Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- "Artık Kaybedecek Bir Şey Yok!"
- Bir Yanlış, Dört Doğruyu mu Götürdü?
- Nâzım Hikmet'i Anlamak - IV
- Ne Yapalım, Takdir-i İlahi!
- Bir Türk Dünya’ya Bedel, Bir Başbakan Arap’a Derbeder!
- İsrail'in Önlenemez Terörü
- "Erzurum’dan Çevirmişler Yolumu" / Cumhurum, Sen Rahat Uyu (!)
- Bedelsiz Bedelli
- Gel Gel, Bak "Biz" Buradayız!
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Birey Olmak
- Türban Sorunu Çözüldü mü?
- Referandum Hikâye, AKP’nin Kendini Kurtarma Operasyonu Şahane
- Provokasyon!
- Bencillikten Uzak Hizmet
Halkların Kardeşliği: Vasiliadis'e Veda
Kostas Ferris’in ünlü filmidir Rembetiko. Filmin kahramanı Marika, 1923’te İzmir’de dünyaya gelir. Yunanların Anadolu’da yaptıkları mezalimin ardından, korkudan Yunanistan'a kaçan Rebetler, Pire’ye göç ederler. Ve bir daha gün yüzü göremezler. Burada fakirliğin, göçmenliğin verdiği dışlanmışlığın tüm acısını ve maskaralığını çekerler. Babası Panagsis, annesi Adriana’yı öldürür ve hapse girer. Yalnız kalan Marika da kendine bir hayat kurar.
Yunanların Anadolu Felaketi adını verdikleri, bizim Kurtuluş Savaşı dediğimiz savaşta dünyaya gelen Marika, Yunanistan’da İtalya-Yunanistan Savaşı’nı, Alman işgalini ve iç savaşı görür. İzmir’de başlayan macerası Pire’den Chicago’ya kadar uzanır. Hayatı Atina’da bir delinin bıçağının ucunda sona erer. Marika İzmir’i hiç göremeden ölür.
Marika toprağa verilirken, cenazesinde tüm hayatını verdiği rembetiko çalınır.
Tıpkı geçtiğimiz günlerde toprağa verdiğimiz Tophaneli Vasil Ağa, yani Vasil Vasiliadis’in cenazesi gibi. Dünyanın en büyük, üstelik de gerçek rembetiko ustalarından… Belki de en iyisi.
Pek çok ayrılık girdi Rebet’lerle Türkler arasına. Gittikleri anavatanlarından sonra da uzun süre hor görülmeye devam edildiler. Gittikleri soydaşlarının yanında bile. Türkiye’de de pek saygı gördükleri söylenebilir mi, bilmiyorum.
Çünkü Anadolu’da geçici zaferin verdiği sarhoşlukla Türklere büyük mezalim yapmışlardı. Aslında halklar kardeşti ve bu ayrılığı çıkaranın, maddi çıkarları olanların olduğu çok güzel gözlerimizin önüne seriliyor.
Birileri karar veriyor, başka birileri bedelini ödüyor. Mana mou Ellas (Annem Yunanistan)‘da dendiği gibi:
ta pseutika ta logia ta megala
mou ta pes me to proto sou to gala
ma tora pou xipnisane ta fidia
esu foras ta arxaia sou stolidia
kai den dakrizeis pote sou mana mou ellas
pou ta paidia sou sklavous xepoulas
Yani...
Yalan sözler, büyük laflar
Söyledin bana ilk verdiğin sütle
Ama şimdi ki yılanlar uyandı
Sen eski süslerini takındın
Hiç mi gözün yaşarmıyor, Anam Hellas!
Evladın köle gibi satılırken…
Halkların kardeşliği üzerine, yeniden… Allah rahmet eylesin, Vasil Vasiliadis.
Asim.Us@PolitikaDergisi.com
- Asım US içeriği
- 51947 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder