Müslüman Obama

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

   “Alman Kayzeri II. Wilhelm’in bu konuşması Arapça ve Türkçe olarak basılıp dağıtılmış ve onun gizli bir Müslüman olduğu yalanı bütün Müslümanlara yayılmıştı.” (Cengiz ÖZAKINCI; Türkiye’nin Siyasi İntiharı, s. 134)

   8 yıllık, çok kanlı George W. Bush dönemi geçtiğimiz günlerde bitti. Geneli Müslüman olan, milyonlarca insanın yaşamını elinden alan ve/veya zehir eden G. Bush’un yönetiminde bulunan Amerika Birleşik Devletleri’nde yönetim el değiştirdi ve ‘siyah’ Obama başkanlığa oturdu.

   Türk ve dünya basınının genelinde Obama’nın seçilmesi, hayret verici bir biçimde, coşkuyla karşılandı. ‘Yoksul’ bölgemizde yer alan Van’da onlarca kurban kesildi, ‘zenci’ mahallelerimiz büyük zaferi kutladır vs…

   Neymiş; Obama aslında Müslüman’mış. Bu söylemler iyiden iyiye yoğunlaşınca, yazımın girişinde Bay Özakıncı’dan aktardığım tümceler aklıma geliverdi.

   “Tarih, sakınmayanlar için acımasızdır.” (Mustafa Kemal ATATÜRK)

   “Geçmişten adam hisse kaparmış, ne masal şey!

   Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

   Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar

   Hiç ibret alınsa tekerrür mü ederdi?” (Mehmet Âkif ERSOY)

 

   Ulusal marşımızın şairi Ersoy’un çok etkileyici dizelerini sizlerle paylaştım; fakat biliniz ki Âkif bile, zamanında değinmekte olduğumuz yanılgıya düşmüştür. Bu da pek bilinmez; Âkif, zamanında Almanlara övgü yağdıran dizeler yazmış bir şairdir. Bunları O’nu kötülemek için söylemiyorum elbette. Âkif’in bağımsızlıkçılığı tartışılmaz; ama kimilerinin yönlendirmesi sonucu O’nun bile böyle hataya düşebildiğini görmekte yarar var. Nasıl düşmesin o hataya; Wilhelm’e ‘Hacı’ unvanı bile verilmiş. Bunları neden şimdi anlatıyorum? Yeni ‘Hacı Hüseyin’imizi anlayabilmek ve bugün kimler, nasıl yönlendiriyor; bunu görebilmek için…

   II. Wilhelm’in Müslüman dünya ve özellikle halifeliğin payitahtı Osmanlı ile kaynaşması sonucu ne mi oldu? Goeben (Yavuz) Breslau (Midilli) zırhlıları Rus limanlarını bombaladı ve Osmanlı Devleti, Almanya’nın yanında I. Dünya Savaşı’na katıldı. Sonuç mu; Çanakkale, Sarıkamış başta olmak üzere ağır insan kaybına ve savaş sonunda Sevr’e kadar uzanan toprak kaybımıza ve bu kayıpların sonucunda büyük bir özveriyle; ama büyük de bir insani ve parasal kayıpla son bulan Milli Mücadele Savaşımızı verdik. Bugün İran ve Rusya ile savaşa hazır olan ABD’nin, bu bölgede büyük bir askeri gücü olan Türkiye’yi göz ardı edebileceğini düşünemeyiz. Bilmem, meramımı anlatabildim mi?

   Elbette yazdıklarım gerçekleşmeyebilir; ama yeniden tarihin acımasızlığına uğramamak için ortaya atlamadan önce önlem almakta fayda var. Bush’a büyük bir düşmanlık besleyen halkımızın, deniz-yılan ilişkisi çerçevesinde, Obama’dan beklentileri olduğu çok açık. Ama ben de yönetim kademesinde zaten bolca bulunan aymazlık, halkımıza da tamamen bulaşmasın diye uğraşıyorum. Herkes biliyor ki günümüz dünyasında kamuoyu yaratmak çok önemli ve bunun oluşabilmesi için bilgi kirleticiler de işbaşında.

