Vay Be Apo Siyasetçi(imiş)!!!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Son günlerde, terör sorunun hâlledilmesi adına, kamuoyuna yansıyan yazı ve konuşmalara bakınca, insan gerçekten de, terörün, gerçekleştirilen/gerçekleştirilecek konuşma, müzakere ve diyalog ile sonlandırılacağına inanmakta.(?!)

Tabii, bir de, meselenin bir başka tarafı var.

Terör sorununun son geldiği nokta nazariyle, köşelerinden, bu son gelişmeleri değerlendiren köşeyazarları, kimilerince normal karşılanabilecek, kimilerince ise “Daha Neler” hissine gark edecek şeyleri, yazabilmekteler ve bunları, geniş kitlelere de ulaştırabilmekteler…

Sizlerin dikkatine, sabah gazetesinden iki köşeyazarının yazılarını, sunmak istiyorum…

İlk paylaşacağım makale, Sayın Hasan Celal Güzel’in (13.01.2013) tarihli sabah nüshasından.(www.sabah.com.tr)

“-PKK, bir terör örgütü ve dünyanın en acımasız ‘cinayet şebekesidir’. Son 28 yıllık dönemde 50 binden fazla kişinin katledilmesine sebep olmuş; bebekleri, çocukları, kadınları ve ihtiyarları dahi görülmemiş işkencelerle alçakça öldürmüştür. Apo, bu cinayet şebekesinin yöneticisi ve en başta gelen fâilidir.

-KCK, PKK terör örgütünün çatı yapılanması ve şehir kanadıdır. PKK ile iç içedir; bizzat terör ve şiddet eylemleri düzenlemiş ve cinayetler işlemiştir. BDP, tamamen PKK’nın talimatıyla hareket eden Meclis’teki uzantısıdır.

-PKK, aynı zamanda MOSSAD olmak üzere yabancı servislerin ‘taşeronluğunu’ ve uşaklığını yapan bir taşeron örgüttür.

-PKK, Ermeni terör örgütü ASALA’nın yerine kurulmuştur ve teröristlerin önemli bir kısmı yabancıdır. PKK, Türküyle Kürdüyle Türkiye’nin düşmanıdır.

-PKK, terörü araç olarak kullanan uluslar arası bir ticarî holdingdir. Kürtler adına yola çıktığını iddia eden ama Kürtleri kullanan bir menfaat şebekesidir.

-PKK, dünyanın en büyük mafya örgütüdür. Uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı yapan; haraç, gasp ve hırsızlık yoluyla rant sağlayan illegal bir şirkettir. Cirosu milyar dolarla ifade edilen bu mafya örgütünün yönetici kadrosu, Kürt halkının sırtından çaldıkları paraların tamamına yakın kısmını kendilerine ayırmakta, dağa kaldırılan fukara çocuklar kuru ekmekle beslenmektedir.

-PKK, ateist, materyalist, komünist, Stalinist ve faşizan yöntemlerle çalışan İslâmiyet düşmanı; putperest Zerdüştlüğü din olarak kabul ettirmeye ve Türkiye’yi bölüp parçalamaya çalışan bir örgüttür.”

Paylaşacağım ikinci yazı, yine sabah gazetesi yazarı Sayın Emre Aköz’e ait, (16.01.2013) nüshalı baskısından/yazısından…

“(…) Gelelim ‘Siyasetçi Öcalan’ meselesine… Sadece deliler savaşmak için savaşır. Onun dışında savaş, belli bir hedefe ulaşmak için yapılır. Ünlü savaş filozofu Clausewitz’ın dediği gibi, ‘Savaş, siyasetin başka araçlarla sürdürülmesidir.’

PKK bir terör örgütü değildir. 100 kişiyle sınır karakoluna saldıran, ağır makineli tüfekler kullanan, halktan destek alan, 30 bin ölüme rağmen varlığını sürdüren bir örgüte terör örgütü demek kendini kandırmaktır.

Dolayısıyla Öcalan’a terörist demek, denize ‘göl’ demek gibi bir şey:

Bir Kürt ulusalcısı olarak, siyasi amacına ulaşmak için şiddeti kullanan bir politikacıdır Apo.” (www.sabah.com.tr/16.01)

Bahsettiğim gibi, her iki yazıyı da sizlerin dikkatine sundum. Sayın Hasan Celal Güzel’in yazısı, bir “Makale” boyutunda PKK terör örgütü ancak bu kadar iyi anlatılır ve izah edilir türündendir. Sayın Hasan Celal Güzel, sevdiğim ve hörmet ettiğim bir Türk büyüğüdür. Elimden geldiği kadarıyla köşeyazılarını takip eder ve okurum. Gerçekten de inanılmaz naif ve Türkçeye hâkim diliyle, kısacak bir yazınsal alanda anlatmak istediklerini, pekâlâ mükemmel denilebilecek düzeyde ifade edebilmektedir. Yalnız, Sayın Hasan Celal Güzel’e katılmadığım, yazılarını beğenmediğim durumlar da olmuyor değil. Özellikle, başbakan Erdoğan ve AK Parti’yi övdüğünde veya Sayın Erdoğan ve partisinin içinde olduğu bir mevzudan bahsettiğinde; ama daha çok öven ve olumlu yanlarını öne çıkaran yazılarına katıldığım söylenemez. Tamam, belki gerçekten de kendileri, Sayın Erdoğan ve partisini sevebilir ve ülkemiz dahilinde gerçekleştirdiği siyasetlerinden ötürü de, yine başbakan Erdoğan’a sempati besleyebilir. Lâkin, büyük bir gazetede makale yazan kişilerin, biraz daha “Objektif” olmaya özen göstermesi gerekmez mi?

Belki gazetenin-Sabah gazetesi- başyazarı Sayın Mehmet Barlas’ı anlayabiliriz, kendisi senelerdir köşeyazısı kaleme alır; ama şifa niyetine bir tane bile “İktidar Eleştirisi” diyebileceğimiz yazısını okumuşluğum yoktur. Neyse, daha fazla konuyu uzatmayalım ve karıştırmayalım. Sayın Hasan Celal Gözel’in paylaştığım yazısının altına imzamı atarım, ve gerçekten de çok net ifade etmiş, PKK terör örgütünün ne tip bir yapılanma olduğunu…

Gelelim… Sayın Emre Aköz’ün yazısına… Demek ki neymiş…

PKK, terör örgütü “Değilmiş”(?)…

Apo, siyasetçi(imiş)…

Gerçekten de anlayamadım, Sayın Aköz’ün PKK terör örgütü değildir ve Apo siyasetçidir derken öne sürdüğü argümanları… Şimdi, bir terör örgütü, bir karakola 100 kişiyle saldırdığında ve ağır makineli tüfek kullandığında, terör örgütü olmayıp da ne oluyor? Ee, işte cevabını veriyor, Sayın Aköz… Demek ki, ancak “Deliler savaşmak için savaşır”…

Buradan da anladığımız, Türk Silahlı Kuvvetleri ve PKK arasında cereyan eden gelişmeler, SAVAŞ(mış)… Ben, özellikle, bazen yazdığım yazılarda, bu kavramın(savaş) kullanılmaması gerektiğini ifade etmişimdir. Gerçekten de, bu ileri demokrasi döneminin ileri demokrat köşekadılarının, bu yaşananın hangi saikle ve gerekçeyle bir savaş olduğunu, bizlere, anlatması gerekmez mi?

Vay be, PKK terör örgütü, “Terör Örgütü” değil(miş)!... Böylelikle de İmralı’da ikamet eden Apo, ne oluyor muş? Siyasetçi… Politik hedeflerine ulaşmak amacıyla şiddeti bir araç olarak kullanan siyasetçi… Ne diyebilirim… Burası Türkiye… Bizim yıllardır, bebek katili diye bildiğimiz terörist başı Abdullah Öcalan, meğer siyasetçi(imiş)… PKK da terör örgütü değil(imiş)… E tabii ki, doğrusunu, ben yani bu satırları yazan bendeniz ve bu yazıyı okuyan sizler, bilecek değilsiniz ya!!! Emre Aköz, Sabah gazetesinde yazı yazdığına göre… Doğrusunu da o bilecek… Kendini kandırmak demekmiş: Apo’ya terörist ve PKK’ya terör örgütü demek/diyebilmek… Öyleyse, bizler, senelerce kendimizi “Kandırmışız”… Ne de kandırıkçı bir ülke olduk… Ee, bizler, PKK’yı, Sayın Hasan Celal Güzel’in yazısında kısaca anlattığı gibi(ama özüyle) bilmeye, anlatmaya ve kitlelere de, bu yönde takdim etmeye devam ettiğimizde, ne olacak??

Tabii ki… Kendimizi kandırmış olacağız, “Kandırıkçı” bir “Ulus” olup çıkacağız… Hani derler ya… “Bir yaşıma daha girdim”… “Yok daha neler”… Söyleyebilecek daha fazla bir şey bulamıyorum… Neymiş…

Apo, siyasetçi(imiş)…

PKK da terör örgütü değil(imiş)…

Vay be…

Yok daha neler…

 

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.