Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Yüksek bilinç(!)
- Pes !
- "Utanıyorum!"
- Padişahın Fermanı!
- Basın Özgürdür (!)
- Kardeş Kanı
- 80'lerin Suçu Ne ?
- Şen Ola Sandık, Şen Kıla
- HES ler kimleri besler?
- Toplum, Tepkisiz Olmaya Görsün
- Sen Hiç Karayolu Asfalt Turşusu Yedin Mi?
- Benim Demokrasim, Senin Demokrasin, Onun Demokrasisi
- Yeri Doldurulamayanlar
- Referandumdan AKP’ye Güven Teyidi!
- Bu Sorulara Cevap Arıyorum
Av Mevsimi
Öncelikle belirtmek gerekir ki, filme gidenler polisiye namına bir şey beklemesinler zira film kesinlikle polisiye bir film değil. Ortada bir cinayet var ancak ana fikrin aktarılmasında bir araç sadece bu cinayet mizanseni. Yani mesele cinayeti kimin, neyle, nerede, ne şekilde işlediği değil- bu zaten filmin ilk yarısında hemencecik anlaşılıyor- fakat bu cinayetin araştırılma ve çözümlenme aşamasında, devlet, polis teşkilatı, işadamları, fukaralık, halk, töre gibi kavramların irdelenmesidir.
Her şey ormanlık arazide bir çayda bulunan kesik kolun kime ait olduğunun araştırılmasıyla başlıyor. Filmin içersinde bolca olmasa da, bir miktar kriminoloji, polisiye, aksiyon mevcuttur. Fakat esas önemli olan, sosyal ve siyasi yaşantıdaki toplumsal sınıflar arasındaki roller.
Önce birkaç çatışma, sorgu vesaire derken iş dönüp dolaşıp, zengin bir işadamı olan Battal Çolakzade’ye (Çetin Tekindor) kadar uzanıyor. Bundan sonra işler Arap saçına dönüyor, çünkü filmde emniyet müdürünün sürekli tekrarladığı gibi: “Battal Çolakzade’nin olduğu yerde, bakanlar vardır, milletvekilleri vardır.” Yani burada aslında film, burjuvazi-bürokrat çelişkisine geliyor.
Devletten daha güçlü bir burjuvazi oluşursa ve devleti bu burjuvazi fonlarsa eğer, devlet nasıl olacak da burjuvaziyi kontrol edecek ya da denetleyecek?
Filmde de soruşturmanın Battal Çolakzade’ye uzanmasıyla birlikte zaten, Avcı’ya (Şener Şen) da amirlerinden soruşturmanın kapanmasına ilişkin emir geliyor.
Bugünlerde, özellikle yargı-cemaat çelişkisi olarak görebildiğimiz bir durum bu aslında ve film vasıtasıyla düşünmemiz de gerekir bence. İsmailağa Cemaati ve “Cemaatime dokunma.” diyerek savcıyı tehdit eden bakan.
Velhasılıkelam, film polisiye bir film kesinlikle değil, gitmeyenler varsa bu beklentiyle gitmesinler. Sorgulanması gereken daha keskin, güncel ve sosyal konular var filmde ve izleyicinin bu meselelere odaklanması lazım gelir: Fakirlerin sürekli zenginlere kurban edilmesi, vatandaşını korumaktan aciz devlet, elindeki maddi güçle pek çok enstrümanı kullanarak çıkarlarını koruyan burjuvazi…
- Asım US içeriği
- 12086 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder