Seviyorum Bu Adamın Siyasetini

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Çok manidar bir atasözümüz vardır; Allah sevdiği kulunun eşşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş.

Son gündem ÖYM tartışmalarını seyrederken-okurken bu atasözünü anımsıyorum…

Tayyip Erdoğan, ATV'de Taha Akyol, Erdal Şafak, Mustafa Karaalioğlu ve Ekrem Dumanlı'nın sorularını yanıtlarken şöyle dedi:

"250 bütün yetkileri kendisinde toplamış ve bunu da istedikleri gibi kullanıyorlar. Tutuksuz yargılanabileceği halde malesef tutuklu yargılanan insanlar var. Bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken neden tutuklu yargılama yapılıyor. Bu süreci bizim farklı bir şekilde yumuşatarak atlatmamız lazım. Bunlar ülkede yargıyı da zor duruma sokuyor. Yargıya güven artmışken şimdi azalmaya başladı. Bunları da görmemiz lazım".

Hürriyet yazarı Sedat Ergin ise "Erdoğan'dan özel yetkili mahkemeler yeni bakış" başlıklı yazısında Erdoğan'ı adeta "hukuksuzluklara isyan eden, bütün bu olup bitenleri yeni duymuş bir başbakan" mevkisine taşırken, "Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın geçen yıl mart ayında tutuklanmalarına Başbakan'ın ciddi derecede içerlediği biliniyordu" demesin mi?

Bu iki tutuklamayı Avrupa parlamentosunda savunurken, "Kimse gazetecilik faaliyeti yüzünden tutuklu değil. Türkiye’de cezaevinde yatan gazetecilerin çoğu gerçek gazeteci değil. Çünkü onların terör örgütleri ile bağlantıları var." dediğini biz uyduruyoruz öyle değil mi? Yok aslında Erdoğan'ın öyle bir konuşması...

Ülkeyi beş yıldır özel yetkili mahkemeler eliyle bir ortadoğu diktatörlüğü gibi yöneten Erdoğan, şimdi ÖYM'leri kaldıran, haksız tutuklulukları sona erdiren, yargı ve polis içinde çöreklenmiş bir gizli gücü tasfiye eden demokrat ve kahraman başbakan haline getirilmek isteniyor.

Erdoğan'ın bütün günahlarını bilen ve zaman zaman bu günahlardan mağdur olan basın, daha ilk cümlede bu sahte misyonu göklere çıkarıyor...

Başbakan olur da ÖYM’leri kaldırırsa, sevdiği kullarına büyük bir lütufta bulunmuş olacak…

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Tutuklu gazeteciler

Sayın yazar yazdığınız yazıyı tekrar okursanız başbakanın tüm gazetecileri değil çoğunun terör örgütü üyesi olmak suçlarıyla tutuklu bulunduğunu söyledi (Gerçekten birkaçı dışında hemen hepsi kck, pkk, ergenekon üyesi olmaktan içerdeydi). PKK'nın şehir yapılanmasında üstlendikleri görevleri yerine getirenlerin, dokunulmazlık kazanmak için -bu işle uzaktan yakından alakaları olmamasına karşın- isimlerinin önüne ''gazeteci'' sıfatı koymaları ve sizlerin de bunu yapanları savunmanız ...lıktır.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.