Zihinlerde ve Yaşamda Yeni Algı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Zihinlerde ve yaşamda değişim ve dönüşüm, insanlık gerçeğidir. Bu değişim ve dönüşüm doğal olduğu kadar belli merkezlerin stratejik planlaması sonucu da olabiliyor.
 
Her çıkar grubu ya bir ideolojiye ya da bir dine dayanarak zihinlere istenilen algıyı yerleştirmeye çalışır.
 
İnsan her konuya, dayandıkları ideolojik veya dini temel değerlerle bakar.
 
İnsanlar; kültürlerin taşıyıcısı olabilirken, siyasi anlamda ise çıkarlarını tercih etmekte sakınca görmezler.
 
Topluma yerleştirilmeye çalışılan aktarma tüketim kültürünün kullan-at ilkesi geleneksel kültürel öğeler yanında düşünceyi, geçmişi, kısaca her şeyi kullanıp atmayla sonuçlanmıştır.
 
Geçmişin unutulması, geçmişteki çözümlerden yararlanmama sonucunu da ortaya çıkarmıştır.
 
Toplum; giderek geçmişi daha az anımsıyor, düşünce modaya teslim oluyor.
 
Geçmiş, itirazla karşılaşmadan hüküm sürmektedir. Bunun aşılması için öncelikle hatırlanması gerekir. Geçmişteki hatalar tekrar ettiriliyor.
 
Yeni adına eskiyi rafa kaldıran eleştiri tarzı, unutarak, unutturarak  temize çıkmaya ve savunmaya yarar. Toplum bu eleştiri tarzıyla, belleğini ve onunla birlikte aklını yitirir.
 
Geçmişi düşünme yeteneksizliğinin ya da gönülsüzlüğünün bedeli düşünememektir.
 
Bellek yitimi, geçmiş düşünceyi fazladan bir entelektüel çöplük gibi sırtından atan radikal ampirisizm ve pozitivizmden, kuramlara kadar çeşitli biçimler alır.
 
Bu arada kitleleri uyuşturmak için ateş suyunu sadece Amerikalılar kullanmadı. Rusların da benzer politikalar izlediğini, SSCB dağıldıktan sonra görüldü. Ateş suyunun adı da votkaydı.
 
Dünün emperyalizmi, bugünün küreselleşmeciliği, ateş suyu etkisi yaratan birçok araç geliştirmiştir.
Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı
Kültürsüzleştirmek, Ödlek Tavşanlar Yetiştirmek
Yabancı Dilde Eğitim
Cinselliğin Yozlaştırılması
İdeolojilerin Saptırılması ve İçeriksiz Kavramlar
Bilimsel Bilgiden Uzaklaştırma
Dincilik ve Sahte Din Anlayışı
Yapay Gündem
 
Bunlar; toplumu belleksizleştirmeye, kimliksizleştirmeye ve kişiliksizleştirmeye yol açmaktadır.
 
Sömürgeleştirmek istenilen her ülkede, zihinler yeniden inşa edilir.
 
Oluşturulmaya çalışılan; yapay, sürü haline dönüştürülen toplum yapılanmasını kabullenen bir zihindir.
 
Toplumsal çözülüş aşılabilecek midir? Elbette aşılacaktır.
 
Günün Sözü: Yetenekli cahillerin yönetiminde toplumların kaosa gitmesi kaçınılmazdır.

 

Nurullah AYDIN

nurullah.aydın@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.