıma gelmezdi.

Yine hiç aklıma gelmezdi ki, Sadettin TANTAN'ın Genel başkanlığını yaptığı partinin Genel Başkan Yardımcısı ve Danışmanı Gamze G. Kona ile aynı dergi çatısı altında yazı yazmak.

Şunu açıkça ifade edeyim ki kendi adıma, Tüm yasal siyasi hareketler, Türkiye'nin sağlıklı bir demokrasiye kavuşması için gereklidir.

Fakat "siyasi düşünce" tüm siyasi partilerin var olmasını savunurken, bu siyasi partilerin tümünün mensubu, savunucusu olmaklığı gerektirmez.

Yurt Partisinin web sitesinde parti açıklaması olarak;

1.Mayıs.2008'de yayınladığı

"1 MAYIS EMEK BAYRAMI KUTLU OLSUN" mesajı bile

1 Mayıs'ın Dünyanın Dört bir yanında "İŞÇİ BAYRAMI" olarak kutlandığını gizleyemez.

Yine de;
Yurt Partisine, Genel başkan, başkan yardımcısı ve danışmanı'na siyaset hayatında "başarılar" dilerim.

Fakat dövülerek,fişlenerek; apolitik hale getirilen ülkesini seven gençleri tekrar siyasete katmak adına, Siyaset Okulu projesini olumlu ve de bu çerçevede ironik bulduğumu söylemeden edemeyeceğim.

NOT: Katılım Sertifikasından ben de istiyorum, Çünkü Sadettin Bey'in Emniyet Birimlerinde, Millet vekilliği ve İç işleri Bakanlığı yaptığı dönemde, "siyaset ile uğraşmak ve apolitik bir ortam yaratılmak istenen bir zaman diliminde politik kalabilmek bile" İstanbul'da olmadığım için katılamayacağım o sertifikayı katılmadan almaya hak sahibi kılar beni diye düşünüyorum.

İyi Çalışmalar...

merhaba, bu kadar nezaket

merhaba,
bu kadar nezaket dahilinde eleştiride bulunabilmek her yiğidin harcı değildir,sizinle aynı çatı altında kalem oynatmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.sadece tanışmak için sertifika törenine bekliyorum, misafirim olun
sevgiyle
gamze güngörmüş kona

sn.erdinç aydın bey yazınızı

sn.erdinç aydın bey yazınızı okudum bir hususta dikkatinizi çekmek isterim türkiye cumhuriyeti devleti hukuk devletidir kanunlar çerçevesinde toplantı ve gösteri yapma şekilleri bellidir resmi izinler alındıktan sonra toplantınızı gösterinizi yaparsınız sadettin tantanın talebi üzerine tam bağımsız türkiye diye bağıran gençlerin coplanması gibi birşey nekadar söz konusu olur onuda bu yazıyı okuyanların takdirine bırakıyorum düşünsenize sadettin tantan veya bir başka içişleri bakanı talebi üzerine bir grubun yada kişinin coplandığını bana mantıklı gelmiyor kaldıki türkiyede yolsuzlukla mücadelede emsal teşkil eden bir insana birazda haksızlık yaptığınız inancındayım üzülerek görüyorumki sabit ve yanlı bir görüş içinesiniz tabiki kişilere eleştiriler olacaktır ama bu eleştirlerin bir temeli mantıklı bir dayanağı olması şarttır
sn.gamze hanım öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun lakin sizide yadırgadığımı söylemeden edemeyeceğim mensubu olduğunuz partinin genel başkanına belkide suç unsuru tasıyan bir itham istinad edilirken nezaket dahilinde eleştiri yapmak herkesin harı değildir demenizi şahsen yadırgadım acaba beyfendinin söylediklerini katılıyormusun yoksa düşünceniz farklımı ben beyfendinin yukarıda gecen "Demokratik özerk üniversite talebi yüzünden Sadettin TANTAN Bey'in Gönderdiği Çevik Kuvvet görevlileri, bir çok öğrenci arkadaşımızı yaka paça "demokratik" bir şekilde götürürken, "1 Mayıs İşçi Bayramı"nda hak arama ve Tam Bağımsız Türkiye sloganları joplarla darbelenirken, Sadece ülkesini ve milletini sevdiği için, pek çok gencin fişlenerek, apolitik siyaset ortamına zorlandığı bir süreci bire bir yaşamış olan biri olarak"sözünden sonra yazıda pek nezaket bulamadım bana daha cok itham gibi geldi bir hatırlatma yapmak isterim iç işleri bakanı bir yerde olay cıktığı vakit bir yere polis yollamaz emniyet müdürleri valiler bu sevk ve idariyi kontrol ederler yani bir iç işleri bakanın bu işe şahsen dahli olmaz saygılarımla

Biz aşinayız cahilce yapılan provokasyonlara. Başka Kapıya...

