Marmaray Arızaları

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Hatırlanacaktır, Marmaray daha ilk gün arıza yapmıştı. Mazeret ise pek de inandırıcı değildi. Nasıl inandırıcı olabilir ki Vatandaş imdat frenini çekmiş miş. Akla hemen şu soru geliyor. Artık metroya iyice alışmış olan İstanbul halkı tamamen aynı olan Marmarayda neden imdat frenini çeksin? Biraz yerseniz mantığı gibi geldi. Aslında iktidar olumsuz birçok durumda öyle sebepler söylüyor ki artık bu tür sebeplere şaşırmıyoruz. Nasıl olsa benim vatandaşım inanır.

Dün Marmray tekrar arıza yapmış. Üstelik bu sefer kapılar da açılmamış. İnsanlar kırk beş dakika mahsur kaldıktan sonra dışarı çıkmış ve yürüyerek karşıya geçmişler. İnsanın aklına şu geliyor. Acaba bu tren hiç yapılmasaydı. Sadece tünel yapılsaydı, insanlar yürüyerek geçselerdi daha iyi olmaz mıydı?

Bu asırda, bu teknoloji ile böyle bir iş yapılıyor ve baştan arızalı. Olacak gibi değil. Komedi gibi. Bir trajikomedi de bu rezaleti savunanların yazıp söyledikleri. Bir iki örnek:

“Ülke için faydalı bir projenin arızalanmasına sevinenler nerenin vatandaşı acaba??”

“kendi halinize gülüyorsunuz bence Marmaray ın altında ezildiniz alaya alma küçümseme falan geçin bunları bu millet neyin ne olduğunu bilir seçimden sonrada vay makarnacılar kömürcüler edebiyatı ulan bir dikili ağacınız var mı bu memlekette onu da siz anlatın”

 

 “en fazla Marmaray a da siz bineceksiniz merak etme 1 ve 2 ci köprüleride muhafazakâr iktidarlar yaptı Marmaray ıda Tayyip yaptı size sadece gemiyle karşıya geçmek kalıyor ama 3 ünede binmeyecez diye bir yemin edin şurdada şu bütün yazdıklarınıza inandırıcı olun”

 

Şu üç örnek bile memlekette neler olduğunu gayet güzel açıklıyor. İnsanlar on yıl içinde siz/biz diye öyle kesin bölünmüş ki, Adam arızayı bile görmezden gelmeye razı. Yeter ki iktidarına laf edilmesin. Yeter ki makarnası kömürü kesilmesin. Yeter ki hak etmediği yerlere sırf iktidar yandaşı olduğu için gelsin. Adam dikili ağaç muhabbeti yapıyor. O çok sevdiği iktidarın on yıldır babalar gibi sattığı, ona buna peşkeş çektiği şeyleri kimin yaptığından haberi yok. Olmaması da normal. Eğer bilmesine rağmen sırf iktidarını savunmak adına yalan söylüyorsa denecek bir şey yok. Yok, eğer araştırmadan incelemeden sadece lideri böyle söylüyor diye inanmışsa gerçekten birey olmaktan çıkıp mal olmuş demektir. Din tacirleri ayıp olmasın diye mal değil ümmet derler.

Bir kısmı da çıkmış, onu bizim iktidarımız yaptı, beğenmiyorsanız binmeyin diyorlar. Bu cümleyi son günlerde sıkça işittik.

Zavallılar bilmiyor ki, o tesisin parası herkesten çıkıyor. Yani çalışan, vergi veren, insanlardan. Tabii ki çalışmayıp yan gelip yatan yine çalışanların vergilerinden dağıtılan kömür, makarna gibi şeylerle yaşamaya alışmış olanlardan değil.

Bu yüzden çalışan, vergi veren herkes her tesisi denetleme, yanlış varsa eleştirme hakkına sahiptir. Bir taraftan bu denetim vazifesidir de.

Demokrasiyi dört yılda bir oy vermek sananlar bu yazdığımı anlamayabilir. Evin parasını kazanan baba nasıl ki bu paranın nasıl harcandığını her an denetlemek zorunda ise, bir iktidarı seçen insanlar da onu her an denetlemek zorundadır. Denetlemezse ne mi olur? Çok merak eden varsa gözünü açıp etrafa bir bakması yetecektir.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.