Kürt Sorunu mu? Türk Sorunu mu?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Türkiye’de 15 yıllık nüfus artış oranı ortalama %24’tür. Oysa bu rakam Güneydoğu’da %40’tır. Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun Türk nüfusu azalırken Kürt nüfusu artmaktadır.
Eski dönemlerde sağlık sorunları, çevre koşulları, harpler gibi nedenlerle nüfus hızla artmıyordu. Oysa günümüzde şartlar hızlı nüfus artışı için uygun. Nüfusu en hızlı artan kesimin de Kürt kesimi olması tesadüf değildir.
Bu ülkenin yönetiminde ne yazık ki Türkler vardır ve Türkleri herhangi bir savaşla yenmek mümkün değildir. Sömürgeci devletler bunu iyi bildiklerinden daha önceki Türk devletleri gibi Türkiye cumhuriyetini de içten yıkmak gereğine inanmışlardır. Bu nedenle baştaki isyanlardan sonuç alamayınca Kürt nüfusun hızla artmasını desteklediler.
 
Bu gün ülkede ki Kürt Sayısı 7 ye iki gibidir ve bu artış devam ettirilebilirse en geç kırk yıl içinde yarıyı geçmeleri sürpriz olmayacaktır. Son günlere kadar Kürtleri temsil ettiğini iddia eden partiler bir ayrılığa kesin karşı çıkıyordu. Haksız da sayılmazlardı. Düşünebiliyor musunuz? Kırk yıl sonra tek başına iktidar bir Kürt partisi. Ve tarihinde hiçbir zaman ciddi bir devlet kuramamış Kürtler.
Ancak maalesef oyun bozuldu. İran’ın aşırı güçlenmesi, Afganistan’da demokrasi ihracının çok yavaş ve zahmetli olması, orta Asya’da ki devletlerin hızla birleşmeleri Türk askerinin Barzani başkanlığında kurulacak Kürdistan’a hamilik etmeyeceğinin anlaşılması, emperyalizmin ABD eli ile yürüttüğü kırk sene sonrasına ait planları öne almasına sebep oldu.
Çok kısa bir zamanda ABD nin istediği gibi üsleneceği bir kürt devletinin kurulması gerekmektedir. Bu da Atatürk’ün ordusu olduğu sürece mümkün değildir. Ülkemizde askerimizi yıpratmak, gözden düşürmek, moralini bozmak, parçalanmaya ses çıkaramaz hale getirmek lazımdır ki Ergenekon tiyatrosunun sahneye koyduğu oyun budur. Bu oyunun detaylarını ve sonunu öğrenmek isteyenler Endonezya’yı incelesinler.
Bu yeni durumdan Kürtlerin büyük bir çoğunluğu memnun değildir. Zira güneydoğuda yaşayan her Kürdün batıda bir akrabası, göçmek istese sığınabileceği bir limanı vardır. Özellikle batıda yaşayanlar bölünme fikrine kesin karşıdırlar. Onları ikna etmek gereklidir. Bu bağlamda İnegöl ve Dörtyoldaki olayların, yetmezse çok daha şiddetlilerinin başka yerlerde çoğalarak sergilenmesi kimseyi şaşırtmamalıdır.
Kürtler belki de Cumhuriyetten beri tarihlerinin en iyi dönemini yaşıyorlar. Kışkırtıcıların çabası meyvelerini verir bir ayrılık olursa yeniden tarihteki kötü dönemlerine döneceklerdir. ABD büyükelçisinin dediği gibi “bir üçüncü dünya ülkesi” olacaklardır.
 
Cem.Tamturk@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Her ikiside

Sayın Tamtürk, Hesap hatası sonucu etkliyor!
Türk Türktür, Kürte Kürttür. Bu kadar basit.
Kürten türk, Türkten kürt olur mu? Olmaz. Gerçek bu iken, Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür demek doğru olabilir mi?
Kürde Türk denmesi kürde değil, Türk'e saygısızlıktır!
Gerçekleri gizlemek kimseye bir şey kazandırmıyor. Kürtçeyi yasaklayacağız, bunlara Türkçe öğretip, kürtçeyi unutturacağız böylece bunlar türkleşecekler.
Bu zelil, acınacak bir düşünce!
Sonuç fiyasko!
Dönüşü olmayan yolda, dönülemeyecek durumdayız.
Eğer, bunlara Türkleştirmek gibi bir yanlış hesap yapmayıp, Bunlara Türkçe öğretmemiş olsaydık kürt kendi bölgesinde kalırdı. Bu durumda kürt kendi bölgesinde, Türk kendi bölgesinde olurdu. Böyle olunca çaresizlik söz konusu olmazdı.
Bu ülke bu hesap hatasının bedelini kesinlikle ödeyecektir!!!
Bu hesap hatasını fark etmeyip, yada fark edipte fark etmez görünüp bir kazanç elde edemeyiz.
"Vatan bölünmez" ifadesini iyice düşünmek durumundayız. Sizinde ortaya koyduğunuz gibi hesap ortada.
Çok değil, otuz yıl sonra "vatan bölünmez" diyen onlar olacaktır!
Bir kürt, vatan bölünmez diyorsa, Bunu duymak, çoğu Türk'ü sevindirsede beni asla sevindirmez.
Hesabı doğru yapacak olursak. Hakikat budur.
Saygılarımla

