Kabullensek Mi, Kabullenmesek Mi?

Bu başlığın nedeni yerel seçimi geride bırakmamıza rağmen tartışmaların halen sürmesidir.
 
29 Mart Pazar saat 19.00’dan itibaren hepimizin “odak noktası” genel seçim havasına sokulmuş yerel seçimlerdi. Sandıkların daha   % 04’lük bölümü sayıldığında önde giden parti iktidar partisiydi aksi de olamazdı zaten.
 
Başbakan partisinin birinci gelmesini istemişti bunun için “adak” dahi adamıştı. Çünkü partisi birinci gelmezse bırakacaktı Başbakanlığı. Bu açıklamayı çok yadırgamıştım, yerel seçimler dediğimiz belediye başkanlıkları için Başbakan nasıl bırakırdı. Gerçi yerel seçimler diye söylüyoruz ama biz belediye başkanı adaylarından çok, partilerin genel başkanlarını dinledik.
 
Topluluğun arasından kafasını uzatmasaydı, ya da eşek üzerinde gezip tanıtmasalardı kendilerini biz onları yine bilemeyecektik.
 
Tüm illerde neredeyse seçimler % 100 tamamlandı. Resmi rakamları veya kazananları bir yana bırakalım. Ne söylersek söyleyelim bu seçimin galibi oy düşüşüne rağmen Adalet ve Kalkınma Partisidir.
 
Bu seçimde Antalya şoku yaşasa da AKP yine galiptir yine galiptir. 
 
Mahalle sakinlerini dinlerseniz de bu işin galibi seçim yatırımlarıdır.
 
İddialara göre,
 
Ev ev seçim anketi yapanlar kimin hangi partiye yakın olduğunu tespit etmişler.
 
Faturalar ödenmiş,
Nakit paralar ve erzak paketleri verilmiş,
Elektrik kesintileri esnasında sandıklar yer değiştirmiş, kaçırılmış.
Bir çift ayakkabının önce biri, oy pusulası resminden sonra diğeri verilmiş.
 
Tüm bu iddialar söylentiden ibaret elbet bunun kanıtı yok veya bir dayanağı yok.
 
Eee madem dayanağı yok neden yazdım. Dün gece bir mahalle bu sözler ve iddialarla inlemişti de ondan.
 
Eğer seçim yardımları olsaydı galibiyetin nedeni, AKP Tunceli’yi DTP’ ye kaptırmazdı diye düşünüyorum ancak bu çokta iyi bir örnek olmazdı. AKP doğu illerimizde yanlış politika uygulamış bunun sonucunda da DTP’ ye kaptırmıştı.
 
Peki, o halde düşüşe geçmiş olsa da AKP gücünü nasıl koruyor? Bunun formülü “güç bende” psikolojisini kabul ettirmesidir.
 
Düşüşün sebebi ise kabullenmeyişin var olduğunu bilmenin kabullenilmesidir. Artık yalnız olmadığını,  algılayan bir toplum olduğumuzun göstergesidir.
 
Parti liderleri ve belediye başkanları bu seçimleri nasıl değerlendirir içyapılarında bilemiyoruz. Dilerim kazananda kaybeden de özeleştiri yapar, tıpkı seçmenin yaptığı gibi.
 
Bu seçimde kazanan Adalet ve Kalkınma Partisinden çok yalnız olmadığının farkına varan bir milletin  yeniden güçlenmesidir,  "aslolan " budur.
 
                                                                                                                     nuran.talay@politikadergisi.com