Vurun İsmailağa'ya

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Kim iktidar olursa İsmailağa Cemaatine vuruyor. Mesela şimdi Ergenekoncu diye içeride yatan 28 Şubat ağaları da şimdi ki gibi bir ara İsmailağa Cemaatine sarmışlardı. Tabi yine Cübbeli Ahmet Hoca üzerinden. Yok denize gidiyormuş yok çıplaklara bakıyormuş filan, aynı bugünkü gibi itibarsızlaştırma tertipleri vardı o zamanlarda. O zamanlar meşhur olan aczimendilere karşı yapılan kara propagandadan 

Cübbeli Ahmet Hoca’da nasibini alıyordu. En sonunda 17 Ağustos depreminden sonra söylediği densiz sözlerinden dolayı hapis yattı.

Şimdi tekrar hapiste. Ancak bu zamanki iktidar (Fethullahçılar), 28 Şubat ağalarından daha acımasızlar. Cübbeli Ahmet Hoca’ya ait olduğu iddia edilen ve mahkemenin bu konu hakkında takipsizlik kararı verdiği porno görüntülerini youtube’da bile yayınlıyorlar. Mahkemenin gizlilik kararı verdiği belgeleri çarşaf çarşaf medyalarında yayınlıyorlar. Yani anlayacağınız Fethullahçılar, 28 Şubat ağalarından daha acımasızlar. Ne mahkeme kararı dinliyorlar, ne toplumsal duyarlılıkları göz önünde bulunduruyorlar. Cübbeli Ahmet Hoca’ya ait oldukları iddia edilen porno görüntülerini neredeyse ana haber bültenlerinde yayınlayacaklar.

Bir atasözümüz vardır; “İmamın söylediğini yap, yaptığını yapma” diye. Bunlar istiyorlar ki imamın dediğini de yapma. “Bu pornocunun hiçbir sözüne inanma güvenme. Tek yol islam, o da nurculuktan geçer” demeye getiriyorlar. Yani aslında bir nevi tarikatlar savaşı yaşamaktayız. Gerçi buna pek savaş denemez, çünkü İsmailağa Cemaati’nin savaşacak tek bir silahı (medya, gazete, tv, bakan, milletvekili, polis, savcı) bile yok. Hatta kendileri söylediler, resmi internet siteleri bile yok. Bu şartlar altında buna savaş değil de bertaraf etme diyebiliriz. Fethullah Örgütü, TSK’yı, Atatürkçü STK’ları bertaraf ettikten sonra sıranın cemaatlere geleceğini tahmin ediyordum. Burada tekrar Martin Niemöller’in sözü geliyor aklıma;

"Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim.
Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim.
Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim.
Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben yahudi değildim.
Beni götürdüklerinde, geride artık karşı çıkabilecek kimse kalmamıştı."

Dini yaşama, uygulama ve yayma bakımından kendilerini tek görmeye çalışan Fethullahçılar acaba ne kadar doğru olanı yapıyorlar. Millete iftira atmak, gıybet etmek, kafirlerin bayrağının altında vaaz vermenin dinin gereği olduğunu mu sanıyorlar? Bu yaşananları seyrederken şu hadis geliyor aklıma;

"Eğer dediğin ayıp kardeşinde varsa o zaman gıybet olur. Yoksa ona bühtan ve iftira etmiş olursun" (Müslim, Birr, 20; Ebû Davud, Edep, 40)

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.