KÜRT SORUNU

Nedir bu kürt sorunu bir türlü kavrayamadı insanımız.Doğal olarak bilemezlerki anadolu insanı bir aşure gibidir Osmanlının mirası,

ceddimizden ne öğrendiler ise onu uyguladırlar örf,adet neyse o oldu.Aşure demişken Osmanlı halkı tam bir aşure idi,bakalım

aşurenin içinde neler var?Ne yokki bütün besleyiciler onda üzüm,fındık,kayisi,şeftali vs.vs… diyerek devam edebilir ve çeşitliliği

çoğaltabiliriz,buda aşçımızın marifeti :)

Anadolu topraklarında yaşayan halk aşure misali yüzyıllarca birbirleri ile yaşamıştır kardeşçesine ayrılık bilmeden vede taviz vermeden,acılarda

beraber ağlanmış,mutluluklarda beraber gülmüşlerdir.Şimdi diyeceksiniz bu aşure ne oldu?

Gelelim aşure’ye;

Aşureyi pişirdiğinizde tadından yenmez dediğimiz bir tarif kullanırız şahanedir vede çok lezzetli,biz bu aşureyi yapmadan içinde bulunan

fındık,üzüm,incir vs.. leri teker teker yesek hepsinin tadı ayrı olacak incir:incir tadında üzüm ise üzümdür bildiğimiz.İşte büyük

Osmanlı öyle güzel birşey başarmışki bu mozaiği karmış güzelleştirmiş ve yaşatmış ama gel gelelimki bugün aşureden fındığı ayırdık üzümü ayırdık

inciride ayırdık. Biri üzüm, oldu başımıza kürt sorunu yarın ise fındık diyecek bizde ayrılacağız (lazlar),ertesigün çerkezler çıkacak incirde ayrılacakmış diye

ne oldu bizim aşureye arkadaşlar kalmadı ortada ne malzeme ne mozaik böyle bir toplumun temel taşları oynarsa/oynanırsa bu vatan ve millet bir hezeyana uğramazmı çökmezmi?

Herkes aklını başına alsın evinde otursun vatanında yaşasın yoktur kürt sorunu yoktur laz sorunu özümüz bir bizim özellikle kürt asıllı vatandaşlarım kardeşlerim sizlere neler vaad ediyorlar ise unutmayınki ileride o vaadlerden fazlasını sizden geri alacaklardır.İnanmayın insanları inandırmaya çalışmayın

akan berrak suyu bulandırmayın….

sorun yok sorun çıkartmak

sorun yok sorun çıkartmak isteyenler var ne türkü ne kürdü her şeyden önce insanız...
eşim kürt ben türküm çocuğumuzda BİZİM GİBİ türkiyeli bayrak bir canlar bir düşman dışarda içimizde değil. bunu görmemek için kör sağar dilsiz olmak lazım uzun lafa gerek yok... anlıyan ariftir tarif gerekmez. daha dün cephede omuz omuza köpeklere karşı savaştık şimdi köpeğin önüne yem olcaklar varsa arifi bu durum hiç ilgilendirmez...
ASIRLARDIR VAR OLDUK VARIZ VAR OLACAĞIZ SANCAĞI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ... SON BİRDE BİN ,BİNDE BİN. KARDEŞİZ KARDEŞ KALACAĞIZ. herkesin bir geçmişi var bu inkar edilemez iyisi ile kötüsü ile tarih peşimizde gölge. NE İNGİLİZ NE FRANSIZ HİÇBİR ECNEBİ BİZE DOSTDEĞİL KARA KAŞIMIZA KARA GÖZÜMÜZE HİÇ DE SEVDALI DEĞİL. EVET CEDDİMİZ OĞUZSA EFENDİMİZ MUHAMMET, YAKIŞMAZ KARDEŞ KARDEŞE İHANET... AALLLAHHH CÜMLE ÜMMETE SELAMET VERSİN DÜŞMANA GÜN VERMESİN.

doğudan batıya karış karış gezdim nice ayrı dil nice insanlar bildim...
açın adı her yerde aç doğusunda da batısında yurdumun. ATI ALAN ÜSKÜDARI DEĞİL SINIRI GEÇİYOR BİZE TASASI KALIYOR önümüze bakalım birlik olup çalışalım üreten kalkınan söz sahibi (türkü,kürdü,lazı,çerkezi,romanı,rumu daha nicesi ile) bir türkiye olalım. SAYGILARIMLA....

