Gündem Değiştirmede Yeni Konu: Savaş Çığlıkları…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Tamamen gündem değiştirmeye yönelik olduğu izlenimi uyandıran gözyaşı olayı pek tutmadı. Millet tabir yerinde ise işi şakaya almaya başladı. Hatta bu gözyaşı olayını çok sık kullanarak değersizleştirdiği için başbakana Feto Efendi bile o kadar kızmış olacak ki, çok sert bir tivit atmış. “Hayatını gayri-ciddî yaşayanlarda kalbî hayat olamaz.. Onların ağlamaları da ayrı bir yalandır” demiş beyefendi. Eh haksız da değil. O ağlama numaraları aslında ona ait. Sen başkasının numarasını alacaksın, çok sık kullanıp değersizleştireceksin. O zaman asıl sahibinden bu lafı yersin. Bizde vara yoğa ağlayan bir de Arınç bey var ama onu pek ciddiye alan kalmadı.

Dolar iki liraya dayanmış, ekonomide çanlar çalıyor, AKP yi iktidarda tutan içerde yarattığı sahte refah çökmek üzere. Her yer inşaat dolu. Ancak bu balonun da çok şiştiği ve çok fazla dayanamayacağını artık herkes söyler oldu. Bunlar AKP nin kesin gidiş biletidir. Bu olayları gözden kaçırmak insanların cambaza bakmalarını sağlamak gerekir. Bu uğurda da yapılacak her şey mubahtır. Bu her şeyin içinde gerekirse komşulara savaş açmak bile vardır. Yeter ki iktidar süresini uzatacak durumlar ortaya çıksın.

Bir buçuk yıl evvel de başbakan savaşa çok meraklıydı. Hatta hangi süre içinde Emevi camisinde muzaffer bir padişah edası ile namaz kılacağını bile açıklamıştı. Herkesin bildiği gibi Rusya sert çıkınca ABD ve maşaları çark etmek zorunda kalmıştı. Bize ise teröristleri bakıp beslemek görevi düşmüştü.

Şimdi bir kimyasal silah lafı ortaya çıktı ya, bizimkiler anlaşılan iştahlarından bir şey kaybetmemişler ki savaşa hazır olduklarını en önde deklere ettiler. “Lafı” diyoruz, zira ortada böyle bir gerçeğin olup olmadığı da meçhul. Uzmanlar kullanıldığı iddia edilen kimyasalın ardından o bölgeye 24 saat girilmesinin imkânsız olduğunu, daha sonra da özel kıyafetlerle girilebileceğini söylüyorlar. Oysa saldırı iddiasından dakikalar sonra bütün gazeteciler olay mahallinden dünyaya fotoğraf servis ediyorlardı. Bir başka konu da Suriye Cumhurbaşkanı Esad’ın birleşmiş milletler heyetinin ülkeye gelmesini kabul ettikten iki gün sonra kimyasal bir saldırı ile katliam yapabileceğini düşünmek, en hafif deyimi ile bu haberi verdiğiniz insanlara saygısızlıktır.

Ama ne gam;  Sahibinin sesi borazan basın bazen doğrudan, bazen ima yolu ile Esad’ı çoktan kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan biri olarak ilan etti bile. Tabii arkasından da ağızlarından salyalar akıtarak savaş çığlıkları atmaya başladılar. Amaç istenilen ortamı yaratıp son kullanma tarihi çoktan geçmiş olan iktidarı biraz daha başta tutabilmektir.

ABD, Rusya ve Çin’in vetosu varken istediği kadar senaryolar üretsin Suriye’ye saldıramaz. Zira bu orta doğuda bin bir zorlukla kazandığı kalelerin kaybedilme riskini taşımaktadır. Dolayısı ile AKP hükümeti de doğrudan bir saldırıya geçemez.

Peki, o zaman neden bu savaş çığlıkları derseniz, başta yazdık. Halk sürekli cambaza bakmalıdır ki işi bilenler istediği gibi at oynatsın.

 

 

Cem Osman TAMTÜRK

 

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.