   Obama da ABD sistemi içinde büyümüş, senatörlük yapmış bir politikacıdır. Tutsak ulusların adına değil, Amerika’nın ulusal çıkarları adına işbaşına gelmiştir. Maalesef, kentlerine ve komşularına bombalar yağdırılan ezilen milletler, Obama’dan medet umuyor ve hoşgörü bekliyor. Tutsak ulusların halkları, büyük devletlerden merhamet ummak yerine, kendi yöneticilerini doğru-düzgün belirlese daha mantıklı olur herhalde.

   Yine de dünya için yararı olan bir seçim olmasını dileyerek, dış dünyadan içeriye dönelim.

   Başbakanımız Recep T. Erdoğan “ben de zenciyim” diyerek, Obama rüzgârını arkasına almaya çalışmış. Mal varlığının ‘bir kısmını’ bilmesek, tatil yaptığı otelleri ‘medyadan da olsa’ görmesek belki inanırdık; ama 6 yıldır göz önünde bulunan birisi için bu lafları söylemenin zamanı geçmiş olsa gerek.

   Gelelim basınımıza. Sanki bugüne kadar Amerikan politikalarına çok muhaliflermiş gibi, Obama’nın seçilmesine “devrim” diyen Cengiz Çandar’a; incir çekirdeğini bile doldurmayacak nedenlerle övgüler yağdıran Ahmet Altan’a; Fettullahçı liberallere; “Kürt’ü seçer miydiniz” diyen Ertuğrul Özkök’e ve bunlar gibilerine bu konuda güvenebileceğimi sanmıyorum. Obama ile Amerika’nın günahlarını çıkarmaya çalışan rahipler duruyor sanki karşımda. Bilmem, abartıyor muyum?

   Cengiz Çandar Bey’e söylüyorum; Martin Luther King ile Obama’nın çok fazla ilgisi yok. Martin Luther King ‘tarla zenci’lerinin temsilcisiyken, Obama Malcolm X’in deyimi ile; ‘ev zencisi’ idi. Yani teni (görüntüsü) değişmese de anlayışı beyazlaşan bir zenciydi B. Obama. Tıpkı kenar mahallelerden oy alıp milyon dolarlık düğünler yapan; ama namazında niyazında görüntüsü veren İslamcılarımız gibi…

   Bir de Ertuğrul Özkök’e yanıt vermeye çalışalım. Gerçi, sorunun ne anlama geldiği bile tam belli değilken, nasıl yanıt vereceğiz? Kürtlerin yönetici konumuna gelmesinde bir sorun yok; gelebiliyorlar, hatta cumhurbaşkanı dahi olabiliyorlar ve hiç kimse de açık açık köken sorgulamıyor. O zaman sorun nerede? Bay Öztürk diyor ki “Ama bu kişilerin hiçbiri, o makamlara, "Kürt kimliğini", derisine renk olarak işlemiş biçimde oturmadı.” Bu sözün yenilir, yutulur bir yanı var mıdır? Kürt kimliğini derisine işlemiş birisi kimdir? Turgut Özal Kürt’tü; ama O’nun Kürtlüğünü beğenmiyor Özkök. O zaman geriye Kürt kimliği üzerinden siyaset yapan DTP ve hatta Öcalan kalıyor. Başka seçenek arıyorum; ama bulamıyorum. Özkök, yazısının ilerleyen kısımlarında bunlara da çatmış; ama başka çıkar yol bulamıyorum. Obama ‘siyah’ kimliği üzerinden mi siyaset yaptı? Obama bölücülük mü yaptı? Hiçbirisini yapmadı. Obama bir adaydı ve Amerikan halkı sırf zenci olduğu için Obama’yı seçmediği gibi, zenci olduğu için de kapı dışarı etmedi. Bunun ayrımına varmalı Özkök. Kürt kökenli olduğu için kimseye oy verecek veya oy vermeyecek değiliz. Bazı marjinal topluluklar bu tarz ölçütler kullansa da genel olarak, ülkemizde bu bakış açısı belirleyici olmaz. Hatta Kürt kökenlilerin etnisite bağlamında seçimlerde daha üstün olabileceğini söylemek de mümkün. Özkök ve onun gibilerin, Obama’dan ilham alıp burada zenci yandaşlığı yapmasına gerek yok.