sizce mantıklımı

eğer kürtler deseki bizimde vatanımız türkiye bizimde bazı anlaşamadığımız sorunlar bunları bir şekilde çözmemiz gerekir demeleri gerekirken türkiye haritasında yeniden yapılanma çalışmaları nerden geliyo bunu anlamış degilim her ırkın öyle bir hakkımı var.
ben karadenizliyim kendi akıllarınca haritada sınırlarını cizmisler eger ırk ayrımı yapıyosalar karadenizliler buna müsade edermi sizce ? bunun sonu daha kötüye gitmezmi karadenizlirin geneli yaşanacak tantalara olaylara fazla gelemezler sakinligi çevresinde yaşanacak en ufak olaylara kargasaya dayanamazlar,duyarsız kalmazlar anında cevap verirler.
ben 27 yaşındayım bu yaşımakadar karadenizde böyle bir olay görmedim insan ilk önce ne istediğini bilicek kölelikmi efendilikmi :) eğer efendilikse türkiye hepimizin yok illa biz kölelik sistemi ile türkiyeyi bölücez diyorsanız benden demesi size sadece türkiyenin sizden alıcağı vergiler yeter :) o devlet kurulmadan dağılır:D

Türk Nufusu

Sadece İranda 40 milyona yakın türk var İrandaki türk nufusu Dunya kürt nüfusundan Daha Fazladır. Dünya türk nüfusu Yarım milyara yakın ve bu sayı gün geçtikçe hızla artmaktadır. hesap yaparken bunları göz ardı etmemek lazım " Bize heryer Türkiye " "Bize Heryer Türkistan."

kürdistan diye birşey yok var

kürdistan diye birşey yok. Var olan tek şey TÜRKİYE bunu herkes böyle bilsin benim konuştuğum kız kürt sorun kürtlerde değil birkaç tane şerrefsiz var elebaşları imralı da asmadılar zamanın da şimdi ev hapsi istiyolar cesarete bak.

SECIMLER VE CHP

“SEÇİMLER VE DERSİM' İN YENİDEN  KATLİAMI!”

Nazmi Doğan, Mayis 2011

CHP, Askeriye ve diğer Türk/İslam sentezcileri soykırım güçleridir.
 
Kılıç sallayan devşirme Kemal, celladına tapmanın dramatik örneklerini sunmaya devam ediyor.
Irkçı-faşist-şovenist propaganda zehiri ve asimilasyondan oldukça etkilenmiş Alevi dernekleri, Kemalizmin kendilerinin gerçek duruşları olduğunu, onun da kılıç sallayan Arap kahramanı Hz. Alinin devamı olduğunu iddia ediyor ve Kemalin kendisinin Alevi-Kızılbaş olduğunu iddia edecek kadar ileri gidiyorlar.

