Hoşgeldin Ortadoğu'nun Pis Bataklığı…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Şeytanın lanetli ortaklarının arkamızdan itmesi, onların içerdeki çirkin işbirlikçilerinin ekstra gayreti ile sonunda orta doğunun iğrenç bataklığına yuvarlandık. Bundan sonra artık debelenip duracağımız kesindir. Artık yukarı tükürsek bıyık aşağı tükürsek sakaldır.

Birilerinin isim bulamayıp sadece süreç dediği ne olduğunu halkın anlamadığı gidişat bizi durduk yerde bataklıkta boğuşmaya itiyor. Atatürk’ün ismini telaffuz etmekten korkanlar tabii ki onun neden bir çırpıda Musul ve Kerkük’ü almaya kalkmadığını anlayamazlar. Bunlar o kadar batmışlar ki, ABD denen emperyalizmin vurucu gücünün bile neden bu coğrafyada barınamadığını, ardına bakarak gittiğini, yeni kalleşlikleri için de neden Türkiye’yi taşeron kıldığını anlamaktan acizdirler.

Bakınız her kafadan bir ses çıkıyor. Birileri büyük İsrail’den söz ediyor. Bazıları büyük Kürdistan’dan bahsediyor. Bazılarının emeli ise büyük Ermenistan. Bizim hayalperestler de Türklüğü ayaklar altına alarak, bu coğrafyadaki ırkları din şemsiyesi altında birleştiren bir yeni Osmanlı hayalindeler. Peki, bu dört tane büyük devlet bu coğrafyaya nasıl sığacak?

Dünyanın yönetimini iyiden iyiye ele almış olan Yahudilerin amacı artık kendilerine vaat edildiğini iddia ettikleri toprakları alıp büyük İsrail’i kurmaktır. Hiç şüphe yoktur ki, emperyalizmin vurucu gücü ABD de emirlerindedir. Görülen o ki, Suriye’nin yok edilmesi için de kendi canlarını sıkmayıp Türkiye’yi kullanmak peşindedirler. Reyhanlı’da patlatılan bombaların hep bu amaca yönelik çalışan ajanların işi olduğu kesindir. Bu ajanların kimliklerinde sadece ABD maşası yazar. Onların hangi milletten veya örgütten oldukları hiç önemli değildir.

İşin birinci bölümü, Türkiye’nin güneydoğusu, Irak’ın kuzeyi Suriye’nin kuzeyini de kaplayan bir Kürt özerk bölgesinin kurulmasıdır. Dawid Filips denen ABD li Ortadoğu uzmanı “Türkiye – Irak konfederasyonu kurulacak, akillerle temas halindeyim”, diyor.  Tabii bahsettiği kuzey Irak. Bir an önce bitirilmesi için olağanüstü çaba sarf edilen yeni anayasa ile önce özerk olacak bu bölgenin kısa sürede bağımsızlığını ilan ederek İsrail’e katılacağı, Suriye’nin de işgali ile büyük İsrail planlarına yaklaşılması ön görülmektedir.

Türkler ve Kürtler lütfen artık derin uykudan uyansınlar. Ne Türkler için ne de Kürtler için dünyada kimse hayırlı bir son düşlemiyor. Hele Türkler ilk kurtulunması, ilk yok edilmesi gereken ulustur. Çünkü Türkler en zayıf anlarında bile emperyalizme en sert tokadı atanlardır. Türk yurdunda vatanlanmış Arap artıkları ve ne olduğunu söyleyemeyenler şunu iyi bilmelidir ki, bu gün onları kullananlar yarın işleri bittiğinde ilk tekmeyi onlara vuracaklardır.

Reyhanlı’da bombalar patlamış, resmi rakamlara göre elli insan ölmüştür.  Bunları yapanların orada “sığınmacı” görünümündeki ajanlar olduğu kesindir. Ne yazık ki son da olmayacaktır.

Bir ay önce içişlerinden valiliklere yollanan genelgenin bir bölümü bakın ne diyor. “İlgi (c) sayılı yazı ile son zamanlarda başta Suriye krizi olmak üzere komşu ve çevre ülkelerde yaşanan sıcak gelişmelerden dolayı iltica/sığınma başvurularında yüksek oranda artış yaşanması nedeniyle Ordu, Samsun, Giresun, Trabzon, Artvin, Sinop, Zonguldak, Karabük, Manisa, Adıyaman ve Elazığ illerinde sığınmacıların veya sığınma başvuru sahiplerinin serbest ikametlerine izin verilmiştir.”

Bunun anlamı, bu illere yayılacak ajanlara her türlü kolaylık sağlanacaktır. Yani benzeri olayları artık her yerde görebileceğiz. Bizi Suriye’de sıcak çatışmaya çekmek isteyenlerin bu katliam bir provasıydı. Suriye nispeten kolay bir lokmadır. Hele ki arkanda Suudi dolarları ve ABD silahları olursa. Sonra sıra İran’a saldırmaya gelecek. Tabii İran saldırısından ancak bir Pirius zaferi ile ayrılacak olan Türkiye’yi ufak parçalara bölüp temelli yutmak hiç de zor olmayacaktır.

İktidarımız ya bu gerçekleri göz ardı ediyor, ya da iktidara getirilmesinin diyetini ödüyor. Bir anlamda baktığınızda meclisteki diğer partilerin de iktidardan bir farkları yoktur. Hepsi de ipleri emperyalistlerin elinde partilerdir.

Zaman, o veya bu parti sempatizanı, şu veya bu ideoloji veya din ve mezhep yanlısı olma zamanı değildir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Artık kardeş olma zamanı gelmiştir. Ancak kendine solcu süsü veren faşistlerin kardeşliği değil, gerçek bir kardeşliğe ihtiyaç vardır. En kolay ve başarı şansı en yüksek olan birleşme Atatürk çizgisinde olanıdır. Zaman uyuma zamanı değildir. Bombalar patlıyor, kardeşlerimiz ölüyor.

Osman Tamtürk

 

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.