Bir Dönem Kapanmış-mış!

Silvan'da 13 askerin şehit olmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında operasyonu yöneten tabur ve bölük komutanlarının görev yerleri değiştirildi.

Saldırıyla ilgili incelemelerini tamamlayan müfettişlerin raporu doğrultusunda Silvan 4. Taktik Jandarma Komando Alayı Komutanlığı emrindeki taburun başında bulunan ve operasyonu yönettiği belirtilen Binbaşı Milbay Şahin, bu görevden alınarak Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı'nın emrine verildi.

Yine aynı taburun emrinde olan bölüğün komutanı olan ve ismi öğrenilemeyen bir teğmen de, il jandarma komutanlığı'nın emrine verildi.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 13 askerin şehit olduğu Silvan saldırısı sonrasında tabur ve bölük komutanı seviyesinde görevden alınmaların olduğunu açıklamıştı. (NTV)

Bu haber üzerine bakın Miliyet yazarı Mehmet Tezkan ne yazmış;

“Silvan’da 13 şehit vermemiz komutan hatası mı? Müfettiş raporlarına bakarsak; evet..
Hata, ihmal görülmese yargıya taşınmazdı.. Sorumluluk taşıyan rütbeliler görevden alınmazdı..
Bu bir ilk!
Hem de her yönüyle..
Peki, niye hata?
Riskli alanda yemek molası verilmiş, yeteri kadar nöbetçi konulmamış, PKK’nın telsiz konuşmaları tespit edilmiş ama önemsenmemiş, askerler araziye çıktığı halde cobra helikopterleri uzak bir bölgede bekletilmiş, çatışma bölgesine zamanında gidip müdahale edememişler..
*
Bedeli ağır oldu, cezası olmayacak mı?
Olacak!..
Askerlik bir meslekse, terörlü mücadele uzmanlık işiyse, savaş sanatı ders olarak okutuluyorsa, öğrenemeyen, ciddiye almayan da bedelini ödemeli..
Yıllarımız ahla vahla geçti.. Terörü kınamaktan, saldırıları lanetlemekten başka bir şey yapmadık..
Bol bol kanları yerde kalmayacak dedik gerisine bakmadık..
Biz bakmadık da, onları Güneydoğu’ya gönderen, kırsala çıkaran, ellerine silah veren mühimmat veren, emirlerine asker veren komutanları da bakmamış..
Belki bakmışlar, ama kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla hep üstünü örtmüşler..
Sonuçta; kol kırıla kırıla kaynamaz hale geldi..
Silvan olayının özeti budur..
Dönüm noktasıdır, sadece ‘ah vah’ deme döneminin bittiğinin işaretidir..”

Bu cezalardan sonra ne olacak biliyor musunuz?

Artık komutanlar, zayiat verirsem görevden alınırım, korkusuyla operasyon bile yapamayacaklar…

Ağrı’da askerlik yapan bir arkadaşım anlatmıştı:

Sınır nöbeti tutarlarken Ermenistan sınırından katırlarla geçen 50 kişi kadar olduklarını tahmin ettikleri bir görüntü alıyorlar termal kameralarla…

Telsizle birliğe haber veriyorlar ve operasyon yapmak için emir bekliyorlar. Ancak komutandan komutanından şaşırtıcı bir emir geliyor;

“Sakın bir müdahalede bulunmayın. Bırakın geçsinler. İleride başka birlikler var onlar müdahale etsin!”

Arkadaşım bu olayı bana anlattıktan sonra şunu ekledi:

“Daha sonra komutanıma hak verdim. Birincisi, bizim birlik bir Jandarma karakoluydu, belki de o grupla başa çıkamayabilirdik, ileride komando taburu vardı, onlar bu grupla daha etkin savaşabilirlerdi. İkincisi, komutanımızın şark görevinin bitmesine 1 ay kalmıştı ve bu dönemi siciline bir şehit dahi eklenmeden bitirmek istiyordu…”

İşte böyle…

Bence Silvan olayından sonra görevden alınan komutanlar diğer komutanların artık operasyon yapacakları zaman isteksiz davranmalarına sebep olacak. Komutanlar kendi komutanlıkları döneminde vukuat olmasın isteyecek. Operasyonda kaybedilen asker, kendi hatasıyla bile şehit olmuş olsa, soruşturma açılmış olması o komutanın siciline bulaşacak… Bu karar komutanların kışlalarında oturmak istemelerine sebep olacak. Böylelikle dağlar PKK’ya kalacak…

Bu arada PKK ile savaşmayı bilen askerler tutuklanıyor, PKK ile savaşmayı bilmeyen askerler görevden alınıyor. İmamın ordusu mu savaşacak yoksa PKK ile?

umit.minel@politikadergisi.com