Derneklerine, başa M. Kemal resmi, arasına keskin bir kılıç (Zulfikar) ve onun yanına da Hz. Ali resimlerini asan, tam manası ile devşirmeliğe bürünmüş kör cahil topluluk halkına ihanet etmeye devam ediyor.
CHP, Askeriye ve diğer Türk İslam sentezcileri soykırım güçleridir.
Kılıç sallayan devşirme Kemal, celladına tapmanın dramatik örneklerini sunmaya devam ediyor.
Irkçı-faşist-şovenist propaganda zehiri ve asimilasyondan oldukça etkilenmiş Alevi dernekleri, Kemalizmin kendilerinin gerçek duruşları olduğunu, onun da kılıç sallayan Arap kahramanı Hz. Alinin devamı olduğunu iddia ediyor ve Kemalin kendisinin Alevi-Kızılbaş olduğunu iddia edecek kadar ileri gidiyorlar.
Derneklerine, başa M. Kemal resmi, arasına keskin bir kılıç (Zulfikar) ve onun yanına da Hz. Ali resimlerini asan, tam manası ile devşirmeliğe bürünmüş kör cahil topluluk halkına ihanet etmeye devam ediyor.
Kılıç' çı Kemal’e yeniden dönersek: şimdiki CHP başkanının, Alman Himler’in gestapo yöntemlerinden esinlenerek isminin değiştirilmesi insanlığın yüzkarasıdır. Himler herkesi gaz odasına göndermiyor, çoğu muhalif Almanların ailelerini yok ederken çocuklarının alınıp adlarının değiştirilmesi ve bunların özel eğitilerek “Hitler gençlik taburlarına” verilmesini sağlayan bir yöntem geliştirmişti. Dersim Soykırım döneminde ailesinden 7 kişi öldürülen ve öksüzler yurduna, daha sonra da yatılı bölge okullarına alınıp adı değiştirilen, Nazmiye nufus dairesine kayıtlı bu kişinin esas adı Hıdır dır. Ailenin soykırım öncesinde soyadı ise söylendiği gibi Karabulut falan değildir. Soykırım arifesinde bütün Dersimlilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi kanun yolu ile yürürlüğe girmiştir.
Dolayısıyla bu aileye Karabulut soyadı da istekleri dışında verilmiştir. Hıdır isminin Kemal diye değiştirilmesi, Karabulut soyadının da Kılıçdaroğlu diye değiştirilmesi Türkiye topraklarında nasıl bir barbarlığın yaşandığını ispatlamaktan öteye gitmiyor. Çocuk yaşta beynine yağma ve talanın, “kafirlerin” kafalarının kesilmesinin(kılıçla simgeleniyor) kahramanlık olduğu, kendisinin esas Türk olduğu, Atılla” nın soyundan geldiği, Arap asılı Hz. Ali”den kahraman M. Kemal” e varan geleneğin devamı olduğu, Alevi derneklerine de asıldığı gibi 3 sembolü(ali-zülfükar-atatürk) entegre eden Kemal Kılıçdaroğlu isminin onu “yabani”, “aşağılık” Dersimlilerden ayrıştıracağı sistematik olarak işlenmiştir.
Bir kere Alevi Kültüründe Kılıç sembol falan değildir. Bu Şiilerde olabilir, Aleviler ile Şiiler ise tamamıyla zıt toplumlardır. Şii İslamın 5 şartınıda yerine getirir, camii ye gider, ramazanda oruç tutar ve hacca da gider, ama Aleviler bunların hiçbirini yapmaz…Alevilerin Arap Ali”sinin resimlerini asmaları ve evlerine Kılıç sembollerini yapıştırmalarının başlangıcı yeniye dayanıyor.Türk ırkçılığının yükseliş döneminde bir taktik olarak, Aleviliğin Müslümanlığın bir mezhebi olduğu ileri sürülmüş, otonomiye varabilecek hak ve toprak taleplerinin yokedilmesinin alt yapısı sağlanmıştır. Bu idolojik-politik bir proje olarak ortaya atılmıştır. Koçgiri isyanı döneminde bu projenin ana hatları çizilmiştir. Osmanlının dağılması ve ezilen halkların özgürlük bağımsızlık talepleri Alevi-Kızılbaş halklarının yoğunlukta yaşadığı Dersim – Koçgiri otonomisinin hala ayakta durması Kemalist Ittihat Terakkicileri korkutuyordu. Lübnan ve Suriyede de bağmsız devletlerin kurulması, artık sıranın Anadolu Alevilerinde olduğunu ve bunların bir an önce etkisiz hale getirilmesini acil kılıyordu. O dönemde Osmanlı padişahının en güvenilir adamı diye Anadolu”ya gönderilen M. Kemalin önündeki en önemli görev de bu idi. Fransız veya İngilizlere tek bir kurşun sıkmadan ilk yaptığı iş Koçgiri de isyan var diyerek İstanbul’ a telegraf çeken M. Kemal yaklaşık 24 000 Aleviyi acımasızca katletti. İttihat Terakki artıkları Paşalar, Koçgiride Alevieri katlederken Padişah ve aynı zamanda onların ağababası olan İngiliz ve Fransızlara da rapor verdiler. Çünkü, M. Kemalin bölgeye resmi olarak gönderilmesinin sebebi, İngiliz istihbaratına