Ermenistan Ziyareti ve Sonrası...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Burak İNAN

   6 Eylül’de, Türk milli takımı ile Ermenistan arasında, Erivan’da bir futbol müsabakası oynandı; ama yaşananlar, bir futbol maçının çok ötesine geçti.

   Maçtan önce, Gürcistan’da yaşananlar dolayısıyla ilişkiler gerginleşmiş; Türkiye -sözde- “arabuluculuk” iddiası ile birtakım gezi ve temaslar yapmıştı. Gündeme, maç dolayısıyla, Cumhurbaşkanı’nın ziyareti birdenbire düşüverdi. Şaşırdık mı?

   Bakın, geçen sayıda yayımlanan “Kafkasya’da neler oluyor?” başlıklı yazımda ne demişim:

   “…Türkiye ise komik ve “güdümlü” bir projenin peşine düştü. Komik; çünkü değil birlik kurmak, aynı semte uğramayacak taraflara “barış elçiliği” yapılacak. Burada Türkiye -maalesef- ABD elçiliği yapmaktadır; çünkü hazırlanan proje, Türkiye’nin lehine değil. Aksine, BOP bağlamında, bölgenin geleceği için son derece vahim bir projedir.

   …Dolayısıyla; ABD, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye ve İsrail “sözde” istikrar için bir masaya oturtulacak. Tabii bunun için Türkiye Ermenilerle uzlaşmak zorunda! Azeriler de Karabağ’ı bırakacak. Ermenistan, bir iki kenti bırakacak. Barış ilan edilecek. Bugün için Rusya yanlısı gözüken Ermenistan, böylelikle ABD saflarında olacak. ... Bu projede Azerbaycan’da “turuncu devrim” denemesi yapan ABD başarılı olamadı, şimdi olası bir İran saldırısı öncesi Azerilerle de “uzlaşmaya” varılmak isteniyor.”

   Hayır, kendimize pay çıkarmak için, övünmek için belirtmiyorum; ama yaşananlar bizi -maalesef- doğruluyor.

   Sarkisyan’ın davetini, Gül elbette geri çevirmeyecekti, bundan iyi fırsat olamazdı! Eleştirilere ve tepkilere karşı sunulan argümanlar ise çeşitli oldu. Kimileri, artık ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini; kimileri, açılacak sınırlar ile ticaretin artacağını; kimileri, Kafkaslardaki barış sürecinde rol oynandığını; kimileri ise bu işe “diaspora”nın çok kızdığını yazdı, çizdi.

   E, tabi yersen!

  

   Sarkisyan Kimdir?

   Sarkisyan, 1954'te Dağlık Karabağ’da dünyaya geldi. 1979’da Erivan Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nden mezun oldu. 1980’lerin sonunda Azerbaycan’a karşı Dağlık Karabağ’da yürütülen silahlı mücadeleler içerisinde öne çıktı.

   Sarkisyan’ın Ermenistan’daki politik kariyerini, güvenlik meseleleri belirledi. 1993’te Petrosyan başkanken Savunma Bakanı olan Sarkisyan, 1995-1999 arasında da Milli Güvenlik Konseyi başkanlığı yaptı. 2000-2007 arasındaysa, kendisi gibi Karabağlı olan Robert Koçaryan’ın başkanlığı altında, yeniden Savunma Bakanı oldu.

   Sarkisyan, Mart 2007’de dönemin başbakanı Andranik Margaryan bir kalp krizi sonucu ölünce, ondan hem başbakanlığı hem de Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi (ECP) liderliğini devraldı. 2008 Şubat’ındaki başkanlık seçimlerinde, %52.9 oy oranı ile başkan seçildi.

   Dağlık Karabağ doğumlu olan Sarkisyan, bu bölgede Komsomol teşkilatlarından yetişmiştir. Azerbaycan Türkçesi’ne de vakıftır. Dağlık Karabağ Savaşı’nın ve Hocalı katliamının ana mimarlarından birisidir.

   Gül’ün davetini çevirmediği ve elini sıktığı adamı tanımış olduk böylece.

