Mırıl Mırıl ve Macur Nucur

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

   Hazmetmek: sindirmek anlamına geliyor.
Böyle yazıyor Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü.
Yani, öncelikle sindirim sistemi için kullanılmış bir söz bu.
Yani, nesneyi dişlerinizin arasına alacaksınız, çiğneyeceksiniz, sonra lokmanızı ağzınızın içinde evirip, çevirip, yumuşatıp çıl çıl yapacak ve sonra da afiyetle yutacaksınız.
Geldik sindirimin mide sürecine... Çalkala mide, çalkala.
Çeşitli salgılar, çiğnenmiş lokmayı sağdan sola, soldan sağa geçirişler ve 12 parmak denen “dar boğaz”dan sonra kalınlaşan bağırsağın içinden yol alışlar ve bu uzun yolculuğun nihayetinde def-i hacet aşamasına dek varan sürecin tüm aşamalarına birden verilen isme hazmetmek, deniyor…
“İnsan hazmedemeyeceği yemeğin başına oturmamalı” biçimindeki bir atasözümün de seçkin bir biçimde dile getirmiş olduğu üzere, insanlar, yutabileceği kadar lokmayı ağzına atmalı ve çalkalayabileceği kadar suyu içmeli... Bilmem anlattırabiliyor muyuz?
Hazmetme sözcüğü siyasi literatüre [hatırlayacağımız üzere] Sayın Bülent Ecevit sayesinde yerleşmiştir.
Ecevit, siyasi hayatında hazmedemeyeceği “şey”lerin sürekli olarak altını çizmiş ve bu çiziktirdiği bu “şey”leri halka birer anlatmaya çalışmıştı… Ve yine hatırlayacağımız üzere kendisi de, sindiremediği bir “demokratik darbe “ sonucunda apar/topar iktidardan düşürülmüş ve hayatının son günlerindeki en büyük ızdırabı içine düşürüldüğü bu hazımsızlık ortamı olmuştu…
Oysa siyasette, hele hele bugünün fırıldak siyasetinde her önünüze konanı ağzınıza atmak ve sindirmek neredeyse bir gelenek halini almış durumdadır.
— İktidara gelir gelmez ilk işimiz, milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmaktır, diye meydanlarda nutuklar atacaksınız...
Ancak, sonra?
Sonra, hakkınızdaki yolsuzluk dosyaları da dâhil, yakınlarınızın, yakınlarınızın yakınlarının (kiler) de dâhil, hiçbir suç dosyasının üzerine gitmeyecek, dokunulmazlıkların ortasına iki ayağınızla basıp, kendinize asla dokundurtmayacaksınız… Ama meydanlara çıkıp, demokrasi, adalet, hukuk devleti nutukları atmakta bir sakınca görmeyeceksiniz.
Ve halkın olup bitenler karşısındaki mırıl mırıl ve macur gucur biçiminde oluşan söylemlerini, afiyetle hazmedeceksiniz
- Laiklik ile şeriatı üst üste koyup; Cumhuriyetin en temel değerleri ile kavgaya tutuşacak ve yarattığınız bu kargaşanın altında kalıp, iliklerinize kadar ezileceksiniz...
Ancak, sonra?
Sonra, Dünyanın en büyük haydudu ABD ile kol kola, İslam Devleti İran’a ve bağımsızlık mücadelesi veren Müslüman halkına Irak’a karşı her türlü düzenin içinde yer alacaksınız...
Ve bütün bunları hazmedeceksiniz.
Bir güzel içinize sindireceksiniz.
Babalar gibi yutacaksınız lokmalarınızı.
Ve minareler süngünüz, camiler kışlanız...
Ama Müslüman halklar da hedefiniz olacak…
Çil çil ABD doları yandaşlara posta, cebellezine...
Ve tonlarla ABD bombası, Müslüman halkların tepesine tepesine...
Nasıl içinize sindirebiliyorsunuz, muhterem sayınlar?...
Nasıl hazmedebiliyorsunuz bunca çelişkiyi, bunca karmaşayı, bunca fenomeni, bunca insanın vebalini, günahını, “ah ile vah”ını ve halkın dudaklarını sürekli kıpırdatarak ürettiği sözcükleri ve yüzlerine gölgeleri düşen sessiz çığlıkları?..
Nasıl mı?..
İşte şöyle:
- Mırıl nırıl ve macur nucur ve gacır gucur ve sucur ducur!..
 
 
LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.