göre, artan başıbozuk eşkiya eylemleridir. Yani o dönemde İngiliz ve Fransızlar için birincil konu çeşitli çetelerin devriye gezen askerlere saldırmaları bölgeyi yağma talan hareketleridir. M. Kemal müteffikler adına bu başkaldıranları kontrol altına almalıydı: Kocgiri katliamı ile bayram etmeye başlıyan Müteffik ordu komutanları, Kemalin daha sonraki faaliyetlerini kontrol etme gereğini bile duymadılar ve böylece Kemal bu fırsattan yararlanarak kendi çıkarları için bütün çeteleri bir araya getirmeye başladı. Dikkati çeken diğer bir nokta ise, bu katliamdan sonra tek bir Fransız veya İngiliz askerinin burnunun kanamamasıdır. 1920 lerden 1923 kadar sadece 2 İngiliz askeri yaralanmıştır ve bunlarda Beyoğlunda Rum kadınlar yüzünden çıkan bir kavgada olmuştur… Koçgiride Alevilerin kitlesel imhasından 1 ay sonra M. Kemal Fransızlarla dostluk antlaşması imzaladı. Kurnaz İngilizler de onun göstermelik “asayiş problemi”, nin kamufulajını iyi kullandılar ve sınıra dayanmış Bolşevik hereketine karşı gerekli tamponu sağlayacak tek liderin o olduğunu Londra’ ya bildirdiler. İngiliz gizli arşivlerinden anlaşılacağı gibi M. Kemal hemen onların gözüne girmişdi. Laz Topal Osmanın bu katliama çekilmesi ise ona teklif edilen Sivas, Tokat ve Erzincanın kuzey alanlarındaki Alevi mal varlıklarıdır. İttihatçılar, Ermeni ve Rumların yokedilmesinde kullanılan yöntemi burada gene uyguladılar. Sözde topal Osman’ a Lazkiye otonomisi verilecek ve Alevi Kızılbaşlardan boşalacak alanlar da onun topraklarına katılacaktı. Mustafa Kemal 1923 yılına kadar amaçlarının “Saltanatı ve Hilafeti kurtarmak olduğunu tekrarladı durdu? öyle yaptı, çünkü bir Türk devleti için çalıştığını söyleseydi, yanında kimseyi bulamazdı. Etrafına topladığı bütün başıbozuk çeteler (kuvvai miliye denilen eşkiyalar) yağma ve talandan başka bir şey düşünmüyorlardı. İngiliz ve Fransız ordularını rahatsız eden bu Müslüman çeteleri bir araya getirmek için onlara kan emiciliğin sembolü durumunda olan "padişahı koruma", "halifeliği ve saltanatı yaşatma" hedefini göstererek düzenli ordu kurmaya başladı. Padişah için savaşma, o dönemde Müslüman olmayan halkların mal ve mülklerini yağmalamayla özdeş idi. Koçgiri de kan akarken, M. Kemal bu seferde din, Müslümanlık adına Karadeniz alanında da büyük bir yağma talan hareketi başlattı. Kriminal eşkiyalardan kurulan terör çeteleri Rumların evlerini basıyor ve onları acımasıca katlederek mal ve mülklerine el koyoyorlardı. Kemal onlara bunun " padişahın bir fermanı " olduğunu söylüyor ve çığ gibi büyüyen bu eşkiya sürüleri sayesinde kendi gücünü de artırıyordu.
Diğer yandan Osmanlıyı yöneten İngilizler M. Kemal konusunda tam emin olmak için yeni bir olayı ölçü olarak kullanmayı planladılar. TKP yönetimi M. Suphi liderliğinde Anadolu' ya geliyordu. Bütün istihbarat M. Kemal' e İngiliz gizli servisinden aktarıldı, yani bütün bu yöneticilerin nerden hareket ettikleri ve nereye ne zaman varacakları tamı tamına ona aktarıldı. ingilizler Bolşeviklik hakkında Kemali test yapmak istediler. Bilindiği gibi Kemal, İngilizlerin istediklerini fazlasıyla yaptı, sağ yakalama değil hepsini sorgusuz sualsız denizde boğdurdu. Bu olaydan sonra İngiltere Kraliyet ailesi tamamıyla ikna oldu ve Anadolunun gelecegi M. Kemal' e bırakıldı. Bu kararın sonuçları diğer Anadolu halkları için çok vahim olacaktı. Rumlar ve Dersimliler de Ermeniler gibi feda edildi. Bati Anadolu` da bulunan Yunanlilar resmen satildi. Karşılığında Kemal' den hiç bir İngiliz askerine dokunulmaması istendi ve bu aynen de böyle oldu.
İngiltereden gelen emir ile Kemal'in önü açılıyor ve birincil tehlike olan Bolşevikliğe karşı tampon bir devlet kurulması aciliyet kazanıyordu. Bu meyanda diğer konular tamamıyla arka plana geçiyor, Rum, Ermeni, Kürt, Alevi, Pontus halklarının hak ve talepleri yok sayılıyordu. İngiliz ve Fransızlar artık M. kemal' e oynuyordu. Kemal bu fırsattan yararlanarak Anadolunun bütün yerli halklarını yok etmeye başladı. işte bu etmizlik hareketine daha sonra " kurtuluş savaşı" denilecekti.

