İyisiyle, Kötüsüyle Yapılanlar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Murat HASGÜN

Van’a yapılan yardımları, gerçekleşen yardım konserlerini, sosyal medyanın seferberliğini görmek/gözlemlemek umut verici.

Bu tür faaliyetler, istenildiğinde parti, kişi, kurum falan dinlemeden ‘tek yürek’ olunabileceğinin güzel bir göstergesi.

 
Bu tür etkinlikleri görünce umut doğuyor insanın içinde.
 
Mutluluk tohumları ekiliyor sanki.
 
Ancak sorulması gereken sorularda yok değil hani.
 
Bu soruların ilki, parti, görüş, kişi, kurum vesaire dinlemeden ‘bir’ olmak için ille böyle felaketlerin mi yaşanması gerekiyor?
 
Normal günlerde de ortak görüşlerin çıkması, kavgadan, dövüşten uzaklaşıp ‘bir’ olmak çok mu uzak bize?
 
Sık sık vurguluyorum bu kavramı. Yine diyeceğim.
 
“Bir şeylerin hal olabilmesi için ille insanların ölmesi mi gerekiyor.”
 
“Ortak görüşler, ancak insanlar yitip gittikten sonra mı patlak veriyor.”
 
Neden, anlamıyorum. Anlam veremiyorum.
 
24 şehit ‘verdikten sonra’ atağa kalktık.
 
Van’da insanlarımız ‘öldükten sonra’ yasalar çıkardık, yeni planlar hazırladık.
 
Yani hep ‘yitirdikten sonra’ aklımız başımıza geldi.
 
Sizce de bağıra bağıra, “Bu ölümler yaşanmadan önce neredeydiniz. ” demek gelmiyor mu insanın içinden?
 
Yapılan yardımların kaçı ihtiyaç sahiplerine ulaştı?
 
İşin bir de bu boyutu var tabi.
 
Bin bir fedakarlıkla yardımlar yapıldı, SMS’ler atıldı, hesaplar oluşturuldu filan.
 
Sorulması gereken soru şu ki, bu yardımların kaçı ya da hangileri gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştı.
 
Biz televizyonlardan, yapılan yardımları izlerken, aynı zamanda mağdur olan ailelerin, “elimize en ufak bir yardım, bir battaniye bile geçmedi” şeklinde ki söylemlerine tanık olduk.
 
Hatırlayın. Olmadık mı?
 
Reklam (mı?)
 
Bir kaç televizyon kanalı ortak yayın yaptı.
 
Yayına katılan patronlar çeşitli miktarlarda yardımlar yaptı.
 
Kimi kesimlerce bu yardımlar ayakta alkışlandı, kimileri de olayı ‘reklam amaçlı’ olarak yorumladı.
 
İtiraf etmeliyim, başta rakamların fazlalığından dolayı işi abartılı bulanlar arasında bende vardım. (Yanlış anlaşılmasın, giden yardım paralarından dolayı değil, patronların birbirleriyle yarışırcasına söyledikleri miktarlardan dolayı böyle düşünmüştüm.)
 
Ancak sonrasında, ne olursa olsun ortada yapılan bir yardım ve ihtiyaç sahibi insanlar var diyerek, ikinci olana attım bu düşüncemi.
 
Fakat yardımların gerektiği gibi gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşıp ulaşmadığı konusunda hala tereddütlüyüz.
 
Murat HASGÜN
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.