Yazınızın bu kısmı benimle ilgili olduğu için bunu ben yanıtlayayım:

1- "türkiye cumhuriyeti devleti hukuk devletidir kanunlar çerçevesinde toplantı ve gösteri yapma şekilleri bellidir resmi izinler alındıktan sonra toplantınızı gösterinizi yaparsınız." demişsiniz. Eksikleriyle birlikte yazdıklarınız doğrudur da benim illegal bir toplantı yada yürüyüşe atıfta eleştride bulunduğumu kim söyledi? Nerede yazmışım da böyle bir yargıya varmak "aklı evvelliğini" gösterdiniz?

Legal olarak alınmış valiliğin izni çerçevesinde yapılan bir kaç toplantı ve yürüyüşten bahsediyorum. Yani hakkım olan başvuruyu yapmışım hakkım olan çerçevede toplanmışım yürümüşüm. Bu benim en hukuki hakkım.

2."sadettin tantanın talebi üzerine tam bağımsız türkiye diye bağıran gençlerin coplanması gibi birşey nekadar söz konusu olur onuda bu yazıyı okuyanların takdirine bırakıyorum "

Cümlesinde ise "talep" kelimesini siz yerleştirmişsiniz ben "gönderdiği" ifadesini kullanmıştım. İkisi ayrı şey; İçişleri bakanıyken kendileri elbette ki onun sorumluluğu olan dönemlerden bahsettiğimden dolayı kendileride bu konuda sorumluluk sahibidirler. Yoksa içişleri bakanı olmalarının bir anlamı kalmaz.

Jandarma Asayiş(belli bir ölçüde) ve Emniyet Teşkilatı elbette ki bakanlığın sorumluluk alanındadır. Ve orada kimi zaman uygulanan anti demokratik hareketlerden kendilerinin görevli olduğu bakanlığıda sorumlu kılar. Gereğini bu gibi konularda nekadar yaptığı o dönemleri yaşayan biri olarak bir vatandaş olarak elbette ki takdir etme hakkım vardır.Görevi sırasında hukuk sınırları içerisinde hakkını arıyan bendim, zaten hukuk sınırları dışında kalınsa şu an burada yazı yazar durumda olmaz bazı hukuksuz hareketler yürütenler kategorisinde ele alınırdım. Önce Ne söylediğinizin farkında varın ! neyin legal neyin illegal olup olmadığını nerede olmam ve nerede olmamam gerektiğini bilecek yaş ve tecrübeye sahibim.

Hakkını zerre aramayan, hak aramanın ne anlama geldiğini bilmeyen, Türkiyenin bir döneminin nasıl apolitik bir ortam yaratmanın süreci olduğunu yaşamamış, halkın türküsünü değil de başkalarının türküsünü kendi türküsü gibi sunan sizin gibi insanların kalkıpta polemik yaratmak adına provokasyonlarına gelmeyecek kadar da çok şey gördük beyzade.

3. "düşünsenize sadettin tantan veya bir başka içişleri bakanı talebi üzerine bir grubun yada kişinin coplandığını bana mantıklı gelmiyor "

Yine "talep" sözcüğünü yerleştirmişsiniz. Bunun dışında gönderdiği ifadesini kullandığımı bir kez daha yineliyorum. Yukarıda ki açıklamaya atıfla.
Geçen 1 Mayıs olaylarında insanlar yürüdüğü için baskıya maruz kalmadı, bırakın yürümeyi daha sokağa çıkmadan yasal bir kurum olan sendika'nın, içerisine gaz bombalarının atıldığını yaşadık. Hastahane acilde "kazara" patlayan gaz bombasını beraber izledik. Bir insanı senin suç işleme ihtimalin var diyerek cezalandıramazsınız.

Jandarma görevinde bulunmuş biri olarak, dağ başında bile olsa biri karşıdan size doğru gelse onu ayağından vuramazsınız önce "dur" çekersiniz ! aksini yaparsanız yargılanırsınız.

4. "kaldıki türkiyede yolsuzlukla mücadelede emsal teşkil eden bir insana birazda haksızlık yaptığınız inancındayım"

"inancınız" konusuna gelirsek "lekum dinikum veliyedin" beni ilgilendirmiyor inancınız.

5. "üzülerek görüyorumki sabit ve yanlı bir görüş içinesiniz tabiki kişilere eleştiriler olacaktır ama bu eleştirlerin bir temeli mantıklı bir dayanağı olması şarttır."

Görüyorum ki; Okuduğunu anlayamayan,bir görüşü olmayan başkasının görüşünü kendininmiş gibi sunmaya çalışan, ortamda provokasyon yaratmak isterken; eline yüzüne bulaştıracak kadar basiretsiz ve bilgiden yoksun siz gibilerin oyununa gelecek insan yok bu dergide.

Başka kapıya...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.