Alevilerin esas sembollerine dönersek, bunlar genelikle doğanın birer parçalarıdır. Alevilik, sahte ideolojik poltik amaçlı projelerin yansıttığı gibi “ali evicilik, alicilik” değil, “alev” den gelmedir. Bir kere bu bir dil sürçmesi falan değil, açıkça ortada olan bir şeydir. Ali başka Alevi başkadır. Alev’ e tapma is Mezopotamya toplumlarının ana kültürü olan güneş ve ateşin kutsallaşması temelindedir.
Tepeden bir devlet yaratılması için uydurulan sahte ideolojiler ile jenositleri sistemleştiren kemalist kadrolar 1928 lerden itibaren tüm alanlarda geniş ideolojik – politik çalışmalara girdiler. örneğin güneş dil teorisi saçmalığı almanya’ da yükselen Nazi akımlarından esinlenerek uyduruldu. Alevilerin mentalitede yokedilmeleri için ise Koçgiri kırımı ile temelleri atılan “islamın bir mezhebi” şeklinde ki projesi yeniden ortaya sürüldü. Başta Şevket Süreyya Aydemir olmak üzere kadrocuların uzlaştığı bir nokta, Ermeni ve Rumlar gibi diğer kadim Anadolu milletlerinin de nihai olarak ortadan kaldırılmalarıdır. Hiristiyan dinine mensup olanların başarıyla yokedilmeleri Kemalist kadroların iştahını artıriyor ve mücadele şiddetle tırmadırılıyordu.
Dersim’den Ankara’ ya çağrılan bazı ileri gelenler ya satın alınıyor veya her yol denenerek beyinleri yıkanıyordu, ama o zamana kadar Alevilerin esas çekirdeğini oluşturan iç bölgelere ulaşamıyorlardı. Soykırım yapıldıktan sonra bütün dede, seyit ve pirler Malatyanın Akçadağ kazasında 3 aylık eğitime tabii tutuldu. Bu eğitim ile, dedelere, sehlere ve pirlere Atatürk posterleri, Hz. Ali posterleri ve Zülfıkar resimleri verilerek köylerine gönderildiler. Tamamen beyinleri yıkanan bu sözde ileri gelenler, halka ” esas müslüman ve türk ” olduklarını, islamın bir mezhebi olduklarını propoganda yapmaya başladılar. Köylerin her tarafı Arap Ali sinin resimleri ile doldu. TC nin geri kalan Alevileri asimile etme çalışmaları sistemli eğitim çalışmaları ile periodik olarak devam etti. Elbistan’ dan Tokat’a ve Erzurum’a kadar Alevileri yaşadıkları bütün alanlardan toplanılıp getirilen bir sürü Türkçe bilmeyen insanlardan celladına tapan ucubeler yaratıldı… Alevilerin Arap Ali’ sinin resimleri ile tanışmaları bu olaydan sonradır. Alevilere kılıç resmi bu şekilde dayatılmıştır. Çünkü o dönemde Müslüman olunca direkmen Türk olunuyordu. Yani alevilerin 500 senelik Osmanlı hükümranlığı döneminde Müslüman sayılmamaları ve şimdi birden bire “rütbe” almaları, Şevket Süreyya Aydemir ‘ in de dediği gibi ‘Kemalizmin bir dehasıyıdı’. Bu proje başarıya ulaştı, hafıza kaybına uğratılan Aleviler hak ve özgürlük telaplerinden vazgeçerek düşmanlarının saflarına geçtiler. Inönü Anilarinda; “bunlarin hemen hemen hepsinin okuma yazmasi yoktur, Türkce bilmezler, onlari mecmua kitap ile degil, resimlerle ikna edelim yönünde butun kadrolardan oneriler geldi…Onlar kendi inanclarinin adina benzeyen ve “AL” ile baslayan bizim Alevilği hemen birden benimsemedilerse de kafalari allak bullak oldu…..” der.
Dersimliler, Rum ve Ermeniler Kemalizmin ırkçı milliyetçiliğinden ve Kemalist devlet dindarlığından çok çekmişlerdir. Kemal Atatürk dönemi Türkiye’nin en karanlık, diktatoryal dönemidir. Ermeni, Asuri-Süryani katliamları ve milyonlarca Rumu denize döken odur. Atatürk laik değildi, demokrat hiç olmadı. TC nin varlığı anlamına gelen Müslüman olmayanların yokedilmesi AKP’li devlet döneminde de hızında bir şey kayb etmemiştir. Müslüman olmayan aydınlar kurşunlanmış, boğazları kesilmiş ve masum insanlar ‘aklı dengesi yerinde olmayan’ genç Türklerin saldırı hedefi olmuştur. Ama ne hikmetse bu ‘akli’ dengesi yerinde olmayan genç Türkler  hiç bir cami imamını rahatsız etmiyor sadece Müslüman olmayanları öldürüyorlar!?!
Varlığı yağma ve talana dayanan dejenere olmus capulcu Anadolu guruhu, ırkçılık üzerine inşaa edilen Kemalist devletin çağdaşlaşmasını isteyenlere kuşkuyla yaklaşıyor. O ‘’Devlet yıkılırsa ben ortada kalırım’’ sendromundan hala kurtulmuş değil. Yani kendisine Türk diyen ama genetik olarak Anadolunun Türk olmayan eski yerlilerinin genetiğini taşıyan bu halkın yüzde doksanı hala onun parazitliğini garantileyen objeden yana, yani askerci-çeteci. Seçimini kendi refahına ve geleceğine göre değil, devletin bakiyesi ve onun devamlılığına göre yapıyor. Bu açıdan tercihi mevcut yağma ve talanın bekçisi olan devleti temsil eden partilerden yana olacaktır.
AKP, CHP, MHP ve diğer devlet partilerinin aday listelerine bakmak yeterli. Bu partilerin adayları ya çete, ya hırsız, ya dolandırıcı ve ellerinde insan kanı var.Aralarına serpiştirdikleri ‘Demokrat’ gömlekliler ise sadece işin aşentiyonu.
AKP, CHP ve MHP bu sahte maskeleriyle sadece toplumu daha derin kaoslara sürükleyeceklerdir.
Dersimliyi  kandıramıyorsan toplumda bir yere gelmiş birilerini ne pahasına olursa olsun satın almak. Bu gün AKP veya CHP saflarında yer alan ‘Ünlü’ Zazalar acaba hangi hesapları sonucu oaradalar. Kendi kimliği ve kültürü için mücadele eden birirnin Dersim soykırımını yapmış bir kimliğin ve kültürünün yanında ne işi olabilir ki?

