Adil Oldu mu Acaba?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Yamaç Kona

   Seçim öncesi yazımı “adil olacak mı acaba?” sorusuyla bitirmiştim.

   AKP'nin toplumu kandırarak oy toplama çabalarını, bunun yanında AKP'yi bazı kesimlerde gözden düşüreceğini düşündüğüm gelişmeleri irdelemiştim.

   Davos, beyaz eşya, gıda kolisi, kömür ve Ergenekon bir yanda; ekonomik kriz, Deniz Feneri, yolsuzluklar bir yandaydı oy değişimine yol açacak etmenler arasında.

   Tahmin ettiğim gibi seçim öncesi bir Ergenekon dalgası geldi...

   Bazı kesimlere mesaj yollandı, muhalifler çürütülmeye çalışıldı. “Tek adam” kampanyası yürütüldü her partide, bunun başlıca sebebi R. Tayyip Erdoğan'ın olayı bu şekilde ele almasıydı.

   Düellolar döndü balon patlatanların balonları patlatıldı, ceketler atıldı...

   Sık sık hükümet değiştiren, 10 yılda bir darbe yaşayan ve nice katliam ve cinayetlere tanık olmuş bir toplumun böyle bir ortamı yadırgamaması gerekirdi. Zaten genel seçim havasındaydı sokaklar...

   Dedim Türk halkı alışıktır...

   Hep birileri Türk halkını koyun yerine koymaya çalışmıştır, alışıktır dedim...

   Hep birileri Türk halkının toprağına göz dikmiştir, alışıktır dedim...

   Ne darbeler gördü bu Türk halkı, alışıktır baskıya, medyayı boykot çağrılarına dedim...

   Ne işbirlikçiler gördü Türk halkı, alışkındır yersiz ve tutarsız gösterilere dedim…

   Ne gericiler gördü Türk halkı, kreasyonist bilim adamlarına(!) alışıktır dedim...

   Lakin umudumu korudum;

   Alışıktır dedim ve ders almıştır dedim!..

   Ancak halen ders almadığını görüyorum yahut bir illüzyona kanıyorum!

   AKP'nin seçim sonuçlarıyla oynadığı bir gerçek. Hem de öyle bir gerçek ki; evimin 500 metre ötesindeki çöpten 800 CHP damgalı oy pusulası çıkınca daha bir somutlaşıyor.

   Ne oranda oynadığı belirsiz, zaten belirlenemez de! CHP damgalı pusulaların yakılmadığı, çöpe atılmadığı mı kaldı, sandıkların AKP oyu dolu sandıklarla değiştirilmediği mi kaldı, 3 saatte YSK'nın oranları alt üst etmediği mi kaldı... Neler yaşandı neler!

   Gazetelerde gördükleriniz sadece ülkenin merkezi bölgeleri. Bir de köyleri düşünün, ücra köşeleri düşünün, aşiretlerin halen egemen olduğu bölgelerdeki sandıkları düşünün...

   Kim bilir yüzde kaçlık oy çalındı CHP'den, MHP'den, SP'den...

   Bir de sahte seçim sonuçlarından 'seçmen ne dedi?' diye yazıp çizmezler mi, orada bitiyorum.

Bende bir anormallik olduğunu düşünüyorum bazen. Bu kadar usulsüzlük yapılmışken...

   Medya patronu olsam bas bas bağırır, yeri göğü inletirdim!

   Ancak seçim gecesi ağzım açık izlediğim o düelloyu, o yaşanan usulsüzlükleri, o konuşmaları ertesi gün gazetelerde göremedim. Birkaç gazete dışında ondan sonraki günde de göremedim...

   Niye anormal olan ben olayım!?

   Seçim cumhuriyetin temellerinden değil midir? Halkın oyunun yok sayılması yahut değiştirilmesi ne büyük bir faciadır.

   Demokrasi sevdalıları neden buna ses çıkarmaz? Demokrasinin temeli bu değil midir?

   Onlara sormak lazım: “Kime, neye göre demokrasi?” .

   Anlaşılan onların demokrasi farklı, benim farklı...

   Her halükarda onlarınki daha Avrupai’dir değil mi?

   Ama ben böyle iyiyim, siz gidin, ben geri kalmaktan memnunum...

 

 iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.