   Kimliğini belli etsin veya etmesin, fark etmez; aşiret lideri olduktan sonra, Kürt kökenliler her zaman önemli yerlere geliyor. Ya o bölgelerde yaşayan yoksul halkımız? Ya 13 yaşında zorla evlendirilen kızlarımız? Üzerine beşinci kuma getirilen kadınlarımız? Töre cinayetleriyle yaşama göz yuman gencecik kadınlarımız? Memurlarımız, işçilerimiz, köylülerimiz?! Siz Obama diye diye ortalığı yıkarken, fabrikalarımız kapanıyor. Düşük gelirin olmadığı gibi, işsizliğin de etnisitesi yok. En iyisi mi, biraz da gerçeklerle ilgilenin.

   Biz de Ertuğrul Bey’e sorular soralım; siz bir fabrika işçisine oy verir miydiniz? Önlüğüyle, tornavidasıyla ortaya çıkan; yani kimliğini açıkça gösteren bir emekçiye oy verir miydiniz? Tarladaki eli nasırlı ırgata oy verir miydiniz? İşte bu sağlanırsa demokrasi geliyor demektir. Gerisi lafebeliği…

   Özcesi; ‘Hacı’ II. Wilhelm olayına benzer bir biçimde, aymazlığa düşeceğimiz konusunda çekincelerim var. Başımızda da -eksik olmasın- Halife V. Mehmet’ten farksız bir yönetici olunca korkmamak elde değil. Halkımızın da kurban kesimlerinde de gördüğümüz üzere, kendi kendini tatmin etmesinin; yıllardır gördüğümüz iç politikadan sonra, uluslararası alana taşındığını görüyorum. Basındaki borazanlar sağ olsun; onlar da bu konuda halkımızı çok aydınlatıyorlar. İçerideki ‘Obama’dan çok Obamacıları’ da dilimin döndüğünce uyarmaya çalıştım. Biz, çok Demokrat Partili başkan gördük. Demokratlar da dünya barışı getirmiş değildirler. Mesele bir renk değişikliği kadar basit değildir.

   Kalıcı bir ‘dünya barışı’ dileğimle…

 

emrah.ozdemir@politikadergisi.com

 

 

 

 

Bu yazı, Politika Dergisi Sayı 9’da yer almıştır. Tüm fazladan özellikleri ile özgün sayıyı indirmenizi öneririz. Sayı 9’u indirmek için buraya tıklayınız. 

 

Yorumlar

Şiir

OBAMA

Amerika da bir Müslüman çıktı meydana
Ünü yayıldı dört biryana
Saygı, sevgi, selam sana
Dünyanın umudu oldu OBAMA

İlk tercihi oldu bize
Avrupa hemen geldi dize
Fazla gerek yok söze
Avrupa bunu kıskandı OBAMA

Türkiye seni kutladı
Çankaya da toplar patladı
OBAMA yerinden zıpladı
Büyük bir anı oldu OBAMA

Ankara dan İstanbul’a geldi
Tarihin derinliklerine girdi
Nasibini aldı küçük kedi
Hayvan sever oldu OBAMA

Günler önce haberin geldi
İşte krizin çaresi dendi
Herkes ekrana kilitlendi
Umutlar seninle gitti OBAMA

Kızıldağım iyi yolculuklar dilerim
Hata ettimse özür dilerim
Seni ülkeme yine beklerim
Dönüşün ne zaman olur OBAMA

Hürriyet Dural KIZILDAĞ

yorum

sizi tebrik ediyorum.güzel düşüncelerinizden dolayı.
hüseyin beyin seçilmesi hakkaten bizi çok sevindirdi.
cümlemize hayırlı olsun.
bu güzel sözler üzerine bir şey demek istemiyorum.
ALLAH'aemanet olun.
esselamün aleyküm

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.