Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Kıbrıs Rum Kesimi Batmak Üzere
- Yunanistan'ın AB Başkanlığı
- Rumlar Daha Çok Ağlayacak
- Euro Bölgesinin Sonu mu? (1)
- Rum Ekonomisi Fena Batakta
- Çalışılmadan Edinilen Refah
- Hristofyas Teslim Oldu
- Euro Bölgesi ve Çin
- Rumların Batışı Hız Kazandı
- Kıbrıs Rumları ve Yunanistan
- Bıyıklarını Balta Kesmezdi
- Rumların Dış Borcu
- AB Başkanlığı Hüsranı
- Düşmanımın Düşmanı Dostumdur
- Kıbrıs'ta Çözüm Süreci Başlıyor
AB Dönem Başkanı Batık Devlet
1 Temmuzda AB’nin Dönem Başkanlığını devralacak olan Kıbrıs Rum tarafının gidişatı pek parlak değil.
Mali yönden tamamen batmış durumdalar.
Aynen Yunanistan gibi, geçmişte çalışmadan elde ettiği paraları çarçur ettiği için şimdi bunun acısını çekiyor.
Ekonomi sitelerinden bu bilgileri aldıkça karınca ile zirziro (Ağustos böceği) hikayesi geliyor aklıma…
Esas konumuza geçmeden bir konuyu vurgulamamız gerekiyor; Ülkemizde bol sayıda Grekofil yani “Rum Hayranı” var. Ben köşemden gerçekleri dile getirdikçe hep birlikte bana saldırıyorlar. Adadaki komşumuzla ilgili niye böyle yazıyormuşum!
‘Şovenistlikten’ (her ne demekse) ve milliyetçilikten vazgeçmem gerektiğini salık veriyorlar akıllarınca!
Hoşlarına gitmeyen doğruları yazmanın suç olduğunu, yazılan doğruların şovenistlikle veya da milliyetçilikle yaftasını hak ettiğini bu “Grekofil”lerden öğrendim. Nedense Rumları köşeye sıkıştıracak soruların sorulması işlerine gelmiyor.
Bu Rum hayranlarının beyinleri o denli yıkanmış ki, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti içinde yer alan Türkiye’nin Garantörlüğünün sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili olduğunu Kıbrıslı Türkleri kapsamadığını söyleyebilecek denli gerçeklerden uzaklar. Öyleyse neden ve niçin Yunanistan da garantör? Kıbrıs adası ile Yunanistan’ın bağı ne ki garantör olmuş diye sorduğumda ise verilebilecekleri bir yanıtları yok.
Konumuza dönelim; Kıbrıs Rum Yönetiminin mali durumu o denli kötü ki, finansal yardım için AB’ye başvuru yaptılar dün. Başkan oldukları dönemde “kurtarma paketi istemeyi” herhalde olmayan gururlarına yediremediler.
Bu gelişmenin arkasından uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Fitch, Kıbrıs Rum Yönetiminin kredi notunu zibil yani “çöp” derecesine indirdi. Açıkçası Fitch yatırımcılara, “Sakın Kıbrıs Rum tarafında yatırım yapmayın, faizi ne olursa olsun kredi de vermeyin” diyor Rumlara layık gördüğü bu notu ile.
Fitch’den önce dünyanın diğer saygın kredi değerlendirme kuruluşları Standard and Poor’s (S&P) ocak ayında, Moody’s ise 13 Haziran'da Güney Kıbrıs’ın kredi notunu “Değersiz”e düşürmüştü.
Kurtuluş için gereksinim duyulan kurtarma paketinin boyutu, ülkenin yıllık toplam üretimin neredeyse dörtte birine denk. Üstelik te sıkı sıkıya Yunanistan’a bağlı. Yunanistan’daki durumun daha da kötüleşmesi halinde Kıbrıs Rum tarafının da mali durumu kötüleşecek, kredi notu da daha aşağılara çekilecek. Herhalde şimdiki “Değersiz” notundan da daha aşağıda “Batak” veya “İflas” diye bir not daha var ki, o seviyeye inecek.
Bu “zibil” seviyesindeki not ile Kıbrıs Rum yönetiminin uluslararası piyasadan almak isteyeceği borca uygulanacak faiz, kısa vadeli ve çok yüksek düzeyde iki haneli bir sayı olacak, aynen tefecilerden alınan borç gibi.
Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya'nın ardından kurtarma paketi için Avrupa Birliği’ne başvurma kararı alan beşinci Euro ülkesi oldu.
Bundan sonra gelinecek aşamada egemenliği ve özgürlüğü AB’ye teslim etmek var aynen Yunanistan’da olduğu gibi. Şu anda Yunanistan’da adına “Troyka” denilen üçlü komisyon, “Devlete yapılan İstihdamları ve İşten durdurmaları, Vergilerin arttırılmasını ve Alınması gereken ekonomik tedbirlerin uygulanmasını” kontrol ediyor ve bu konuda tek yetkili ve tek söz sahibi. Yunanistan için bu koşullarda kurtarma paketi hazırlandı ve mali yardım yapıldı.
Şimdi benzeri bir uygulamada Kıbrıs Rum Yönetiminde devreye girecek. Bunun için de ilk aşamada geçici olarak “Avrupa Finansal İstikrar Fonu” (EFSF) kullanılacak, daha sonra da yetkiler Avrupa İstikrar Mekanizması’na devredilerek yardım alınacak.
Kısacası, AB’nin parası ile göstermelik olarak AB Dönem Başkanlığı yapacak “batık” Kıbrıs Rum Yönetimi, aynen Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Kıbrıs Rum Hükümetinin başkanlığını “23 Nisan’da başkanlık makamına oturtulan çocuklar gibi” benzetmesinde olduğu gibi…
Prof. Dr. Ata ATUN
- Ata ATUN içeriği
- 12244 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder