Şuursuzlaştırılımış Halklar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Emre Fidan

   Türkiye halklarından bahsediyorum. Bazılarınıza ağır bir ifade gibi gelmiş olabilir ama ben ‘şuursuzlaşma’ tabirinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu coğrafyanın emekçi halkları bilinçli bir şekilde bilinçsizleştirildi.

   İnsanlara ölümü gösterdiler, işkenceyle gelen ölümü, darağaçlarında biten gencecik ömürleri gösterdiler; ezilenden yana, haktan yana olmanın değil, güçlü olmanın ‘para’ ettiğini gösterdiler… Kenan Evren’i insan yerine koyanlara değil, Denizleri ananlara dava açtılar.

   Güçlü olamayanların susmasını, soru sormamasını, cahil kalmasını istediler ve yaptılar. Artık insanlar susuyor, sinmiş ve korkuyor, sıtmaya razı…

   Nasıl olsa “Allah’a şükür” egemenler onlara ( aslında zaten hakları olan) bazı şeyleri ucundan acıcık veriyorlar.

   Nasıl olsa açlık sınırı 255 lira.

   Nasıl olsa ucunda ölüm bile olsa bir yerlerde iş bulunuyor. Recep Tayyip Erdoğan demedi mi ‘işsizlikten şikâyet edenler, iş kazalarına tepki göstermesin.’ Ne demek bu? ‘iş var ama ölebilirsiniz’ demek ‘e artık o kadar da olsun, iş bulduk sana daha ne istiyorsun’ demek… Eğer bu demekse, başbakan, insanların hem çalışma hem de yaşama hakkına saygı duymadığı için çıkıp televizyonda ‘ben şereflinin daniskasıyım’ diyebilir mi? Der valla…

   Nasıl olsa seçim zamanı özel hastanelerde tedavi olunuyor, bedava kömür dağıtılıyor.

   Nasıl olsa çöken sosyal devletin yerine liberalizmin sadakacı zihniyeti var. Üç- beş bir şeyler atıyor.

   İşte yaratılan zihniyet bu... Şükreden halk… Ona verilenin aslında hak ettiğinden çok daha az olduğunu görmeyen halk. Yoksa deniz fenerleri hala etrafına hatta dibine ışık saçar mıydı?

   İktidarın ekonomik olduğu kadar ideolojik baskısı da olabildiğince artmış durumda. Artık içki satan dükkân sahipleri dövülüyor ve ne hikmetse hala dayak yiyenler, dayak atanlara baskı yapmış sayılıyor… İşte bu ikiyüzlülük yok mu?

   Hepsi bir bütün… Saldırılar bir bütünün parçası… İktidar ümmetleştiremediği bir halkı bu kadar açık bir biçimde piyasaya kurban edemez. Halkı piyasaya kurban ederken Amerikancı olmak zorunda, Amerikancıysa gerici…

   Ya egemenlerin tüm saldırıları birbirinden koparılmadan bilince çıkarılmalı ve bunlara karşı mücadele edilmeli ya da ‘Allah Kerim’…

   Seçim sizin.

 

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Bu topraklar üzerinde yaşayan

Bu topraklar üzerinde yaşayan milletlere karşı oynan oyunlar, sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihi ile sınırlı değildir.Osmanlı İmaparatorluğu döneminde yapılan baskılar ve uygulamalar ne ise, sadece kabuk değişikliği geçirmiş halde bugün Türkiy'ye de uygulanıyor.Ekonomimiz vahim durumda bunu herkes biliyor (yakın bir tarihte düyun-i umumiye gibi bir bakanlık kurulursa şaşırmamak lazım.) ve bu ekonomik krize karşı uygulayacağımız polikita herkesin hatırlayacağı gibi Kemal Derwish in ülkemize Amerikalar'dan getirdiği, sanki "Tanrı nın elinin değişmiş" olduğuna inanılan, makro ekonomidir.Kemal Derwish yanlış hatırlamıyorsam (yanlışsam düzeltin lütfen) imf başkanlığına adaydı bir aralar.Bu kadar kötü durumdayız aslında fazla söze gerek yok.Dinsiz olduğu için, isyancı olduğu için, ÜLKESİNİ SEVDİĞİ İÇİN, asılan Deniz GEZMİŞ in ifadesinde dediği gibi "Atatürk bugünleri görseydi çok şaşırırdı.".Ekonomimiz ayrı bir dert, eğitimimiz çok büyük bir dert, sosyal güvenliğimize yok desek yeridir, iş piyasaları durgun, yerli üretici sayısı yok denilecek kadar az, kültürümüz yozlaşıyor ve bütün bunların hepsi dış güçler tarafından uzun uğraşlar sonucunda sistematik birer plan içerisinde yapılan uygulamalardır.Eğer biz bugün sadece AKP hükümetine ve R.T.Erdoğan'a suçu yıkmaya kalkarsak bu çok büyük bir gaflet olur.Çünkü R.T.Erdoğan başbakan olabilecek kapasiteye sahip bir kişilik değil malesef duruşuyla, demeçleriyle bunu gösteriyor.Şu durumda T.C. nin başbakanı kendisidir.Bunun en büyük sorumlusu Türk halkıdır, vatanseverlerdir.Türk solunu ele alalım mesela; Dev-Sol, Türk-iş, DHKP-C, Dev-Yol ve niceleri gibi sol oluşumlar vardı.Sonuç olarak ne oldu? Tek tek dağıtıldılar.Türk solunun en az sağı kadar hatası vardır.Çünkü T.C. tarihinde sol bir hükümet göremedik.Bana kalırsa sağ ve sol diye ayırmakta yersiz ve gereksiz.Sağcılık ve solculuk tabirinin ülkemiz üzerinde yapılan zayıflatma çalışmalarından biri olduğunu düşünüyorum şahsen.
Yazılır sayfalarca yazılar yazılır tartışılır ama artık öyle bir günde yaşıyoruz ki, 1000 lerce km öteden birisi başka birisinin konuştuğunu duyabiliyor hatta ve hatta ne yaptığını bile izleyebiliyor.Bunu gerek arkadaş çevremde olsun, gerek bulunduğum toplantılarda, gerekse sanal alemde olsun (tabi en çok sanal alemde "sanal" kalıyor bu dileğim) birlik ve beraberliğin yakalanmasıdır.Özünde halkların kardeşliği ve tam bağımsız Türkiye isteyen herkesin birleşmesi yoktur.Bu isteklerin de sağı solu yoktur çünkü bu humanist ve demokrasi isteğidir yani insan hakkıdır.Ben dilerim ki hep beraber hakkımızı savunalım sadece ülkemizde değil Dünya nın her yerinde, sadece siyasal manada değil hayatın her alanında bu bilinci yerleştirmeli ve çalışılmalıdır.Bu ülkede bin yıldır yaşıyoruz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Ermenisiyle, Rumuyla birlikte savaştık kız alıp verdik aynı sofradan yemek yedik aynı tarladan ekmek yedik.Bunun verdiği bağlılığı köpek George amca ve onun yöneticileri anlamaz, o yüzden bozmaya güçleride yetmez ama gafletteler şu anda rüyada onlar.Gösterelim ey kardeşlerim gösterelim birlik olalım!.

Saygılarımla.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.