Bil Bakalım Kim?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

   Bugün sizlere yazacağım yazı aslında bir bulmaca. Cevabı herkes tarafından bilinen ama çoğunlukla kimsece söylenmeyen bir bulmaca.

 

   Bulmacanın kuralı oldukça basit: Size bulmanızı istediğim kişiyi kendi ağzından tanıtacağım ve sizde onu bulmaya çalışacaksınız.

 

   Hemen başlayalım.

 

   1954 yılında İstanbul’da doğdum. Ailem Gürcistan’ın Batum kentinden Rize’ye göç etti. Aslen Rizeli sayılırım. İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Üniversiteyi de şimdi ki adıyla Marmara Üniversitesi’nde okudum.

   Biraz gençlik yıllarımdan bahsedeyim. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda meydanlarda bulundum. Şimdi bu durumdan çok daha farklı uygulamalara imza attım.

   Gençliğimde gidip büyüklerimin dizinin dibinde oturarak onlardan önemli nasihatler aldım.

   Evlendim, çocuklarım oldu.

   Sonraki süreçte büyük bir ilin belediye başkanı oldum. Sonra Siirt’te bir şiiri değiştirdim. Şiire bir düzenleme yaptım. Bu sebeple bir süre hapishanede yattım. Şimdi şiir üzerinde kullandığım düzenleme yeteneğimi yasaları değiştirirken kullanabiliyorum. Onlara istediğim şekli verebiliyorum. Eskiden bir Cumhurbaşkanı yaptıklarımı veto ediyordu; ama şimdi o konudaki düzenlemeyi de yapım. Emrimde de birçok milletvekili var. Bu arada söylemeyi unuttum. Ben bir partinin genel başkanlığını yürütüyorum.

   Size başımdan geçen bir anımı anlatayım. Bir keresinde bir vatandaşa ananı da al git ulan dedim. İnanır mısınız kimsenin gıkı çıkmadı. İçimden “gel de düzenleme yapma” dedim.

   Eskiden dizinin dibinde oturduklarımın karşı olduğu şeye, laikliğe, sarılır oldum. İnanır mısınız birçok kesim bu konuda bana inandı, destek verdi.

   Şimdi biraz eskilere döneyim. Bir radyo programında ülkemin baş belası teröristlerinin başına Sayın dedim, onun örgütünün canını aldığı şehitlerimize de kelle. İnanmayacaksınız ama buna rağmen partimin oyları arttı. Güneydoğu Anadolu’da bir yığın oy aldım. Bu konuda hakkımda dava açıldı. 3 Kuruşluk tazminat ödemem kararlaştırıldı. Neden bu kadar az istediler anlamadım.

   Şu an yeni bir düzenleme yaptım. Bilimsel bir kurumun üyelerini bir güzel ben tayin ediyorum.  

   Sırf bir konuda başarısız oldum. Ben üst düzey yöneticilik yaptığım ülkemin insanlarına, bir türlü türban meselesinin demokrasinin en büyük sorunu olduğunu anlatamadım.

   Bu konuda öyle bir YÖK Başkanı buldum ki, o da fayda etmedi. Şimdi rektörler konusunda bir çalışmamız var. Laf aramızda bize yakın olanları atıyoruz. Şimdi ki Cumhurbaşkanımızdan önceki Cumhurbaşkanımızı çok yüksek oy alan rektörleri atamıyor diye her yerde eleştiri yağmuruna tuttum; ama şimdi ki Cumhurbaşkanımızın bu şekilde davranması üzerine hiç konuşmuyorum.

   Biri çıktı elinde üç beş belge ile bir milletvekilime, benim yardımcıma rüşvet aldın dedi. Bense susuyorum. Kimse de e kardeşim neden konuşmuyorsun demiyor. Nefesimi neden tüketeyim ki? Ama yine de belli olmaz belki sonra konuşurum.

   Ülkemi pazarlıyorum diyorum, herkes başıma üşüşüyor. Para kazandırmak suç mu bunu anlamıyorum. Ne olmuş yani Telekom’u, şunu bunu sattıysak?

   Bu arada bir yerin Eşbaşkanısın dediler. Arkamda büyük bir güç var. İstediğim gibi at sürüyorum; ama arkamdaki güce de sağdık kalıyorum. Çocuklarımı oraya gönderdim, okuttum. Burslu okuttum, yanlış olmasın.

   Geçenlerde ülkeme biri geldi. Ben senin ülkeni kuran, kurtaran adamın mezarına gitmem, günah dedi. Ben de ses etmedim. Ne gerek var ki, ne de olsa unutulacak. Hem bir sürü güvenlik önlemi falan, bir sürü güvenlik önlemi filan.

   Biliyorum kim olduğumu bulmaya başladınız. O yüzden daha fazla renk vermemek için susuyorum. Dolayısıyla partimin odAK Parti haline gelmesinden, Yahudilerin verdiği bir ödül vardı ondan, bir şey oldu mu onlar bilmez gidin ulemaya sorundan, burslu okuyan oğlumun aldığı gemi(cik)den falan bahsedeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

 

   Şimdi asıl soruya geldi sıra: “Haydi bilin bakalım ben kimim?”

   Bulamazsanız söyleyin ipucu veririm.

 

gokhan.dag@politikadergisi.com

Yorumlar

cvp

recep tayyip erdogana yakısır bi hayat hikayesi...kendini ne güzel de anlatmıssınız..biz yine de devlete olan sadakatımızdan recep beye 'sayın' diyelim ama bi yerleri kalkmasın :)

ayrıca yazılarınız cok güzel arkadaslar..basarılarınızn devamını dilerim

tanımamak ne mümkün

böyle önemli bir Türk büyüğümüzü tanımamak ne mümkün bir insan nasıl olurda ülkesine bu kadar yararlı olur anlayamıyorum bende bu kadar zengin olmak ümidiyle kendisini örnek alıyorum...
ayrıca yazılarınızıda fırsat buldukca takip ediyorum cok önemli konulara değiniyosunuz başarılarınızn devamını dilerim saygılarımla....

Armatör !

Çıkardım gibi...) Gemi falan deyince hemen hatırladım. Yerde çoraplarıyla kameraya ayağını sokan, onun bunun dizinde oturup, grev gözcüsü olan, sonra da sucuk işi yapan...sonra da, başımıza baş olan..ama bizden olmayan "zat" değilmi ? hani bir ara At'tan düşmüştü..! mikrofon elinde beraber ağlıyordu onunla bununla ! ..ıslanıyordu aradabir..! Hatta süper arabasının içinde kilitlendiğinde, bolyoz şiddeti ile sarsıntı geçiren kişi....tanıyorum ya.

ben çıkaramadım kendini iyi

ben çıkaramadım kendini iyi tanıtamamış birazda çaldıklarından pardon özelleştirme adı altından peşkeş çektiklerinden bahsetse çıkaracam gibi

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.