CHP DERSİM 38 SOYKIRIMINI YAPTI

CHP’nin şovenizm, ırkçılık ve faşist politika ve pratiği oldukça açık ve net bir biçimde kör gözlerin bile göreceği kadar orta yerdedir.
Sırf Dersim Jenosidi konusundaki faşist, soykırımcı, şovenist yüzü değil aynı zamanda Ermeni, Kıbrıs, Balkanlar, Kafkaslar, Azerbaycan vs gibi bir çok sorunda MHP’yi aratan taktik adımları ile söylem ve pratikleri tam bir gerçek kimliğine, sözde cumhuriyet kurucu kadrolarının da ruhuna uygun bir yere geldi. Aslına bakarsanız kendisine zoraki giydirilmiş sözde sosyal demokrat kimliğin de reddi de olsa; tam ve kesinlikle düzenin en önemli çekirdek örgütüdür. Kılıç sallayan devşirme Kemal celadına tapmanın en dramatik örneklerini sunmaya devam ediyor.

Kemalistler laik değildirler. Onlar öncekilerin yarım bıraktığı politikayı hayata geçirmeye çalışmışlardır. Savaş esnasında ana slogan: "padişahı koruma", "halifeliği ve saltanatı yaşatma" idi. İslam adına cahil cuhul kan emici Müslümanları bir araya toplayan Kemalistler, 1925’te Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile Aleviliği resmen yasaklamış, buna karşılık İslamı da resmi din yapmışlardır. Diyaneti kuran Kemal' in bizat kendisidir. 12 Eylül cuntacıları da Kemalizm adına türk islam sentezini TC nin ana ideolojisi yapmadılar mı?
Kemal Kılıçdaroğlu hemen hemen bütün seçim konuşmalarında bu konuya ilişkin soru geldiğinde “Biz Atatürk ne yaptıysa onu savunuyoruz.” demeye devam ediyor. Utanmadan soykırımı haklı gösteriyor, taptığı celladın yaptığına aynen sahip çıkıyor. Gerçekte olan, ırkçı CHP’nin kendi kimliğine dönüşü ya da boyanın dökülüp altta gerçeklerin çıkması vardır.
CHP İttihat terakkinin devamıdır. Ermeni soykırımı, Rum soykırımını ve Anadoludaki diğer yerli hakların yokedilmesi sürecini ilerleten bir akımın devamıdır: 1880 lerden beri başlatılan temizlik hareketlerini yöneten bir partinin mirasçısıdır. Soykırıma uğradığı halde sürgündeki milyonlarca insanı bu soykırımı hak etmiş gibi göstererek, ortada bir isyan ya da “terörizm” varmış gibi havalar yaratıp, yeni soykırımlara zemin hazırlayan neo faşist CHP zamanını tamamlamıştır. O gün iktidarda olan kurucularının, bugünkülerden zerre kadar farkları yoktur ve kesinlikle aynıdırlar. Dersimlilerce farklı algılanması, korkunun hükümranlığında gerçekleri bile ters yüz edecek bir asimilasyonla celladın mentalitesini kabullenerek, diğer bölge halklarının yokedilmesi sürecine katılmak trajik bir olayıdır.
Sevgi ve selamlarla
Nazmi Dogan

Allah rizasi icin dusunun ...

Allah rizasi icin dusunun diyerek basliyorum...

Siz ve sizin gibi dusunen cizgi film dahisi insanlar 10 yil oncesine kadar KURTLERI soyle acikliyordu: "kurt diye birsey yok onlar soguk bir bolgede yasadiklari icin KAR da yururken ayaklarinin cikardigi ses yuzunden onlara kurt derler " bak bak bak!

O ise yaramadi baktilar ki asimile etmek bi ise yaramiyor, simdide "kurt vardir ama kurdistan diye birsey yoktur" diyorlar...
Allah rizasi icin dedim ya iste bunun icin...Acikliyorum bir irk dusunun dili var kulturu var ama dunya haritasinda yeri yok...Mantikli geliyor mu insana...

Ayrimciligin BOLUCULUGUN pesinde degilim ve inaniyorum ki benim gibi dusunen cok KURT vardir.Hepimiz ayni topraklarda dogduk buyuduk yasadik olduk...ayni topraklar icin dusmanin kanini doktuk. kurtler oslanlinin kurulusundan beri vardir ki turkler orta asyadan anadoluya gelmeden once turkiyenin su anda bulundugu alan bosmuydu.saklambac oynanmak icin mi vardi :) Elbetteki hayir batida rumlar anadolu da ve dogu da kurtler,araplar yasiyordu...
kurtler osmanlinin kurulusundan beri var o zamandan 1950 lere kadar bi problem yok.kardes kardes yasiyoruz...DA ne olduda bu adamlar o zaman dilimden sonra cildirdi...