   Acizlik ve Zırvalar

   Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorun, Dağlık Karabağ’ın işgali ve Hocalı katliamı ile sınırlı değildir.Yıllardır büyük bir propaganda ile sürdürülen “Ermeni Soykırımı” yalanı, Türk topraklarına “göndermeler”, ASALA terörü bu sorunun arka planını oluşturan diğer faktörler.

   Medya’da bir takım “taraflar” ve “taraftarlar” vasıtası ile yıllardır sürdürülen bir Ermeni propagandası var; ilişkilerin normalleşmesi lazımmış, sınır açılmalıymış… Birtakım liberaller televizyonda  sınırların açılmasıyla ticaretin gelişeceğini ve özellikle Kars, Iğdır gibi illerin kalkınacağını dahi söylediler. Pes!

   Ermenistan’ın ekonomik göstergelerine bakmakta fayda var; 2006 yılı itibariyle GSYİH 16 milyar dolar, ihracat tutarı 1,056 milyar dolar, ithalat tutarı ise 1,648 milyar dolar. Şimdi şöyle düşünelim; sınırlar açılınca Ermenistan bütün alışverişini bizimle yapsın, sadece bizimle, ortadaki rakam 1,5 milyar dolar! Ne büyük rakam ama!

   Peki, bunları söyleyenlerin gözleri görmüyor mu? Elbette görüyor. Tüm bunlar, geçen sayıda bahsettiğimiz planın rötuşlarıdır. Emperyalizm bir yandan askeri, siyasi ve ekonomik baskı ve şiddetini gösterirken; bir yandan da kamuoyunu etkilemek, bilinçleri bulandırmak ve toplumsal muhalefeti törpülemek adına bu “beşinci kol” faaliyetlerini sürdürüyor, üstelik “taraftarı” da bir hayli fazla, medyamızda!

   İşte, emperyalizmin kucağına düşmüş bir ülke, katiller karşısında böyle acizliğe ve gerçekler karşısında böyle zırvalıklara mahkûm olur. Milli onur faşistlikle, tehlikeler paranoyaklıkla itham edilir.

   Kıbrıs’ta, Ermenistan’da, Musul’da, Kerkük’te susan; yarın İzmir’de, Ankara’da susmak zorunda kalır!

   Bizler Akdamar Kilisesi’ni yaranmak için restore ederken, oradaki Türk eserlerinin hesabını niye soramıyoruz, mesela? Ermeni soykırımı iddiaları ile uğraşırken, Hocalı katliamı ve Karabağ işgali neden gündemimizde öncelikli bir yer almıyor?

   Plan işliyor…

   Geçtiğimiz sayıda dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım plan, tabiri caizse tıkır tıkır işliyor; ama “su akar Türk bakar” misali, bakıyoruz.

   ABD, bölgede yeni değişimlerin yaşanacağı haberlerini verirken, Kuzey Irak’taki Kürt faaliyetleri ana haberlerde bile tartışılmıyor.

   Toprak, altımızdan kayıyor. Rusya, Abhazya ve Osetya’yı tanıdı, Gürcistan’ın NATO’ya dahil olması halinde saldıracağını açıkladı. Rice: “Cevap veririz.” dedi. Şimdi Türkiye, bölgedeki diğer piyonlarla beraber, bu “hattın içine” hapsedilmek isteniyor.Bu planın kademeleri, birer birer geçiliyor. İran, hedeflerden biri ve daha sonra Orta Asya…

   Sömürgecilik, en vahşi ve insanlık dışı haliyle devam ediyor.Gerek fiziksel, gerekse psikolojik saldırılar kesilmiyor. Türkiye’deki direnç noktaları kırıldı; AKP ile beraber faşizme bir adım uzaktayız.

   Yeni direnç noktaları lazım; yoksa bu plan işler, tarih bizi siler.

   Aydınlık yarınlar…

 

iletisim@politikadergisi.com

 

Bu yazı; Politika Dergisi, Sayı 8’de yer almıştır. Tüm fazladan özellikleri ile orijinal sayıyı indirmenizi öneririz. Sayı 8’i indirmek için buraya tıklayınız. 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.