Islak İmza, Islak Damga, Sulu Muhabbet Ekseninde TSK ve Cumhuriyet

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

AKP’nin “Can simidi”  ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesi yine gündemde.

 

Şimdi harekete geçecekler, geciktiler derken gündemi alabora edecek söylenti belge AKP’nin imdadına yetişti.

 

Tesadüf o ya;

Tamda...

 

Halk teröristlere gösterilen muameleden rahatsız olmuş,

TBMM çatısı altında ki parti teröristini karşılamış,

Kürt açılımı ile teröristler muhatap alınmış,

Terör örgütü propagandası yapılmış,

Gaziler şerefle onurla kazandığı, madalyalarını kırarken tepkisiz kalınmış,

Ermenistan açılımı ile Türk’ün tek dostu Azerbaycan kaybedilmiş,

Ülkede ne var ne yok bir bir satılmış,

Ekonomi dibe vurmuş,

İşsizlik rekoru Afrika’ya bırakılmamış,

Abdullah Öcalan’a yeşil ışık yakılmış,

Anayasaya aykırı uygulamalar yapılmış,

Tek dil olgusu çiğnenerek açılım mimarlarına prim verilmiş,

Deniz Feneri yolsuzluğu yayın yasağı sümen altı edilmiş,

Şehitlerimizin katilleri serbest bırakılmış,

Ülkenin aydınları içeri tıkılmış,

Kurum ve Kuruluşlarda kadrolaşmalar sağlanmış,

Halkın eline işsizlik ve salgın hastalıklar verilmiş,

Şehit aileleri kapılarına kilit vurmuş,

Kahramanca karşılanan teröristlere tepki yürüyüşleri engellenmiş,

Medya susturulmuş,

Halk sindirilmiş,

Korku imparatorluğu yaratılmış,

Kürt açılımı ile ülkenin itibarı sarsılmış,

.

.

.

Liste uzayıp gidiyor.

 

Bu durumda AKP ne yapsın, halkın yegâne güvendiği kurum olan TSK’yı karalayıcı belgeye sarılmaktan başka?

 

Belirtmekte yarar görüyorum ki, TSK içinde “hukuka ve demokrasiye aykırı hareket eden var ise gerekli soruşturmayı yapacak sorumlulukta” bir kurumdur.

 

Peki, Adalet ve Kalkınma Partisi, parti içinde bunu yapabilir mi?

 

Daha kimin yazdığı belli olmayan yok damgalı, yok ıslak imzalı belge TSK’nın AKP’yi devirme planı diye ‘çığırtkanlık’ yapanlar dönsün de ülkenin haline baksın.

 

AKP’mi devrilmek isteniyor…

 

Yoksa

 

Ülkenin itibarı mı devriliyor,

Cumhuriyet’e kasteden düşmanlar mı pohpohlanıyor?

 

Bu ülke esareti kabul edenlerle değil, esaret yerine ölümü seçenlerle kazanıldı.

 

Ülkemizin bütünlüğüne göz dikmiş çapulculara göz açtırmayan şanlı ‘ordumuza kara’, ‘teröriste ak’ diyen zihniyetler;

 

Türk tarihine kara bir leke olarak yazılacak ve hatırlanacaktır.

 

Hayır,

 

Sanki “laikliğe aykırı fillerin odağı”  haline kara kedi geldi.

 

 

 

 

 

Nuran.Talay@politikadergisi.com

 

 

 

Not: Cumhuriyetimizin 86. Yıldönümünde Cumhuriyetimizin kurusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve silah arkadaşlarını, onurlu şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyor, önlerinde saygı ile eğiliyorum.

Yorumlar

ISLAMA KÖFTE Mİ , MÖFTE Mİ , BELGE Mİ ....

her gün kuru kuruya muhabbet yapacak değiliz ya , bugün de yaş bir muhabbet yapalım ... çok sulu olsun , dahada ileri gidelim , işin suyunu çıkartalım .... çobanlı , koyunlu , kuzulu , konuları daha önce işleyip anlatmıştık .... eşek muhabbeti yapıp , sulu şakalar yapmıştık ... belge mi kağıt parçası mı belli olmayan mevzu , gündeme tekrar bomba gibi düştü ... her gün ıslak imza arayanlar , kuru kuruya tartışanlar olmuştu.... boğazı kuruyanlar , mevzu belge olunca , baklayı ağızlarının içinde ıslatır gibi , suslu sulu anlatıp , derin mevzulara girmişlerdi.... yahu o belge ıslak olsa ne olur , kuru olsa ne olur .... şimdi alakası olan da , olmayan da , atar tutar , yaş yere basar , boşuna kuru gürültü yapar .... mevzunun illaki ıslak olması gerekiyordu ya .... nemli günler , rutubetli günler , onların tam aradıkları günlerdi , kaçırmayacakları günlerdi , şimdi sıra onlara geldi ...aylarca işi sulandırıp , imzayı ıslatmak isteyenler , havada su dövenler olmuştu .....en sonunda mevzu ıslandı ya , şimdi yeniden çıkarlar ortaya ..... kuru kuruya yazı yazanlar , yorum yapanlar , köşelerinde yazarlar , tv kanallarında dolaşırlar şimdi.... neler anlatılır neler oooooo , maydonozlu ıslama köfte , tarifleri bile dinleriz şimdi .... kıymadan köfte , mıymadan da möfte , melgeden de ıslama köfte yapıyorlar ....yaa bırakın şu , yaşmı kurumu ayaklarını , hergün kaykaylara geliyoruz , gören yok beee..... kimin sayesindeyse hamdolsun , bizimde tuzumuz kuru değil ki , yaşşş beee yaşşşş ... (üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)___________KAVALCI_KUBİ

BEŞ AY ÖNCE DEĞİL DE NİÇİN ŞİMDİ?

O belgenin gerçek olup olmadığı ve o belgenein altındaki imzanın yaş mı kuru mu olduğundan çok daha hayati ve öncelikli olan asıl konu şudur:

Herşeyden önce o ihbarı yapan muhbir vatandaş bulunup ortaya çıkarılmalı ve madem elinde böyle bir belge vardı niçin aradan 5 ay geçtikten sonra şimdi servise koyduğunun hesabı sorulmalıdı

Artık halkın sesini yükseltmesinin zamanı gelmiştir.

Her zamanki politikları, ne zaman köşeye sıkışsalar, el altında hazır bulundurdukları çamur politikalarına sığınıyorlar da, artık kimse yemiyor.
Basın bu konuyu gündemde tutarak, halkın sesinin bastırılmasına izn vermemelidir. İktidarın bu tuzağına düşmemelidir. Artık tarafsız, gerçekleri ortaya koyan bir medyaya ihtiyacımız var. Bunun için de, insanlar itirazlarını dile getirmeli, bir araya gelerek, bu işbirlikçi medyayı da protesto etmelidir.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.