emin olun saysam ne klayve yeter ne zaman yeter ama kisa bi iki ornek...ilk once anayasaLARinizdan baslayayim...
devletin seklinden ve dilinden SIKCA bahsedilir bu memlekette herkes mi TURK niicin illa seklinden bahsediyorsunuz korkunuz ne ki sekli gozumuze gozumuze sokuyorsunuz.. cok sukur hem kurdum hemde TC vatandasiyim.bununla bi problemimiz yok.
baska ornekler adamlar 60 larda 70 lerde kahrolsun kapitalizm dediler boluculuk vatan hainliginden idam edildiler.Bismillah deyin...
Diyarbakir daki cezaevinde insanlari cirilciplak soyup ustlerine kopekler saliyorlardi,insanlari sirf farkli bir dil konustuklari icin idam ediyorlardi NEDEN !
ne oldu sonunda bu halk bakti ki biz disari cikip YASASIN halklarin kardesligi , biz kurduz, vs vs dedikce idam ediliyoruz bizde hakkimizi farkli yollardan aliriz diyerek 78 de pkk kuruldu.
konusarak kabul ettiremediklerini catisarak ettirmek istediler ki bu her iki halk icin yillardir suren bir ZULUM olmustur.
Acinin dili varmidir ki laz anasi kurt anasi turk anasi cerkez anasi bu aciyi size tarif etsin.
96 da pkk ye baska bir amac icin katilmis insanlar ortaya cikti bunlar AMERIKA ISRAIL icin calisan insanlardi.
Amaclari ozgur bir dil bir kultur ve kabullenilmek isteyen bir halki kullanmakti..ne icin yuzyillardir bolemedigi bu kardes halkin arasindaki butun baglari koparip hem ANADOLUNUN dunya haritasindaki yerini hemde MUSLUMANLARIN elindeki en buyuk silahi yoketmekti.Arkadas iranin guclendigini ve amerika gibi devletlerinde bundan dolayi kurt halkini kullanmak istedigini yaziyor...oyle degil daha dogrusu basinda boyle degildi dedigim gibi 96 dan sonra gercekten oyle oldu...

uzatipta gozlerinizi bozmak istemem ama Bir halk dusunun DILSIZ,VATANSIZ.Bir hal dusunun YUZYILLARCA KARDES SIRT SIRTA ve hic sikayet edilmemis...

Memleketimiz ( ki oyle ) iyiye dogru yol aliyor.bakin onumuzdeki yillarda gorecegiz insallah bu HALKLAR oyle bir guc olacakki kapitalist somurgeci ve antimusluman devletler bu memleketin onunde diz cokecek...

bu yaziya kufur edene de eyvallah diyene de hayirli aksamlar...okudugunuz icin Allah razi olsun...

atatürk - alevilik

"seçimler ve chp" başlığı atan kişi ne yazmışsın sen rüya görmüşsün hayal kurup uydurmuşsun ...
alevilik tek bir düşünce ve tek bir tarikat veya mezhep deildir alevilik te ortak nokta tasavvuf ve ehlibeyt inancıdır...oruç tutma ma , namaz kılma ma gibi bir alevi öğretisi de yoktur ....yunus emre , hacı bektaşı veli , ahmet rüfai , abdülkadir geylani , ahmet yesevi , mevlana , v.s. dünyayı ve yaradanı anlayışları alevi inancına göredir ... ...
atatürk işkal edilmiş bir ülkeyi işkalden kurtaran bir önder olmasının yanın da kırallığı saltanatı yıkan insanlara zorla özgürlük veren kul köle cemaat olmak yerine özgür bireyler olmayı öğreten öğretmeye çabalayan kişidir. bunuda kıralcı şıhçı şeyhçilere rağmen yapmıştır .. ancak tam anlamı ile yetiştirip yeleştirememiştir

idealimiz ?

Selamün aLeyküm... niyet ettim Allah rizası için...
Bakın kardeşlerim işte sihir bu kelimede kardeşlerim kürdü türkü lazı çerkezi hangi ırktan olursa olsun
osmanlı devletinin bir kuruluş gayesi vardı. Rızai kelimetullah ejdat bize dünya üzerindeki en güzel toprakları, bedeline oluk oluk kanlarını dökerek ödemişler. yıllardır bize düşman olan devletler bizi iyi analiz edip bizi çözmüşler. bizim din kardeşliğimizi yok etmeye çalışmışlar. kısa bir sürede olsa bunu başardıklarını sandılar ama yanılıyorlar. Allah c.c kıyamete kadar evliyaları devam edip gelecek Elhamdülillah zamanın en büyük evliyası türkiyede bizler şahidiz. kürd kardeşlerim yanlış anlamasın dağa çıkıp bu mübareğin hizmetkarı olan din kardeşlerimiz var. ona hizmet hakka hizmettir bi anlamda hizmet hakkadır. bizim tek derdimiz islamiyetten kopmuş olmamızdır. içinde Allah korkusu olan bir insan ne bir başaksının malına göz diker nede başkasının canına kast eder. hepimizin annesi bir babası bir eğer biz bölünürsek yada iç savaş cıkarsa bu dış devletleri sevindirecek kurtuluş savaşında yapamadıklarını bu amaçla yapacaklar doğal zenginliklerimizi kullanacaklar bizide cüzi bir paraya afedersiniz ama eşşekler gibi çalıştıracaklar sonra bu işlenmiş olan d0ğal zenginlikleri bize geri satacaklar neden türk kürt ayrımı die senaryoya örnek vermek gerekirse ırak petroller fora amerikaya uyanın kardeşlerim biz bir bütünüz Allahın kulu Allah Rasülünün Ümmetiyiz Bu kardeşliği yani din kardeşliğini yaymalıyız o zaman ırkçılık arka planda hatta hiç kalmayacaktır. Bu kardeşliği Yaymanın İlk adımıda hadisi şerifte buyurulduğu gibi" selamı yayınız..." Allahın Rahmeti ve bereketi üzerinize olsun... Allaha Emanet olunuz...

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !!!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !!!

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.